'Meme kanseri atlattım, linç edildim, 30 kilo verdim'

Nur Yerlitaş, Ayşe Arman'ın sorularını yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
'Meme kanseri atlattım, linç edildim, 30 kilo verdim'

Ünlü modacı Nur Yerlitaş, son dönemde yaşadığı olayları Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman'a anlattı.



Ayşe ARMAN / HÜRRİYET



Meme kanseri atlattım, linç edildim, 30 kilo verdim



BENSİZ OLMUYOR, YENİ BİR NURELLA BULAMAZLAR



Çok geçmiş olsun.



- Teşekkür ederim. Zor bir süreçti. Program devam ediyor, itiş kakış devam ediyor, o arada ben meme kanseriyim. Tedaviye gidiyorum, radyoterapim var, su topluyor, akıyor, sonra stüdyoya geliyorum. Arada problemlerimiz de oluyor tabii ki. Bir gün İvana benim odamda, yine münakaşa gibi bir şeyler oldu. İvana’ya gittim, üstümü açtım, “Bak” dedim, “Şu göğsüme!” Göğsümde sular toplamış ve akmış, “Bak halime!” dedim. “Bu halde çalışıyorum” demek istedim. Sonunda da dayanamadım, programdan ayrılmaya karar verdim. Yerime de Kerimcan geldi. Kerimcan her hafta konuğumuzdu. Ben kabul etmesem, yanıma bile oturamazdı. Sonra da o program bitti. Bu sene yaptılar yine, İvana, Deniz Akkaya bir şeyler... Olmadı, olamadı. Ben iddialı konuşmayı sevmem ama inanın bensiz olmuyor. Çünkü bir Nurella daha bulmaları lazım. Bu da mümkün değil!



BANA DESTEK VEREN TEK ÜNLÜ BÜLENT ERSOY’DU



O şehitler hikâyesi neydi? O günden beri ekranlarda görmüyoruz sizi.



- Birinin doğum günü vardı. Bir otelin roof’undayız. Serkan Kaya sahnedeydi. Ben de telefonumu canlı yayına açmıştım. Eğleniyorum. Yanımda da Serkan Kaya’nın eşi oturuyor. O sırada, sosyal medyada çok küfrediyorlar. Haberim yok tabii. Bu arada içki içmiyorum, içemiyorum. Tedavim devam ediyor. Elimde bir kadeh var ama içindeki soda. Kız kardeşim Benan, özellikle meme kanseri olduktan sonra annem gibi oldu, sürekli korumaya çalışıyor beni. Bana telefonumdan ulaşamadığı için -çünkü canlı yayındayım o sırada- yanımdaki Serkan Kaya’nın eşini arıyor. O da bana döndü ve dedi ki, “Nur Abla, Benan Abla diyor ki bu akşam şehit yok ama yine de küfrediyorlar, canlı yayını kapatsın!” Kız kardeşimin o baskıcı hali, engelleyici hali beni rahatsız etti. “Bu ne diyor ya! Şehitler mehitler aman yeter!” dedim. Yani o tamamen kız kardeşime edilmiş bir laftı.



SOSYAL MEDYADA HEDEF GÖSTERİLDİM



Sonra?



- Gerçekten kötü bir niyetim yoktu. Ama şov dünyası böyle, herkes herkesin açık vermesini bekliyor ki tekme tokat girişebilsin. Gerçekten iğrendim. Allah aşkına ben şehitlere nasıl dil uzatırım? Öyle olsa, ertesi gün saat ikiye kadar o yayını bırakır mıyım? Silmez miyim? Hiç unutmuyorum, ertesi gün Ajda’nın provası var bende. Telefon geldi kıyamet kopuyor diye. Kız kardeşimin Serkan Kaya’nın eşine attığı mesaj, savcılığa bile gitti. Mesaj şu: “Nur’a söyle şehit yok ama küfür ediyorlar, canlı yayını kapatsın!” O kapatsın emri beni rahatsız etti. O yüzden o sözleri sarf ettim. Birileri işi köpürttü, beni savcılığa şikâyet etti, bir şarkıcı kadın. Savcılığa avukatımla gittim. Tamamen gayri ihtiyari ağzımdan çıktı. Ama kardeşime söylenmiş bir şey. Bir kasıt yok. Kötü niyet yok. Sosyal medyada linç edildim. Telefonum ve ev adresim verildi. Hedef gösterildim. Ev adresim açık açık yazıldığı için koruma vermek istediler, ben kabul etmedim.



BÜLENT ERSOY 10 GÜN KANEPEDE YATTI



Şehit aileleri de ulaştı mı size?



- Evet. Aralarından sitem edenler oldu ama “Biz sizin yüreğinizi çok iyi biliyoruz, sizi tanıyoruz” diyenler de... Bir hafta sonra tepkiyi ölçmek için sokağa çıktım. Sosyal medyadaki linçle sokakta asla karşılaşmadım. İnsanlar birlikte fotoğraf çektirmek için üzerime atlıyordu.



Peki psikolojiniz bozulmadı mı?



- Çok bozuldu. Zaten panik atağım vardı, o azdı. Bir taraftan da kanser var. Kız kardeşim yurtdışına gitmemi istedi, “Asla bir yere gitmem” dedim. Bu sefer de kaçtı derler. Bazı insanlar “Şehit ailelerine, vakıflara yardım yap!” dedi. Bunu da kabul etmedim. Ayıp ve çirkin geldi. Suçluluğumu kabul etmişim gibi.



Sanat dünyasından yanınızda duran kimse yok muydu?



- Bir tek kişi oldu. O da Bülent Ersoy. Destek vermek için geldi, 10 gün evimde kanepede yattı. Bülent Ersoy’un desteği bana o kadar iyi geldi ki. Onun öyle yüce gönüllü bir tarafı var. Dedi ki, “Kalk bana bir elbise dik!” “Asla!” dedim, “Ben hiçbir şey yapamam!” “Yaparsın” dedi. O kadar zorladı ki, kalktım diktim. Televizyonlarda da bangır bangır “Kıyafetim Nur Yerlitaş’a aittir!” dedi. Bu desteğini ömrüm boyunca unutamam.



Başka kim sahip çıktı?



- Başka yok. Bence bu, bana Rabbim tarafından bir ikazdı, “Kendine gel!” ikazı. Beni en çok şehit aileleri tarafından yanlış anlaşılma ihtimali üzdü.



Özür dilediniz mi?



- Tabii ki diledim.



Tekrar sahalara dönmeye hazır mısınız?



- Kısmet, her şey kısmet...



Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin