Yeniçağ gazetesinden Remzi Özdemir'in yazısı
Sigortasız kredi mümkün mü?
Merkez Bankası bankaların kredi uygulamasına yönelik çok güzel bir karar aldı.
Karara göre, bankalar bireysel konut, araç ve ihtiyaç kredilerinde müşterilerine sigorta dayatması yapamayacak!
Hayat sigortasını banka müşteri başka yerden yapıp getirebilecek.
İlk duyduğunuzda ne kadar güzel geliyor.
Oysa benzer düzenlemelerin daha önce en az 3 kez daha yapıldığını biliyor musunuz?
Geçen yıl Meclis'ten bu konuda bir düzenlemenin yapıldığı yasanın çıktığını biliyor musunuz?
Peki bu konuda BDDK'nın kararı olduğundan haberiniz var mı?
Tüm bunlara rağmen bankalar neden halen sigorta zorbalığı yapıyor?
Neden kendisinden üç kuruş sigorta çeken vatandaşa ısrarla hayat sigortasının yanı sıra gülen gözler, parlayan dişler, cüzdanım, evim güvencede, evcil hayvanımı (Pati) seviyorum gibi daha buradan ismini saymadığın ve hiçbir zaman riske dönüşmeyecek onlarca poliçeyi zorla satıyor?
Şimdi diyeceksiniz ki son karardan sonra bunu yapamazlar!
Yaparlar! Bal gibi de yaparlar!
Çünkü bu tür yasal düzenlemeler bankaları durduramıyor. Bakın bankalar artık bankacılıktan çok sigortacılık yapıyor.
Banka personeline verilen bankacılık ürünü hedefinden çok sigorta hedefi var.
Artık sigorta şirketleri bile umudunu bankaların sattığı bu poliçelere bağlamış.
Sigorta şirketleri neredeyse her ay bankalara yönelik kampanya yapıyor.
İspanya, Küba, Venedik ve daha birçok Avrupa gezisi!
Mesela saçma sapan bir poliçe üretiyorlar.
Cüzdanım sigortası. Eğer kredi kartlarınız çalınırsa belirli miktara kadarı poliçe karşılıyor. Oysa zaten 24 saat itiraz hakkınız var. Kimliksiz ve şifresiz yapılan alışverişte karşı taraf sorumlu. Yani vatandaşı bağlayan bir şey yok.
İşte bu normalde riske dönüşmeyecek bu poliçe için sigorta şirketi yukarıda saydığım ülkelere 3 günlük tatil kampanyası düzenliyor. Türkiye genelinde 5-10 banka şube personelinin yanı sıra, bölge müdürleri, bölüm müdürleri ve bazı genel müdür yardımcıları bedavadan tatile götürülüyor.
Diyeceksiniz ki, sigortayı satan şube personeli, üst yönetimin ne işi var tatilde?
Onları kırbaççı olarak kampanyaya dahil ediyorlar.
Genel müdür yardımcısı bedava tatil için bölüm müdürüne, o bölge müdürüne, bölge müdürü satış müdürüne o da zavallı şube personeline tıpkı o eski Viking gemilerindeki kürekçi gibi esirleri kırbaçlayıp duruyorlar.
Yasal olmayan hedefi mobbing ile uyguluyorlar.
Banka şube personelinin artık bu sigorta baskısı yüzünden psikolojisi bozulmuş durumda.
Bu nedenle bankalar bu sigortayı yine yapacak.
Nasıl mı? Vatandaşı ikna ederek.
Nasıl ikna edecek?
Kredi vermeyerek! Sigortasız krediniz onaylanmadı dediğinde ne yapacak vatandaş?
Ya da krediniz reddedildi, "Sigorta yaparsanız onaylanır" diye şart koştuğunda nasıl bir yaptırım uygulayacaksınız?
Bu işi kökten halletmek istiyorsanız önce banka şubelerindeki sigorta şirketlerinin temsilcilerini oradan çıkartacaksınız. İkincisi o üst yönetime rüşvet gibi verilen yurtdışı gezilerini yasaklayacaksınız. Ve son olarak bankaların sigorta acente yetkilerini sınırlayacaksınız.
Banka şubelerinde sigortacılık değil bankacılık yapılmalı.
Yaklaşık 15 yıldır bankalar bu sigorta belası ile vatandaşı soyup soğana çeviriyor.
Artık bu işi çözecekseniz Allah aşkına adam gibi çözün!