Sarı gorgon türüyle yapılan nakil, suyun 30 metre altında gerçekleştirildi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu danışmanlığında yürütülen proje kapsamında, doğal ortamından kopmuş mercanlar aşılama yoluyla korunması gereken hassas alan ilan edilen Tavşan Adası’na nakledilecek ve yeni mercan bahçeleri oluşturulacak.
‘Denizlerin yağmur ormanları’ olarak bilinen mercan resiflerinin korunması ve çoğaltılması için Denize +1 Nefes projesi hayata geçirildi. Anadolu Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nin başlattığı proje projenin detayları, İstanbul’da Tavşan Adası açıklarında yapılan bir etkinlikte paylaşıldı. Marmara Denizi’ndeki mercan türlerini koruyarak biyoçeşitliliğe katkı sağlamak amaçlanıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE MERCANLARIN YÜZDE 14’Ü YOK OLDU
Bilim insanları, denizlerin yeryüzündeki oksijenin büyük bir bölümünü üreten organizmalara ve denizlerdeki canlıların yaklaşık yüzde 25’ine ev sahipliği yapan mercan resiflerinin, son yıllarda iklim değişikliği, aşırı avlanma, çevre ve okyanusların kirlenmesi nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtiyor. Küresel Mercan Resifi İzleme Ağı’nın dünya çapındaki mercan resiflerini inceleyen güncel bir çalışmasında 2008-2019 yıllarında iklim değişikliği nedeniyle mercanların yüzde 14’ünün yok olduğu belirlendi. Global Ecology and Biogeography dergisinde yayımlanan araştırmaya göre ise bugün dünya üzerindeki 845 mercan türünün yaklaşık üçte birinin yaşamı tehlike altında.
Nakli yapılan sarı gorgon türü Akdeniz’de 1999 yılından beri periyodik olarak sıcaklık anomalilerine bağlı olarak toplu ölümlere maruz kalıyor. Uluslarararası Doğa Koruma Birliği’ne (IUCN) göre bu tür, Akdeniz’de tehdide açık türlerden biri olarak değerlendiriliyor. Marmara Denizi bu mercan türleri için bir vaha niteliği taşıyor. Sarı gorgonlar, Marmara Denizi’nin özel akıntı yapısı sayesinde sıcaklık değişimlerinden korunabiliyor. Ancak bu türün Marmara Denizi’ndeki devamlılığının sağlanması için insan kaynaklı tehditlerden uzaklaşması, burada biyoçeşitliliğin devamını amaçlayan çalışmaların çoğaltılması gerekiyor. Denize +1 Nefes projesi ile de bu kapsamda mercan nakilleriyle biyoçeşitliliğin desteklenmesi, doğal ortamından kopmuş mercanların yaşama döndürülmesi amaçlanıyor.
HER ÜÇ NEFESTEN İKİSİ İÇİN DENİZLERİMİZE TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ
Projeye yönelik konuşan Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve CEO’su Can Çaka, “Anadolu Efes olarak kurulduğumuz günden bu yana sürdürülebilirliği iş modelimizin önemli bir parçası olarak görüyoruz. 2030 Hedeflerimiz çerçevesinde çevresel sürdürülebilirlik 3 ana odak alanımızdan biri. Bu kapsamda bir yandan tüm operasyonlarımızda çevresel ayak izimizi azaltmak için çalışırken bir yandan da toplumsal fayda projeleriyle pozitif etkimizi artırmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilir ambalaj malzemelerinden, akıllı tarım uygulamalarına, operasyonlarımızda enerji verimliliğinden sıfır atık uygulamalarına kadar birçok alanda çalışmalarımız devam ediyor. Bunun için tedarikçilerimizle, üniversitelerle ve girişimcilik ekosistemi ile çalışıyoruz. Geçen yıl 3 milyon ağaç tohum topunu doğa ile buluşturmak için yola çıktık. Bu yıl da çevreye yönelik çabalarımıza ‘Denize +1 Nefes’ projesini ekliyoruz” diye konuştu.
Marmara Denizi’ndeki mercan popülasyonunu ve biyoçeşitliliği artırmak için çalışmalar yürütüleceğini söyleyen Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Onur Altürk ise şunları söyledi:
“Aldığımız her üç nefesten ikisi için denizlerimize teşekkür borçluyuz. Zengin bir su altı yaşamına ve biyoçeşitliliğine sahip olan Marmara Deniz’inde ekosistemi korumak ve potansiyelini geliştirmek bu bağlamda çok önemli. Su altının yağmur ormanları olan mercan resiflerinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de korunması büyük önem taşıyor. Biz de Anadolu Efes olarak maviyi seviyoruz ve maviyi korumak için yapılan çalışmalara katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu projeyle, Türkiye’deki mercan topluluklarının en önemli habitatlarından biri olan Marmara Denizi’nde yaşam çeşitliliğinin +1’i olmayı hedefliyoruz.”
NARCI: SARI MERCANLAR YILDA 5 MİLİM BÜYÜYEBİLİYOR
Deniz Yaşamanı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Narcı da “Buradaki mercanlar dünyada sadece Akdeniz’de bulunuyor. Habitat oluşması için mercanlar anahtar türdür. Biz Marmara’da insan, çapa ve oltaların etkisiyle kırılmış hayvanları bulup tekrardan ekerek ekosistemi desteklemeye çalışıyoruz. Mercanları özel bir teknikle kayaya monte ediyoruz. Bölgenin daha fazla mercan resifi haline gelmesine destek oluyoruz. Sarı mercanlar yılda 5 milim büyüyebiliyor” dedi.
“İZLEMELER DE YAPACAĞIZ”
“Marmara Denizi bizim evimiz” diyen Narcı, “Hatta evimizin arka bahçesi, kıymetlimiz diyebilirim. Marmara bir iç deniz; sürekli göz önünde olması sebebiyle de sanırım kolay ulaşılabilir bir aşk gibi görülmüş ve hak ettiği ilgiye ve şefkate maalesef sahip olamamış. Halbuki Marmara, tüm kadim bilgileriyle birçok türe ev sahipliği yapıyor ve inanılmaz bir biyoçeşitliliğe sahip. Deniz Yaşamını Koruma Derneği olarak biz bunun farkındayız ve bu çeşitliliği desteklemek adına onlarca proje üzerinde çalışıyoruz. İstanbul Üniversitesi ve TÜBİTAK desteği ile 2017 yılından bu yana Tavşan Adası açıklarında mercan nakilleri yapıyoruz. Dünya genelinde bu kapsamda yürütülen çalışmalarda başarı oranları yüzde 20-25 iken biz yüzde 70-80 oranında başarıya ulaştık. Önemli olan sadece bu orana ulaşmak değil, bu başarı ve yaşamı sürekli olarak desteklemek. Bu kapsamda da Tavşan Adası, geçen yıl ‘korunması gereken hassas alan’ ilan edildi. Biz de bölgede hayalet ağların temizlenmesi, sürdürülebilirlik, sanat-deniz temalı etkinlikler, yazılı-görsel kaynak ve veriler oluşturmak, koruma alanı ve Marmara Denizi’nin devamlılığı için izleme, koruma istasyonu gibi çalışmalarımızla bu kararı destekleyecek faaliyetlerde bulunuyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde, Tavşan Adası üstüne ve su altına kurulacak kameralarla bu alanın sürekli kontrolüne yönelik izlemeler de yapacağız. Anadolu Efes’le İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu danışmanlığında hayata geçirdiğimiz bu iş birliğiyle Marmara Denizi’nin su altı ekosistemine destek ve denize +1 nefes olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.