Evren Devrim Zelyut'un Yeniçağ gazetesindeki Konut Fiyatları Ne Zaman Düşer başlıklı yazısı
Konut fiyatlarında artış hız kesmeden devam ediyor. Bunun en büyük nedeni de girdi maliyetlerindeki yükselme. TÜİK'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı rapora göre, 'Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %42,13, aylık %4,37 arttı.' Grafiğe baktığımızda fiyatların neden uçtuğunu çok rahat anlıyoruz.
Raporda, "Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %4,37, bir önceki yılın aynı ayına göre %42,13 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %5,69, işçilik endeksi %0,98 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %50,98, işçilik endeksi %22,64 arttı." deniliyor.
Dolar/TL yükselince her sektörde olduğu gibi konutta bundan olumsuz etkileniyor. Hatırlayın IMKON Başkanı Tahir Tellioğlu artan çimento fiyatları karşısında isyan etmiş, müteahhitler olarak greve gideceklerini söyleyerek, ekonomi tarihinde AKP sayesinde bize bir ilki yaşatmıştı. Şimdi Tellioğlu yine kamu ile iş yapan müteahhitlerin iflas tehlikesi altında olduğunu söylüyor.
Farkında mısınız ne üretici, ne tüketici mutlu. Çünkü piyasaların çivisi çıktı.
Konut fiyatları maliyet nedeni ile artarken ülkemizde sermaye piyasalarının gelişmemiş olması nedeni ile yıllardır bir yatırım aracı olarak da talep görüyor. Ayrıca nüfus artışı, evlilikler, boşanmalar, Türkiye'ye yoğun Arap göçü de kiralık ve satılık fiyatlarını yükselten bir etken oluyor.
Konuttaki fiyat artışları halkın alım gücünün oldukça üstüne çıktı. Bu durum piyasada durgunluğu şöyle ya da böyle beraberinde getirecek. Ancak hemen sevinmeyin; çünkü fiyatlar piyasa dursa bile geri gelmeyecek. AKP'nin bize hediye ettiği kriz modelinde piyasa dursa bile fiyatlar düşmüyor; çünkü maliyetlerde dramatik azalmalar görülmesi artık imkansız. AKP tipi krizde fiyat 3'den 9'a çıkmışsa tekrar 3'e düşmez, gerileme sadece 8'e kadar olur çünkü çimento, demir, işçilik giderleri keskin bir şekilde azalamaz.
Bunun üstüne bir de 2022 yılında FED faiz artırımları nedeni ile yükselecek faizleri ve ekonomiden çekilecek nakdi de koyarsanız, piyasanın neden sıkışacağını anlayabilirsiniz.
Ama bir kez daha tekrar edelim, piyasadaki sıkışma fiyat düşüşlerine neden olmayacak.
Türk halkının ev sahibi olma düşüncesi, alım gücünün artacağı güne kadar hayal olarak kalacak. Alım gücü artışı ise ancak AKP modeli yıkılıp, yerine daha adil gelir dağılımı ve dışa bağlı üretim modeli bitirildiğinde mümkün olacak. Bunun için de en erken tarih 2024 olarak gözüküyor.
Her piyasada olduğu gibi konut için de beklenen, yeni bir hikayenin yazılması. Ancak yeni kurumlar, yeni kurallar, yeni kadrolar ile ekmekten benzine, konuttan arabaya fiyat artışlarını önleyebiliriz.