Başkentgaz'ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı'na yaptığı bağış günlerdir tartışılıyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık şirketin ‘vergiden kaçmadığını vergiden kaçındığını' söylerken Torunlar GYO'nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Torun Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'nın sorularını yanıtlarken, “Ben bu bağışın şerefiyesinin Kızılay'a kalmasını istiyorum. Madem yanlıştı, Kızılay kabul etmeseydi” dedi.
İşte, Torun ile yapılan söyleşinin ilgili bölümü:
Soru: Siz 2015'te 13,4 milyon, 2016'da 16,5 milyon, 2017 yılında 30 milyon, 2018'de de tartışılan 8 milyon bağışınız var. Niye vergi değil de bağış? Devlete vergi vermekten hoşlanmıyor musunuz?
Torun: Daha eski yıllara baktığınızda bizim ne kadar vergi verdiğimizi görürsünüz.
Soru: Kızılay'a yardımı veriyorsunuz. Kızılay Ensar Vakfı'na aktarıyor; o da TÜRGEV'e aktarım yapıyor. Neden dolaylı bir yönteme başvurdunuz. Neden doğrudan vermediniz?
Torun: Bizim buradaki muhatabımız Ensar Vakfı… Kamu yararına çalışan bir vakıf olduğu kararı bulunan bir vakfa bağış yapmakla Kızılay'a bağış yapmak arasında hukuk ve ekonomik açıdan bir fark yoktur. Derdimizin herhangi bir ekonomik menfaat olmadığı bağışçı olmamızdan da anlaşılmaktadır.
Soru: Fark vardır, birinde vergi sıfırdır, diğerinde ancak %5 kısmını bağış yapabilirsiniz.
Torun: Kızılay'da matrahınız kadarını düşerseniz, diğerinde kurum kazancının yüzde 5'ini düşebilirsiniz. Yüzde 5'i aşan kısmı vergiye tabidir. Yan 100 milyon liralık bir kurum kazancınız varsa 10 milyon da yardım yapmışsanız, bunun 5 milyonu vergi dışıdır, geriye kalan 5 milyonu ise vergiye tabidir. Takdir edersiniz ki bizim kazancımızın sınırı bu %5 oranını çok rahat karşılıyor. Biz Kızılay veya Ensar olsun hangisine yaparsak yapalım, matrahtan indireceğimiz kısım aynı.
Soru: Diyorsunuz ki Kızılay ile Ensar'a bağış yapma arasında hukuk ve ekonomik bir fark yok. O zaman neden doğrudan kendilerine yapma yerine dolambaçlı yol izlediniz? Siz Kızılay'a, Kızılay Ensar'a, Ensar da TÜRGEV'e. Bu da “Kızılay Keyman Adası mı?” eleştiriler yaratıyor. Buna ne diyeceksiniz?
Torun: Bizim buradaki düşüncemiz şu; Kızılay le bizim başka bağışlarımız da var. Bu işin şerefiyesi Kızılay'a ait olsun. Bağış da bizden kaynaklansın istedik. Yoksa biz kendi paramıza ne gibi bir şey düşünebiliriz. Zaten para bizim. Yani başkasının parası da antin kuntin yapalım, aradan götürelim diye düşünüldüğü söylenebilir. Ama para bizim. Bizim antin kuntin işimiz olmaz.
Soru: Bu denli eleştiri aldıktan sora kendinizi yalnız hissediyor musunuz?
Torun: Eeeeğ…. Hissetmiyorum.
Soru: Kimse sahip çıkmadı mı? Bir dakika bu kişi de bağış yapıyor, neden
eleştiriyorsunuz denilmediği için üzgün müsünüz?
Torun: Sahip çıkılmadığını da düşünmüyorum, mutlaka ki söz hakkı olan da bir gün söz hakkını kullanır, bir bildiği vardır herhalde…
Soru: Kızılay üzerinden Ensar'a şartlı bağış yaparken TÜRGEV'in New York'taki yurduna gideceğini biliyor muydunuz?
Torun: Hayır… Ensar Vakfı bunu gösteriyor.