MEDYATAVA/ÖZEL
Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş, ekim ayının Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olduğunu anımsattı, MedyaTava'nın sorularını yanıtladı.
Meme kanserinin erkeklerde de görüldüğünü fakat meme büyümesinin çoğunlukla iyi huylu olmasına rağmen, az da olsa kötü huylu bir hastalık belirtisi olabileceğini söyleyen Güneş, 'yaklaşık 100 meme kanserli kadına karşı 1 erkekte meme kanseri görülür' dedi.
İşte Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş'in MedyaTava'ya verdiği cevaplar:
MEME KANSERİ SİNSİCE GELMEZ
Meme kanseri türünün sinsi bir hastalık olmadığının altını çizen Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş, şunları söyledi:
'' Memede kanser gelişen kitleler genelde ağrı yapmaz. Ancak kitlenin boyutu arttıkça yaptığı basıdan ötürü ağrıya sebep olabilir. Meme kanseri kesinlikle sinsi bir hastalık değildir. Çünkü meme kanseri için erken tanı tarama yöntemleri mevcuttur.
Kimler risk altında diye sorarsanız da en büyük risk faktörü cinsiyet, yaşın özellikle elliden büyük olması ve aile hikayesinde 1.derecede akrabalarında meme kanseri olması. Tabi erken adet, geç menopoz da çok önemli. Bir kadının ilk adeti ne kadar erken görür, menopoz da ne kadar geç olursa o kadar fazla östrojen hormonuna maruz kalacağından kansere yakalanma olasılığı da okadar artar.
100 MEME KANSERİ KADINA KARŞI 1 MEME KANSERİ ERKEK
Erkeklerde ise meme büyümesi çoğunlukla iyi huylu olmasına rağmen, az da olsa kötü huylu bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu % 1 oranındadır. Yani yaklaşık 100 meme kanserli kadına karşı 1 erkekte meme kanseri görülür.
HER YIL MUTLAKA KONTROL YAPTIRMAK GEREKİYOR
Meme kanseri erken tanıyla tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Kadınlarımızın ayda bir yapacakları, 'kendi kendine meme muayenesi' erken teşhisin en önemli ayağını oluşturacağı unutulmamalıdır. Belli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri, meme kanserini ileri aşamalara ulaşmadan fark etmenin ve kolay tedaviye başlangıcın ilk adımıdır. Her kadın kendini ayda bir kez muayene etmeli. Bu muayene, adet başlangıcından 5-7 gün sonra yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapılmalı. Kendini düzenli olarak muayene eden her kadın belli bir süre sonra kendi meme dokusunu tanımaktadır ve böylece meme dokusunda meydana gelen değişikliği hemen fark edecektir. Kırk yaşından sonra her yıl tarama metodu olan mamografi yaptırılmalıdır.''
Teşhis anlamında bakıldığında Türkiye’de uygulanabilen en modern ve güncel testler, araştırmalar hangileri diye sorduğumuz Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş, ''Utrasonografi, mamografi, MR ve biyopsi teknikleri dışında meme kanserine ait genetik testler mevcuttur. Böylece genetik risk haritası ortaya konur. Meme kanseri ile genler arasındaki ilişki kanıtlanmış durumda. Özellikle ailesinde meme kanseri vakası görülmüş kişilerin genetik yatkınlığının araştırılması gerekir. Hastalığın tanısı konulduktan sonra yapılan genetik testler de hastaya uygulanacak en doğru tedavinin seçilmesine yardımcı olur'' dedi.
Proflaktik denilen bilateral cilt koruyucu mastektomi meme kanser riskini % 90 azalttığını söyleyen Güneş, hiç bir mastektomi tekniği meme kanser riskini % 100 yok etmeyeceğini ifade etti.
Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş
Meme boşaltımı işleminin Aynı ailede takip eden üç kuşakta ya da en az üç kişide meme kanseri tanısı konmuş kişilere önerildiğini ifade eden Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş, maddeleri şöyle sıraladı:
II. Aile bireylerinden birinde menopoz öncesi dönemde meme kanseri
III. Aynı bireyde meme ve yumurtalık kanserinin birlikte gelişmesi
IV. Aynı bireyde iki memede birden kanser gelişmesi
V. Ailede, erkeklerde meme kanseri varlığı olan hastalar genetik testlere yönlendirilmeli ve testlerin sonucuna göre, risk haritası ortaya konularak cerrahi önerilir.
HALA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR VAR
Artık günümüz cerrahisinde kitleye yönelik, meme koruyucu cerrahi uyguluyoruz. Hastanın memesini almıyoruz. Ancak çok ileri veya aynı memede multifokal dediğimiz birçok yerinde varsa o taraf memeyi alıyoruz. Sonrasında rekonstrüksiyon cerrahisi ile meme plastiği yapıyoruz.
PSİKOLOJİK DESTEK EN ÖNEMLİSİ
Psikolojik destek oldukça önemlidir. Bu süreç hasta ile hekiminin birlikte çıktığı bir yolculuktur. Bu yolculuk sırasında cerrahın mutlaka hastasına desteği ve ilgisi şarttır.
İstanbul Seni Affediyorum, İkra, Karahindiba ve İnsan Kokusu adlı kitaplarınız var. Yani aynı zamanda bir yazarsınız. Yazarlık ve cerrahlık nerede buluşuyor? İkisini aynı potada nasıl götürüyorsunuz?
Ben insan bedenini bir bütün olarak görüyorum. Cerrahlık ile bedene, yazarlık ile ruha dokunuyorum. Cerrahlık ve yazarlığımla insanı bir bütün olarak ele alıyorum.
Hekimlik ve cerrahlık bir sanattır, şifa sanatıdır. Edebiyatta güzel sanatlardandır. Tüm güzel sanatlar benim için tamamlayıcı tıptır.