İstanbul Ticaret Odası, (İTO) yeni yılın ilk meclis toplantısını gerçekleştirdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gündemdeki enflasyon, konut kampanyaları ve EYT üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Hem doğalgaz hem de elektrik fiyatlarına bu ay içinde yapılan indirimlere dikkat çeken Avdagiç, bunun hem maliyet enflasyonuna olumlu yansıyacağını hem de ihracat fiyatlarına etkisinden dolayı rekabet gücünü pozitif yönde etkileyeceğini kaydetti.
Enflasyonda güçlü baz etkisinin devreye girdiğini hatırlatan Avdagiç, zincir marketlerin birbiri ardına birçok üründe fiyat dondurmaya gitmesinin de, son derece değerli olduğuna işaret etti.
Enflasyona karşı marketlerin başlattığı bu sorumlu ve fedakâr tutumun, tüm sektörlere örnek olmasını dilediklerini belirten Avdagiç, “Bu tepkinin, tüm kesimlerde yüksek enflasyon beklentilerini kırmasını, bozulan fiyatlama davranışlarını ortadan kaldırmasını ve enflasyona karşı topyekün bir mücadeleyi kalıcı kılmasını temenni ediyoruz.
Aynı şekilde kamu da üzerine düşeni yapmalı. Kamunun da, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar üzerinden bütçe olanakları ölçüsünde fiyat artışlarından kaçınarak fedakârlık göstereceğine inanıyoruz. Ancak bu şekilde, yılın ilk yarısını yüzde 35-40, ikinci yarısını ise yüzde 20’nin altında bir enflasyonla kapatma şansını yakalayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Konut sahipliği için yeni politika yaklaşımı geliştirilebilir
Konuşmasında konut ve barınma konusuna da değinen Avdagiç, her ikisinin de son yıllarda Türkiye’nin önemli gündem maddeleri içinde yer almaya başladığına dikkat çekerek, kısa süre önce dar gelirlilere, ardından da orta gelirlilere yönelik başlatılan konut kampanyalarının, hem ihtiyaç sahiplerinin konut sahibi olmasına, hem de başta inşaat olmak üzere birçok sektörün canlandırılmasına önemli katkılar sağlamasının beklendiğini aktardı.
Bu bağlamda konut sahipliğini artırmak için, ‘kamu-özel sektör’ ve ‘merkezi yönetim-yerel yönetim’ işbirliklerinin yeniden gözden geçirilmesini ve yeni bir politika yaklaşımı geliştirilmesini yararlı gördüklerini belirten Avdagiç, “Alternatif politikalar kapsamında belli sayının üstünde istihdamı bulunan şirketlerin, çalışanlarına kooperatif modeli ile konut üretmelerinin teşvik edilmesinin, sorunun çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.
Aynı şekilde, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, yerel yönetimlerin konut üretimi konusunda daha aktif görev almasının sağlanabileceğini vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan yenileme, bir yandan da yeni inşa bölgeleri oluşturmak için uzun vadeli finansman modelleri geliştirilebilir.
Bu ve benzeri konut edindirme yollarında çeşitlendirmeye gidilmesi ve alternatiflerin artırılması, soruna uzun vadeli kalıcı çözüm getirebileceği gibi, inşaat sektörünün iç ve dış konjonktürden etkilenmesini de asgari seviyeye indirebilir.”
EYT, ‘tazelenme’ için bir fırsat
Hükümetin EYT sorununa çözüm getirdiğini hatırlatan Avdagiç, hem 2023 yılında uygulanacak yeni asgari ücret artışını hem de EYT’ye getirilen çözümü iş barışı ve toplumsal refah tesisi bakımından önemli adımlar olarak gördüğünü ifade etti.
“Çalışanların enflasyon karşısında kaybettikleri alım gücü, mutlaka korunmalı ve üstüne makul oranda da refah payı verilmeli” diyen Avdagiç, “EYT’yi de çalışma hayatımız için bir tazelenme fırsatı olarak görüyoruz. Şirketlerimiz EYT’yi en uygun şekilde yürütürken, işlerin devamını sağlayıp üretimde sürdürülebilirliği temin edecek tedbirleri alacaktır” dedi.
EYT’lilerin emeklilik tazminatlarıyla ilgili olarak işverene KGF desteği verilecek olmasını da memnuniyetle karşıladıklarını belirten İTO Başkanı, şöyle devam etti:
“Bununla birlikte, SGK sigorta primine esas kazanç üst sınırının da enflasyon oranında artırılması yönündeki beklentimiz sürüyor. SGK üst limiti son 5 yıla baktığınız zaman reel olarak yüzde 50’ye yakın artmış durumda. Aynı şekilde gelir vergisi dilimlerinin de son 6-7 yıldır yaşanan kayıpları giderecek şekilde güncellenmesi gerektiği görüşündeyiz.”