Balkanlar ve Anadolu'dan derledikleri repertuarlarını, funk ve caz altyapılarıyla harmanlayarak; geleneksel melodiler ve enstrüman stillerini birleştiren Kolektif İstanbul, yeni albümleri Kerevet'te An Dro Nevez, Bana Hayat Zor Geliyor, Kerevet, Kurdelem, Kimse Bilmez gibi şarkılara yer verdi. İlk iki albümleri Balkanatolia (2005) ve Krivoto (2008) ile eleştirmenlerden cömert övgüler alan Kolektif İstanbul, bu defa enerji ve tempolarını hiç düşürmeden ilk defa söz ve müzikleri kendilerine ait şarkılarla arzıendam etmeye hazırlanıyor.
Kolektif İstanbul bundan önce zahmetli derleme çalışmalarıyla en bilinmedik Balkan türkülerini ve en fıkır fıkır havaları evlerimize taşıyordu. Ancak bu albümde Richard Laniepce ve Ediz Hafızoğlu'nun söz ve müziklerini yazdıkları şarkılara da yer veriliyor. Grup beklenmedik bir Zühtü yorumu ve daha nicesiyle, aslında yine kendilerinden beklenir sürprizler hazırlıyor. Kerevet'in bir diğer sürprizi ise daha önce pek çok başarılı işe imza atan ve müzik dünyasının duayenlerine prodüktörlük yapan Cem Tuncer'in, bu albümde Kolektif İstanbul’a hem prodüktörlük yapıyor hem de gitarıyla eşlik ediyor olması.
Kolektif İstanbul, vokaller ve trompette Aslı Doğan, alto saksafon ve gaydada Fransız müzisyen Richard Laniepce, klarnette Talat Karaoğlu, akordeonda Tamer Karaoğlu, gitarda Cem Tuncer, suzafonda Ertan Şahin ve davulda Ediz Hafızoğlu'ndan oluşuyor. Kerevet albümünün kayıtlarında onlara eşlik eden müzisyenler ise; Alper Yılmaz, Ercüment Orkut ve Ceylan Ertem. Sosyal medyada, “Akraba düğünlerinden dağ-bayır kaçanları deli dürtmüş gibi oynatan”, “çaldıkça zıvanadan çıkan, zıvanadan çıktıkça güzelleşen” grup olarak tanımlanan Kolektif İstanbul, yüksek enerjisini Flow Festival (Finlandiya), Montreux Caz Festivali (İsviçre), Schleswig-Holstein Müzik Festivali (Almanya), Sesc Pompeia (Brezilya) gibi dünyaca ünlü sahnelerde de seyircisiyle paylaşıyor.
Sahnede yaşayan ve sahnede üreten bir grup olduklarını söyleyen Kolektif İstanbul üyeleri her konserde seyirciyle bir olabildiklerini, asla tanımlanmış bir kitle, bir getto için müzik yapmadıklarını söylüyorlar. Kökü Balkanlarda olan, coşkusunu ve dinamizmini oradan alan, İstanbul’un renklerini barındıran, Anadolu’nun duygusu ve müzikal birikimiyle yoğrulmuş, bu enstrümanlarına hakim, performanslarında cömert müzisyenler sizi yine müzikal bir şölene davet ediyorlar.
Kolektif İstanbul - Osmania // I know what I did last summer!