Suruç saldırısının yaşandığı 20 Temmuz’dan beri Türkiye’de tansiyon tehlikeli şekilde yükseldi. PKK ile çatışmalar yeniden başlarken medya da, hükümet sansürü ile toplumu etkisi altına alan şiddet arasında sıkıştı. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gerginliğin medya özgürlüğüne saygıyı gözetecek şekilde dizginlenmesini istedi.
20 Temmuz’da Urfa’nın Suruç İlçesi’nde 32 kişinin ölümüne, 100’ü
aşkın kişinin yaralanmasına neden olan saldırı, Türkiye ve ülke
sınırlarında gergin bir döneme kaynaklık etti.
Türkiye yetkilileri Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) suç ortağı
olarak gören PKK, polis ve askerleri hedef alırken Ankara
buna, Suriye’de IŞİD’i, Irak’taysa PKK’yi bombalayarak karşılık
verdi.
2012’de hükümet ile Kürt direnişi arasında başlayan barış süreci
hiç olmadığı kadar çıkmaza girerken ülke çapında güvenlik
güçleriyle çeşitli muhalif gruplar arasında çatışmalar baş
gösterdi. Yetkililer, özellikle Kürt çevrelerini hedef alarak
'terörle mücadele' adına yüzlerce militanı gözaltına aldırdı.
Yaygın sansür
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hava saldırıları henüz başlarken
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), 25 Temmuz’da 100’e
yakın İnternet haber sitesine erişimi engelledi. Söz konusu karar,
5651 Sayılı İnternet Suçlarına İlişkin Kanunda yapılan son
değişiklik uyarınca Sulh Ceza Hakimliği tarafından onandı.
EngelliWeb sitesinin oluşturduğu listeye göre, Özgür Gündem
gazetesi, DİHA, ANHA ve ANF Ajansları, Roj News ve BestaNûçe
televizyonları, yerel Yüksekova Haber ve Cizre Haber kaynakları
olmak üzere, Kürt Sorunu ağırlıklı yayın yapan en az 65 site hedef
alındı. Kürdistan yerel yönetimine yakın Rudaw haber sitesi, sol
yayın çizgisine sahip Sendika.org ve ETHA Ajansı’na ait site de
erişime kapatıldı. Ayrıca, 23 Twitter hesabına da Türkiye’de erişim
engeli geldi. Twitter platformu, Suruç’taki saldırının
görüntülerinin yasaklanmasıyla birlikte 22 Temmuz’da, Suruç Sulh
Ceza Hakimliği kararıyla birkaç saatliğine bloke
edilmişti.
27 Temmuz’da onlarca gazeteci, bundan üç gün önce Evrensel ve Özgür
Gündem gazetelerini örnek vererek 'Bunlar suç makinesi' diyen
Geçici Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç hakkında suç duyurusunda
bulundu. RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu da
bu girişime destek verdi.
Arınç’ın bu sözleri sarf ettiği gün, Başbakan Ahmet Davutoğlu da,
Türkiye medyasının yayın yönetmenleriyle, 'terörle mücadele
operasyonları'nın haberleştirilmesiyle ilgili bir bilgilendirme
toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı, 2011’da olduğu gibi,
yürütmenin medyaya kendi temel kırmızı çizgilerini hatırlatmanın
bir fırsatını oluşturdu. Gülen Cemaati’ne yakın Zaman, Taraf ve
Bugün gazeteleri ile solcu BirGün gazetesi toplantıya davet
edilmedi.
Bihr: Bu baskıcı sarmal yeni gerginlikler
getirir
Çözümün barış sürecine geri dönüş ve demokratik reformlara
bağlılıktan geçtiğine inanan Paris
merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan
Gazeteciler Örgütü (RSF) Doğu Avrupa ve Orta Asya Bürosu
temsilcisi Johann Bihr, dün (28 Temmuz) yaptığı yazılı
açıklamada, baskıların sürece daha da zarar vereceğini şu
açıklamasıyla bildirdi:
"Kürt medyasına yaygın sansür, medyayı denetim altında tutma
isteği: Öyle görünüyor ki, zorluklar karşısında yetkililer, eski
reflekslerine teslim oluyorlar. Bu baskıcı sarmal, bırakın duruma
sükûnet katmayı, ancak hayal kırıklıklarını artırır ve yeni
gerginlikleri beraberinde getirir. Bölgesel güvenlik sorunları
karşısında, barış sürecine geri dönüş ve demokratik reformlara
bağlılık çözümün bir parçasıdır."
Bihr’e göre, "Kürt tabusunun hassas bir şekilde
ortadan kaldırılması, bugünlerce tam bir otoriter sapma gösteren
Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratik karnesinin en pozitif
noktalarından biriydi. Bu sınırlı iyileşmeye sırtını dönmek hem
Türkiye toplumu için hem de Ankara’nın uluslararası taahhütleri
bakımından bir felaket olur.”
Gergin hava
24 Temmuz’da güvenlik güçleri, İstanbul Basın Express Yolu'nda
bulunan hükümete yakın Star gazetesinin bahçesine konulan zaman
ayarlı ve basınç tesirli bombayı etkisiz hale getirdi. Saldırı
girişiminden MLKP Örgütü sorumlu gösterilirken Star Medya Grubu,
yayınladığı, sert ifadeler içeren basın bildirisinde Doğan Grubu,
Kemalist muhalefeti ve HDP’yi sorumlu tuttu.
Özgür Gündem gazetesi muhabiri Cüneyt Yavuz, 26 Temmuz’da Günay
Özarslan’ın cenazesini Gazi Cemevi’nden çıkarılmasını engelleyen
polis ile solcu militanlar arasındaki çatışmaları izlerken güvenlik
kuvvetlerinin sıktığı gaz bombası kapsülüyle ayağından
yaralandı.
RSF, medya yönelik saldırılarının tırmanış
göstermesi karşısından tüm tarafları sükûnete çağırıyor ve
taraflardan, habercilerin işlerini güven ortamında yapabilmeleri
için ellerinden gelen tüm çabayı göstermeyi talep ediyor.
Türkiye, RSF’nin 2015 Dünya Basın Özgürlüğü Sıralamasında 180 ülke
içerisinde 149. Sırada yer aldı.