Sevilen şarkıcı Mabel Matiz, dün Konya’da Hz. Mevlana’nın türbesinin kapısının önünde bir hayranının isteğini kırmayarak, onunla fotoğraf çektirdi. Ancak sonrasında ünlü şarkıcının tepkisine yol açan bir gelişme yaşandı.
Hayranı, kendisiyle çektirdiği fotoğrafı, homofobik hakaret içeren "Topsun falan ama birkaç şarkın güzel", notuyla paylaştı. Bunun üzerine Mabel Matiz, sosyal medya hesabından uzun bir metin paylaştı. "Belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti", diyen Matiz, "Top! tüfek! i..e! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız. Bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. İsterim ki Mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin" ifadesini kullandı. Matiz, "İsterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin; isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin" diye yazdı.
Mebel Matiz'in Instagram paylaşımı şöyle:
"Merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek
istiyorum. Yukarıdaki post, dünkü Hz. Mevlana ziyaretimiz
sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek
istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. Birlikte
çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. Yer bildirimi ve
hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. Bir başka dinleyicimin yorumu
sayesinde fark ettim. Tuhaf hissettirdi. Çocukluğumdan başlayıp
şimdinin Youtube yorumlarımın yarısından fazlasını
kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım
her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin
tillahına da. Ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde
fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. Belki çok
uzun süredir ilk defa içim cız etti. Ben de buraya bir not düşmek
istedim. Şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili
arkadaşlar: top! tüfek! i..e! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle
insanları, beni, yaralayamazsınız; Bu kelimeler benim için herhangi
bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla
içermiyor, içeremez. Üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki
sizin için de içermesinler. İsterim ki öncelikle kendi benliğinizi
sevip ona saygı duyun. İsterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için
daha faydalı kelimeler kullanın. İsterim ki hep bir sorunuz olsun.
İsterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. İsterim ki
sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın.
İsterim ki bilerek konuşun. İsterim ki Mevlana’nın kapısına neden
gittiğinizi bilerek gidin. İsterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz
şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. İsterim
ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek
başına şapşahane bir birey olabilsin. İsterim ki bu cümleler bir
işe yarasın. İsterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin.
Çoğumuzun gözü bağlı şekilde Sabah akşam ben! ben! ben!
diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey
istiyorum? Bilmiyorum. bu aralar instagram’dan da çok sıkılıyorum.
Söyleyeceklerim bu kadar. Sevgiyle.”