Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, meydana gelen depremlerin ardından yıkıcı şekilde etkilenen Hatay’ı çevre düzenleme planları hakkında konuştu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Savaş'ın açıklamasından başlıklar şöyle:
“6.4’lük depremden sonra az hasarlı ve hasarsız binalar bile komisyona geldi. Ağır hasarlı binalarımızın bir kısmı yıkıldı. Şu anda enkaz kaldırma çalışmaları 2 ay ya da 3 ay sürse bile bütün bu hasarlı binaların yıkılması lazım. Çünkü bunlara güçlendirme yapsak bile kimse içinde oturmaz ve ailesini geçirmez. Bu binaların yıkılıp yeniden yapılması lazım. Depremi gördük, anlaşılan o ki bu gibi depremlerde mevcut deprem yönetmeliği yetmiyor. Güçlü binalar yapmamız lazım, bakanlığın çalışması lazım ve yeni bir deprem yönetmeliği hazırlanması lazım.
“KANUN ÇIKARTILMASI GEREKİYOR”
Bu multidisipliner bir konu, aynı zamanda ekonomik güç isteyen bir şey. Bu tek başına yerel imkanlarla gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Bu konuda her şey bize bağlı değil. Konuyla ilgili kanun çıkarılması gerekiyor. Burada mülkiyet konusu çok önemli. Şu anda 7-8 katlı hatta 10 katlı binalar bundan sonra 3-4 katı geçemeyecek. Bu nedenle burada mülkiyet kaybı oluyor. İnsanların yarısı yeni yapılan evde oturamayacak, oturabilse bile evlerin metrajı çok çok düşecek. Arazi miktarı azalacak. Bu konunun parlamento tarafından düzenlenmesi, bu konuda bir kanun çıkartılması gerekiyor.
“TEMİZ BİR ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞIYLA HATAY’I DİZAYN ETMEK LAZIM”
Bu konuda insanımıza destek olunması gerekiyor. Ya kamu arazilerinden ya da ekonomik destek verilerek arazi alınmasına destek olunması lazım. Bir de biz şimdi yeniden 1/100.000’lik planları ve ulaşım master planı yeniden yapıyoruz. Antakya’nın, Defne’nin içi boşalacak, yeniden zemin etüdü yapılarak fay hatları da göz önünde bulundurularak tüm Hatay’ın yeniden dizayn edilmesi lazım. Bunu yaparken de öncelikle 1/100.000’lik ve 1/5000’lik planları yapıp Samadağ’dan Hassa’ya kadar toplu taşıma ulaşım sistemi kurmamız lazım. Bu kadar insanımızı kaybettik, bu kadar eziyet çektik, bundan sonraki nesiller için yeni yüzyılımızda karbon ayak izi sıfır olan, yeşil enerji ile çalışan daha temiz bir şehircilik anlayışıyla Hatay’ı dizayn etmek lazım. Bunu yaparken de sosyal donatı, yeşil alanları, yolları geniş tutmak lazım. Buradan da kaybımız olacak. O nedenle parlamentodan kanun çıkması lazım ki en azından mülkiyet hakları korunsun ya da en düşük oranda kayba uğrasın. Katıldığım toplantılarda Sayın Bakanla da konuştum, diğer bakanlarla da konuşuyorum. Bunun hızlı bir şekilde parlamentodan çıkması lazım.”
“HATAY’IN PLANLANMASINI VE YENİDEN YAPILANMASINI GERÇEKLEŞTİRELİM”
Lütfü Savaş, Hatay’a yapılacak kalıcı konutlar ve hazırlanan planlara ilişkin de kurumlar arası iş birliğini ilişkin şunları dedi:
“Şu anda bakanlık üzerinden 40 bin konut yapılması isteniyor. Biz bunun biraz daha yavaş yapılmasından yanayız. Biraz daha geç temelleri atılsın çünkü beton ile demir arasındaki birleşmenin ilk zamanlarda çok önemli olduğunu biliyoruz. Artçılarla birlikte bu birleşmenin tam olamayacağını ve binaların sakat doğacağını düşünüyoruz. Bu konuyu bilim adamları konuşuyor. Hem bunun yapılması biraz daha geç olsun hem de biz multidisipliner bir şekilde Hatay’ın planlanmasını ve yeniden yapılanmasını gerçekleştirelim.
“İNSANLARIMIZIN SAĞLIKLI BİR ORTAMDA YAŞAMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Bakanlık, belediye, sivil toplum örgütleri ve üniversite bu işi birlikte yapsın istiyoruz. Ankara’da bir ekip kurduk. Hem üç tane üniversitemizden teknik ekiplerden faydalanıyoruz hem de bakanlıkla birlikte yapalım dedik kabul ettiler. Arkadaşlarımız onlarla diyalog halinde. Biz de meslek odalarımızla toplantı yaptık. Mimarlar Odası Başkanı’mızı da bu ekibe dahil ettik. Şu anda Hatay’ın yeniden ayağa kalkacak plan ve programını kendi yerel dinamiklerimizle de başlattık. Yarın biz şunu yapmadık diye hiç kimsenin aklında soru işareti kalmasın, Hatay’ı bilen insanlar da olsun, bu konuyu bilen bilim insanları da olsun, bakanlığımızın yetkili bürokratları da olsun. Herkes kendi dağarcığındaki pozitif bilgiyi Hatay için harcasın istiyoruz. Multidisipliner çalışıp enerji konusundaki hassasiyeti giderecek, ulaşım konusundaki, temiz hava konusundaki, deprem şartlarına ve gerçeklerine uygun konut ve işyeri yaparak bu sıkıntıların sonunda bizden sonraki nesillere gerçekten düzgün bir şehir bırakmamız lazım. Şu anda nöbeti biz tutuyoruz, nöbeti tutarken de gece gündüz çalışmak zorundayız. Burada ekip arkadaşlarımızla hem depremin ayak izlerini silmeye çalışıyoruz hem de kalan insanlarımızın daha sağlıklı bir ortamda yaşamasını sağlamaya çalışıyoruz.
