Mehmet Metiner, yaptığı yazılı açıklamada,
geçmişte yaptığı bir konuşmanın, “Bugün” diye servis edilmesini hiç
ahlaki bulmadığını ifade etti.
Özür dilemenin bir erdemlilik olduğunu belirten Metiner, şöyle
dedi:
“Benim Başbakandan binlerce kez özür dilediğimi sanki bir ayıp
işlemişim gibi sunanlara acıyorum. Özür dilemek, bir erdemliliktir.
O birileri kalkıp 'yalakalık' biçiminde bir suçlamaya
dönüştürüyorlar, bu insani davranışı. Aynı kişi ve çevreler
yazılarımda ve televizyon konuşmalarımda Ak Parti'yi
ve Başbakanı savunduğumda da 'yalaka' diyorlardı. O mahallede
değişen bir şey yok yani. Varsın söylemeye devam etsinler. İsterse
bin yıl önce söylenmiş olsun, bugün fark ettiğinizde yanlış ve
incitici bulduğunuz bir ifadeniz varsa, özür dilemekten
kaçınıyorsanız insanlığınızı sorgulamalısınız asıl.
“BAŞBAKAN'DAN BİNLERCE KEZ ÖZÜR DİLEMEKTEN
KAÇINMAM”
Evet, sırf bu nedenle Başbakandan bir değil binlerce kez özür
dilemekten kaçınmam. Varsın o birileri nasıl yorumlarsa yorumlasın.
O günkü analizlerim o güne dairdi. O analizlerimin yanlış çıkmış
olmasından da ayrıca duyduğum memnuniyeti beni arayan herkesle
içtenlikle paylaşmışımdır. Medyada çıkan kimi haber ve
yorumlar, malum çevrelerin bilinçli ve maksatlı olarak bir bilgi
kirliliği oluşturarak, bulanık suda balık avlamak istediklerini
gösteriyor. İşte bu açıklamayı yapma zorunluluğunu duymamın sebebi
bu. Benim ağzımdan yapılan ilk ve son yazılı açıklamadır bu. Bu
açıklamadan sonra kendi açımdan konuyu bir daha hiç konuşmamak
üzere kapattığımı özellikle belirtmek isterim. Kamuoyunun bilgisine
saygıyla arz ederim.”
Metiner, ses kasetinin 10 yıl öncesine
dayandığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:
“Bu kaset, o birilerince ısrarla iddia edildiği gibi yasa dışı
dinleme yoluyla elde edilmiş bir kaset değildir. Muhtemelen 10 yıl
önce HADEP'te siyaset yaparken aynı cenaha yakın yayın
organlarından birine verdiğim bir röportajın orasından, burasından
kırpılarak veya eklemeler yapılarak servis edilmiş halidir. Bu
sözleri sarf ettiğim dönemde henüz Ak Parti kurulmuş değildi.
Dolayısıyla kimi köşe yazarlarının benim Ak Parti hükümetine
karşı televizyonlarda buna benzer sözleri en sert ifadelerle dile
getirdiğim iddiası hilaf-ı hakikatten ibarettir. Benim HADEP'teki
varlığım topu topu 11 aydan ibarettir. Ben HADEP'ten istifa
ettikten sonra Ak Parti hükümet olmuştu. 2002 yılından itibaren de
Ak Parti'yi ve Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl
savunduğumu herkes bilir.”
“TİPİK BİR PKK KOMPLOSU”
Basında sıkça yer alan 'ses benim, ifade benim değil' sözlerini de
hatırlatan Metiner, şunları kaydetti:
“(Ses benim, ifade bana ait değil) sözleri, kasetin PKK'ya yakın
internet sitesinde yayınlandığı bayramın ikinci günü beni telefonla
arayıp bilgi edinmek isteyen kimi gazetecilerin başlığa çektiği
sözlerden ibarettir. Ben arayanlara özetle şunu söyledim; Ses bana
ait. Muhtemelen bu sözleri 10 yıl öncesinde benimle yapılan bir
söyleşide söylemiş olabilirim. Ama kaseti dinlediğimde kimi
bölümlerinin montajlandığı kanaati uyandı bende. Bu, tipik bir PKK
komplosu.
Komplo diyorum, çünkü kasette yer alan sözlerin başına
iliştirdikleri, 'Mehmet Metiner, bakanlık beklentisi
gerçekleşmediği için bayramda seçmenleri karşısında yumdu gözünü,
açtı ağzını sözleri' tamamen iftiraya dayalı bir komployla karşı
karşıya olduğumu gösteriyor. Bu sözler, bugüne ait değil,
montajlanmış haliyle 10 yıl öncesine aittir. Bu mealdeki sözlerimi
telefonda dinleyen gazetecinin çarpıcı bir haber başlığı
oluşturmak için, bu sözlerimi, 'Ses benim, ifade bana ait değil'
biçimine dönüştürmüş olmasının söylediklerimin içeriğiyle alakalı
olmadığını söylemek bile gereksizdir. Niyetimden ve
açıklamalarımdan bağımsız yapılan bir haber başlığını, her
seferinde benim çelişkim diye sunmak en hafif tabiriyle iyi niyetle
bağdaşmamaktadır.”
“İSTİFA AÇIKLAMASI”
“Bu sözlerin bana ait olduğu ispatlanırsa istifa ederim” açıklamasına da değinen Metiner, “Bu sözü söylediğim birilerince ısrarca yazılıp çiziliyor. Benim açıkça dediğim şudur, 'Bu sözlerin, PKK'ya yakın internet sitesinde iddia edildiği üzere, Ramazan Bayramı'nda seçmenlerime yaptığım bir konuşmada geçtiği ispatlanırsa istifa ederim' demiştim. İkisi arasındaki farkı anlamayacak olanların sözüm ona gazetecilik yaptığı bir ülkede yaşıyor olmak sizce de utanç verici değil midir?” dedi.
A.A