'MEDYADA PAÇOZLUK' TARTIŞMASI BÜYÜYOR! MEHVEŞ EVİN'DEN RAHŞAN GÜLŞAN'I KIZDIRACAK YORUM

Her şey yazar Alev Alatlı'nın Akşam gazetesine verdiği röportajda Ertuğrul Özkök, Serdar Turgut, Ayşe Arman ve Rahşan Gülşan'ı "paçozluk"la suçlamasıyla başladı. Ardından Rahşan Gülşan önce Twitter'dan sonra da köşesinden Alatlı'ya yanıt verdi. Bugünse Milliyet yazarı Mehveş Evin'den bir yorum geldi...

Google Haberlere Abone ol
'MEDYADA PAÇOZLUK' TARTIŞMASI BÜYÜYOR! MEHVEŞ EVİN'DEN RAHŞAN GÜLŞAN'I KIZDIRACAK YORUM

Mehveş EVİN/MİLLİYET


 


Paçozluğun ötesi


 


Medya, tam da ‘paçozluk’ standardına göre davranıp Alev Alatlı’nın röportajına atladı. Oysa Alatlı, ‘eblehleşme’ baskısının neden en büyük   felaketimiz olduğunu anlatıyor

Alev Alatlı, son kitabı ‘Beyaz Türkler Küstüler’i yayına hazırlarken Akşam gazetesine çok tartışılan bir röportaj verdi. Zaten bir cümlenin içinde ‘beyaz Türk’ ve ‘medya’ geçince, hele bazı isimler anılınca, herkesin dikkatini çekiyor. 
Ancak Alatlı’nın ‘paçoz’ olduğunu söylediği gazetecilerden çok daha önemli tespitleri var. “Kim paçozmuş, beyaz Türk’ü niye küstürmüş?” konusu, işin sosu... Üzerinde düşünülmesi ve konuşulması gerekenler başka. Yerse tabii! Şenay Yıldız’ın röportajından başlıklar:


- SIRADAN İNSANLARIN   İKTİDARI: Hiyerarşik örgütlü       dinlerin hepsinde sallanma, yıkıl-ma var. Peki bu hiyerarşik yapılanmalar ortadan kalkınca ne olacak? Onun yerine demokrasi diye  yücelttikçe yücelttiğiniz, sıradan    insanların iktidarı gelecek.
- YENİ ARİSTOKRAT ‘CEO’: Sistematik bilginin reddi, akademisyenlerin dünyanın her yerinde çaptan düşmesi, bunun yerini pazar ekonomisinin alması, öğrencilerin müşteri haline gelmesi... Bu değişimle yeni bir aristokrasi sınıfı çıkıyor ortaya.
- İKİ KURUM YIKILIYOR: Hızlandırılmış kapitalizmin karşısında iki kurum var: Gümrük, vergi gibi düzenlemelerle ulus-devlet yapısı ve aşırı tüketimin karşısında durma özelliğiyle din. Şimdi, yıkılması gereken bu kurumların ikisi de yıkılıyor. Peki, yerine ne geliyor? Dünya vatandaşı.
- TEK TİP TÜKETİCİ: Dünya vatandaşı, tercih ve beğenilerinde tek tiptir. Mesela bir Barbie bebek üretirsiniz, Endonezya’daki çocuk da onunla oynar, Ümraniye’deki de. Bu, her zaman markette karşılığı olan, satılabilir ortak değerler  yaratarak yapılır.
- EBLEHLİĞİN BASKISI: Böyle giderse, Türkiye sadece tüketici kulvarında kalmaya mahkumdur. Bu eblehleşme sadece tüketiciliğe iter. Yazık, Halide Edip’e boşu boşuna mandacı, vatan haini denmiş. Bugün manda zaten gerçekleşti. ABD’ye eğitim için giden paraları görün, sizin Sulukule’den çıkan Sibel Can’ınızın evi Miami’de! Bu nasıl bir gidişattır, kaçıştır? Askeri              otoritenin baskısı falan derler ya, eblehliğin, paçozluğun baskısı  kadar büyük bir baskı yoktur.


RAHŞAN GÜLŞAN'IN ALATLI'YA YANITI İÇİN





Sıradaki Haber İçin Sürükleyin