“SIKI BİR ÇALIŞMA İLE 2 YILDA, 3 YILDA AYAĞA KALDIRABİLİRSİNİZ”
Savaş, Hatay’daki barınma durumu ve yeniden günlük yaşama dönüşe ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Vatandaşlarımızın evine girip, elektriği, suyu her şeyiyle yeniden yaşamlarını düzenlemesi için gereken süre bizim yürüyüşümüze bağlı. Hem belediyeye hem bakanlığın Hatay’a bakışına hem de genel bütçeden Hatay’a aktarılacak paya bağlı. Süre vermek mümkün değil ancak sıkı bir çalışma ile 2 yılda, 3 yılda ayağa kaldırabilirsiniz. Bu hem teknik olarak multidisipliner bir konu hem de ekonomik anlamda. Şu anda Acil Eylem Planı’nda bakanlığın hızlı ev yapma projesi var. Burada bu proje kapsamında 40 bin konut yapılacağı söyleniyor belki o 1-1,5 yıl içerisinde olabilir. Ama bu konutlara ortalama 4 kişi oturtsanız 160.000 kişiye ancak ev bulabilirsiniz. Ancak şu an Hatay’ın hemen hemen her noktasında insanlar dışarıda yatmak zorunda.
“HIZLA KONUT YAPARKEN SİYASET DÜŞÜNMEDEN DAVRANMAK LAZIM”
İnsanlar evlerine giremiyor. Bugüne kadar 14.000 civarında artçı deprem oldu. Bu yüzden çadır ve konteyner ihtiyacı oldukça fazla. Tabi hızla konut yaparken, temel atarken siyaset düşünmeden ve bilimin gösterdiği şekilde davranmak lazım. Artçılar bittikten sonra temel atmak gerekiyor, bunun için işin uzmanları 1 yıl sonrasının uygun olduğunu söylüyor. Biz şu anda hazırlığımızı yapıyoruz, 17 gündür 1/100.000’lik planları çalışıyoruz. Bu bittikten sonra biz de 1/5000’liklerle buna başlayacağız. Birçok sistem var; bir yandan planları çalışırken bir yandan kredi imkanlarını araştırıyoruz. Herkes memur değil. Esnaf, tüccar, turizmci veya sanayici insanımızın bir kısmı her şeyini kaybetti. Onların gelip hemen para vermesi mümkün değil. Onlara hem burada işyeri imkanı açmak, hem barınma sorununu çözmek, bir yandan da okullar gibi yapılması gerekenleri yapmak ve sorunları çözmek lazım. Bu insanlara ödeyebileceği şartlarda uygulama yapmamız lazım.”
“HEM HATAY'I AYAĞA KALDIRACAĞIZ, HEM BURADA YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Savaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Hayal ettiğimiz Hatay’ın tümünü 2 yılda yapamayız belki, ancak planlamasını tamamlar, bir bölümünü de hayata geçiririz. Ama Hatay’ın bundan sonraki sürecini dizayn etmek ve Hatay halkının Hatay’a yeniden huzur içerisinde gelmesini sağlamak, aynı zamanda da Hatay’ı cazip hale getirecek bir şekilde kurgulamak zorundayız. Bunların hepsini bir arada yapıyoruz. Büyük badire atlattık ama sağlıklı Hatay’ı kurmak konusundaki irademiz de tam hızıyla devam ediyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize mirası, bize emaneti Hatay’a sahip çıkmak bizim görevimiz. Hatay’dan giden, burada kalan, Hataylı kardeşlerimizin tümünde bu bilinç var, kimse merak etmesin. Hem Hatay’ı ayağa kaldıracağız hem de Hatay’da yaşamaya devam edeceğiz.
“HATAY’A, TÜRKİYE’YE DAİR HASSASİYETİ OLAN HERKESİN SAHİP ÇIKMASI LAZIM”
Enerji konusunda Hatay çok önemli bir konumdadır. Birinci olarak; eğer Türkiye, Mavi Vatan’ı konuşuyorsa bunun için Hatay elzem, çünkü Hatay Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kalesidir. O enerji Hatay’dan dünyaya transfer olmak zorunda. İkinci olarak da Hazar’daki enerjiyi düşünürseniz bu da Hatay’dan dünyaya dağılmak durumunda. Aynı zamanda terör ve ülkemizin güvenliği açısından da Hatay’ın stratejik konumu bulunmakta. Bu nedenle Hatay’a yalnızca Hataylıların değil, Hatay’a ve Türkiye’ye dair hassasiyeti olan herkesin sahip çıkması lazım.”