Osmanlı döneminde ihtiyaç sahibi ailelerin borçlarının ödendiği 'Zimem defteri' geleneği Elazığ’da yaşatılmaya çalışılıyor. 'Alan elle veren el birbirini görmesin' diye sürdürülen bu gelenekte hayırsever iş insanlarının elçi olarak seçtiği İbrahim Kayaoğlu, mahalle mahalle gezerek bakkallardaki veresiye defterlerindeki borçları kapatıyor.
'BİZ ELÇİLİK YAPIYORUZ'
İbrahim Kayaoğlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan geleneği sürdürmeye çalıştıklarını belirterek, ‘Zimem defteri kapatma işlemini yapıyoruz. Küçük esnafımızı ziyaret ederek ekonominin darboğaza girdiği şu dönemde borcunu ödeyemeyecek durumda olanların borçlarını kapatıyoruz. Biz elçilik yapıyoruz. Rabbim hayır sahiplerinin hayrını kabul etsin. Veren elle alan el birbirini görmüyor, tanımıyorlar’ dedi.
Bakkal Ahmet Demir de bu geleneği yaşatıp, hayırda bulunanlara teşekkür etti.
ZİMEM DEFTERİ KAPATMA NEDİR?
Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur. Zimmet burada borç demektir. Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter anlamına gelmektedir.
Osmanlı zenginleri, borçlarını ödeyemeyenlere yardımcı olurlardı. Bir de kendi isimlerinin bilinmemesini, gizli yapılmasını isterlerdi. Veremeyenleri tespit edip borçlarını öderlerdi. Durumu iyi olmayan fakirlerin de borçlarını öderlerdi. Eğer borcunu ödeyemeyen bulamazlarsa, borç defterini açıp rastgele bazılarının borçlarını öderlerdi. Bu olay, zimem defteri diye şöhret bulmuştur.
Bu gelenek, Osmanlı zamanında özellikle Ramazan aylarında sıkça uygulanan bir gelenektir.