Diyarbakır'dan kilometrelerce yol kat ederek Kırıkkale'ye gelen Hekimoğlu ailesi, meşe odunundan mangal kömürü üretmek için 6 ay boyunca zorlu yaşam şartları altında çadırlarda yaşıyor. Sulakyurt ilçesindeki ormanlık bölgeye yerleşen ve aslen Mardinli olan aile, asırlar önce Orta Asya ve Anadolu'da bir yaşam tarzı olan konar-göçerlik çadır geleneğini sürdürüyor.
"Torlukçular" olarak da bilinen mangal kömürü üreticileri, sabahın ilk ışıklarıyla kesim için ormanda mesaiye başlıyor, traktöre yükledikleri odunları ocakların bulunduğu sahaya getiriyor. Orman İşletme Müdürlüğü tarafından uygun görülen bölgelerden kesilen meşe odunları boyutlarına göre ayrılıyor, koni şeklinde dizildikten sonra üstü saman ve toprakla kapatılıyor.
Yaklaşık 400 ile 500 derece ısıyla yanan odunlar kömüre dönüşüyor. Kömürlerin kül olmaması için de 24 saat nöbet tutuluyor. Bir sezonda yaklaşık 25 ton kömür üretiliyor. Mangal kömürünün tonu ise 14 bin liradan toptancılara satılıyor.
Kömür üreticisi Mehmet Bekir Hekimoğlu, "Bir ocakta kömürün oluşumu 20 güne kadar sürüyor. Daha sonra ateşi sönsün diye naylon çekiyoruz. 4 gün beklettikten sonra çıkartıyoruz kömürleri. Çuvalladıktan sonra alıcı bulursak satıyoruz. Bir sezonda 25 ton kömür üretiyoruz. Tonu ise en fazla 14 bin liradan satılıyor" dedi.
NÖBET TUTMAZSAK KÜL OLUR GİDER
Sabaha kadar ocakların başında nöbet tuttuklarını belirten mevsimlik işçi Rıdvan Hekimoğlu ise, "Sabahtan akşama kadar rezillik çekiyoruz. Yaptığımız iş göz önünde. Topraklaması, budaması, yakması, kesmesi her biri birbirinden zor. Ama başka bir mesleğimiz olmadığı için bu işi yapıyoruz. Eskiden bize kâr bırakıyordu, şimdi ise sadece aç kalmıyoruz. Sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Bir-iki saat yatıyoruz, tekrar kalkıyoruz ve çalışmaya başlıyoruz. Nöbet tutmazsak kül olur gider. Mecburen katlanıyoruz" diye konuştu.