Van Barosu, bir televizyon kanalında Kürtçe konuşmak isteyen konuğunu yayından alan ve “Halayla bir konuşun, doğru düzgün Türkçe konuşsun, burası Türkiye Cumhuriyeti” diyen sunucu Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu.
"CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ"
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Yılmaz’ın “nefret suçu” ve “alenen aşağılama” suçu işlediği öne sürülerek, şöyle denildi:
“Sunucu, sanki Türkiye Cumhuriyetinde Türkçe dışında başka bir dilin konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmanın suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir dili aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır. Şüphelinin Kürtçeye olan nefretinden sonra hem sosyal anlamda hem de sosyal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret söylemine tepki göstermiştir. Ulusal anlamda büyük bir tepki karşılık bulması ve genelde Kürtçeye özelde ise Kürt halkına karşı nefret söylemi nedeniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
BİR SUÇ DUYURUSU DA MARDİN BAROSU'NDAN
Mardin Barosu, Kürtçeye dönük söylemleri nedeniyle sunucu Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunurken, Show TV televizyonunu da RTÜK'e şikayet etti.
Mardin Barosu Dilsel ve Kültürel Haklar Komisyonu, televizyon sunucusu Didem Arslan Yılmaz'ın programında, "Türkçe konuş. Burası Türkiye Cumhuriyeti. O dili bilmiyoruz, bilsek anlayacağız da konuşacağız da. Bilmiyorum" sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
Komisyon ayrıca Show TV hakkında da Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) şikayette bulundu.
Baro tarafından yapılan açıklamada Arslan, hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlaması ile suç duyurusu yapıldığı belirtildi. Açıklamada programın yayınlandığı televizyon hakkında da ilgili yasalar kapsamında RTÜK'e şikayette bulunulduğu ifade edildi.
Arslan'ın daha sonra yaptığı açıklamalara da değinilen açıklamada, "Arslan'ın sonraki açıklamaları maalesef başka bir garabeti taşımaktadır. Beklentimiz eşitliğin haksızlık için değil hak ve hakkaniyet için uygulanmasıdır" denildi.