Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine
göre İstanbul’da Gezi Parkı gösterilere
katıldıkları, bu eylemleri yasadışı Marksist Leninist Komünist
Parti (MLKP) adına gerçekleştirdikleri iddiasıyla 81 kişi hakkında
açılan davanın iddianamesinde, oyuncu Memet Ali Alabora’nın “Mesele
Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı, hadi gel”
şeklindeki twitter mesajı, "yasadışı örgütlerin meşru
hükümeti devirme amacının delili" olarak gösterildi.
Sanıkların, “Biz MLKP’li değil, Ezilenlerin Sosyalist Partisi
(ESP) üyesiyiz” savunması için de, “Karşılarındakinin hiçbir şeyden
haberi olmayan aptallar olduklarını, gerçekleri göremediklerini
sananların savunmalarıdır” denildi. Eylemler sırasında meydana
gelen ölümler hakkında da, “Olayın anlatılış biçimi, tamamen
öldürmeye ve yok etmeye odaklanmış 300 bin kişilik polis ordusundan
söz ediliyor gibidir. Ancak sadece öldürmeye ve yok etmeye
odaklanmış 300 bin kişilik polis ordusu, bir hafta boyunca demek ki
sadece iki kişiyi öldürebilme becerisini gösterebilmiştir” ifadesi
kullanıldı. İddianamede Ankara’da TBMM’ye,
İstanbul’da BaşbakanlıkOfisi’ne yürüyenler de ‘terörist’
olmakla suçlandı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘yasadışı örgüt üyeliği, örgüt
propagandası ve yasadışı gösteriye katılmak’ savıyla açılan davanın
ilk duruşması, 21 Ekim’de görülecek. Savcı İdris Kurt tarafından
hazırlanan 1077 sayfalık iddianamede, “Eylemlerin başlangıcından
itibaren, sol terör örgütleri ve marjinal gruplarca şiddet içerikli
eylem çağrıları” yapıldığı, “Gezi Parkı’ndaki konulan bahane
edilerek” eylemlerin Beşiktaş,Sultangazi ve Sancaktepe
ilçelerine sıçradığı, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne
saldırıldığı iddia edildi.
Alabora’dan MKLP’ye delil
Grupların anayasal rejimi değiştirmeyi amaçladığını savunan Savcı Kurt, Ankara’da TBMM, İstanbul’da Başbakanlık Ofisi’ne ‘teröristlerin’ saldırıda bulunduğunu, bunlar arasında MLKP milislerinin olduğunu ileri sürdü. İddianamede, tiyatro oyuncusu Mehmet Ali Alabora’nın twitter mesajına atıfta bulunan Savcı Kurt, bu mesaj ile MLKP’nin aynı amaçta birleştiğini iddia ederek, şunları kaydetti:
“Bir tiyatro sanatçısının twitterdan, ‘Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel’ şeklindeki mesajından; aslında eylemin, parkın büyütülmesi sırasında kesileceği iddia edilen ağaçların kesilmesine yönelik bir itiraz olmadığı, üstelik tam olarak gerçek de olmayan bu bahanenin, özellikle MLKP’nin açık alan yapılanması olan ESP’nin başını çektiği terör ve yasadışı örgütlerin de amaç birlikteliği içerisinde hareket ederek, demokratik yolla yönetme hakkını elde etmiş meşru bir yönetimi, meşru olmayan bir biçimde kaos ve kargaşa oluşturarak yönetemez hale getirmek amacını taşıdığını ortaya koyan, yoruma yer bırakmayacak biçimdeki açıklamalardan ve delillerden sadece biri olduğu anlaşılmaktadır.”
Şüphelilerin “Biz MLKP’li değil, Ezilenlerin Sosyalist Partisi üyesiyiz” diye savunma yaptığını kaydeden Savcı Kurt, “Bu, olağan seviyede zekaya sahip ve temyiz kudretine haiz olanların altında dahi zeka ve kavrayış seviyesine sahip olan kişilerin zekaları ile bile alay etmek kadar gülünç ve ciddiyet dışıdır. Hiçbir inandırıcılığı olmayan, karşılarındakinin hiçbir şeyden haberi olmayan aptallar olduklarını, gerçekleri göremediklerini sananların savunmalardır” dedi. ESP’nin Gezi Parkı günlerinde yaptığı “300 bin kişilik polis ordusu gaz bombaları, plastik mermiler, tazyikli su, cop-kalas darbeleriyle bir hafta içinde iki eylemciyi katletti. Onlarcası ağır olmak üzere yüzlercesini yaraladı, binlerce göstericiyi ise gözaltına almaya devam ediyor” şeklindeki açıklamasına değinen Savcı Kurt, şu ifadeleri kullandı:
“Olayın anlatılış biçimi adeta tamamen öldürmeye ve yok etmeye odaklanmış 300.000 kişilik polis ordusundan söz ediliyor gibidir. Ancak sadece öldürmeye ve yok etmeye odaklanmış 300.000 kişilik polis ordusu, 1 hafta boyunca demek ki sadece 2 kişiyi öldürebilme becerisini gösterebilmiştir!...”