Dünyada artık medya ve eğlence sektörünü alt üst etme potansiyeline sahip bir sektör olarak kabul edilen NFT, Türkiye’de de gittikçe yaygınlaşıyor.
Sanatçı Tarık Tolunay’ın satışa çıkardığı ‘Fractal İstanbul – Pandemi’ eseri, Türkiye’nin NFT’ye çevrilerek satılan ilk eseri olmuştu.
Galata Köprüsü ve Karaköy’ün çizimini içeren eserin NFT’si, 20 ‘Ethereum’a (ETH) satıldı. Bitcoin gibi bir kripto para olan ETH’nin bir birimi 3500 dolara karşılık geliyor.
Futbol kulüpleri de işin içine girmişti. Galatasaray, Türkiye’nin ilk NFT koleksiyonunu satışa sunmuştu.
Ünlü karikatür dergisi Uykusuz da NFT galerisinin hazırlanmasında sona yaklaştıklarını belirtmişti.
Oyuncu Bensu Soral da geçtiğimiz aylarda ‘RIP Black Mamba’ adlı eserini NFT’ye dönüştürerek ‘OpenSea’ adlı pazar yerinde satışa sunmuştu.
‘Değiştirilemez para/çip’ anlamına gelen NFT, herhangi bir ürünün ‘dijital mülkiyet hakkı’ olarak adlandırılabilir. Herhangi bir heykel, ayakkabı veya kitabın NFT olarak karşılığı olabilir.
NFT, aynı diğer kripto birimleri gibi ‘blockchain’ teknolojisiyle doğrulanabiliyor ve kripto para birimleriyle alınıp satılabiliyor. Ürününüzü, bir pazaryeri aracılığıyla NFT’ye çevirerek satışa çıkarabiliyorsunuz. Satın alan kişi, gerçek ürünün özgün 40 karakterlik dijital koduna sahip oluyor.
Bu kod, aynı zamanda ürünün dijital sertifikası yerine geçiyor. NFT’ler birbirleriyle takas edilemiyor çünkü her bir ürüne verilen kod, yalnızca o ürünü temsil ediyor. Bu nedenle ‘koleksiyon nesnesi’ olarak değerlendiriliyor ve çoğaltılamıyor.