Fetva Dairesi Müfettiş Yardımcısı Şeyh Hasan Murib, Hollanda ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar ve bu eylemler karşısındaki tepkilere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Batılı ülkelerin İslam'ın kutsal değerlerine yönelik saldırıya karşı tutumlarını kınayan Murib, bu ülkeleri çifte standart uygulamakla suçladı.
Lübnanlı yetkili, "Olaylara sadece tek gözle bakan bir dünyada yaşamak ne talihsizlik. Gayrimüslimlerin yaptıkları eylemler ne aşırı ne de ırkçı olur, ancak Müslümanlardan ufak bir grup bile bir hata yapsa bu affedilemez bir suça, teröre, aşırılığa, ırkçılığa ve insanlığın bildiği tüm çirkin açıklamalara dönüşür." dedi.
İncil veya Tevrat'a yönelik benzer bir eylem olması durumunda herkesin bunu yapan kişinin müebbet hapis cezasına çarptırılmasını isteyeceğini savunan Murib, "Yeryüzünde 1,7 milyar insanın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'in polis gözetiminde ve koruması altında; kimsenin müdahalesi olmaksızın yakılmasına nasıl şahit oluruz! 2023'te böyle bir şey nasıl olabilir!"
"İHMALKAR TAVIR NEDENIYLE TEKRARLANIYOR"
Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar karşısındaki siyasi tutumun yeteri kadar ciddi olmadığını ifade eden Murib, şunları söyledi:
"Arap ve İslam ülkelerinin bizim onurumuzu ve kutsal değerlerimizi koruyacak önlemler alması, bunlara yönelik saldırıyı suç sayması ve İsveç'in yanı sıra Hollanda'daki büyükelçilerini geri çekmesi gerekiyordu. İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması eylemi ihmal edilip yeterince önem gösterilmeyince Hollanda'da tekrarlandı. Bu nedenle eğer ciddi bir duruş sergilenmezse ileriki günlerde durumun daha da kötüye gideceğini düşünüyorum."
"Bu tür sahneler, karışıklık; fesat, ırkçılık, mezhepler arasındaki savaşların yeniden başlamasından başka bir şeye hizmet etmiyor." diyen Murib, gelecekte istenmeyen durumlarla karşılaşmamak için Avrupa ve Batı'da kutsal değerlere yönelik bu tür eylemleri yasaklayan sağduyulu yetkililer bulunmasını temenni etti.