Koç Grubu olarak hiç istemeden kendilerini olayların ortasında bulduklarını söyleyen Koç Holding Başkanı Mustafa Koç, “Gayet insani bir yaklaşım sergilerken hadise başka mecralar tarafından çok çarpıtıldı. Oraya gelen insanlar arasında 70 yaşında teyze de gördüm, 18 yaşında çocuk da. Bunlar mı Türkiye’ye zarar verecek” dedi.
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Gezi Parkı sürecine ilişkin ilk kez konuştu. Mustafa Koç, Gezi olaylarının global piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımını azaltma kararına ilişkin sıkıntıların sürdüğü bir sırada Mayıs ayı sonunda hiç beklenmedik bir şekilde patlak verdiğini hatırlattı. Yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Mustafa Koç’un, ilk yorumları şöyle: “İleri demokrasilerdeki gösteri hakkı nasıl mevcutsa Türkiye’de dünyanın parçası olacaksa ki ona oynadığımızı biliyorum. Şiddet kullanılmadığı müddetçe, gösteri hakkının doğal olması lazım.” Mustafa Koç, ‘Sizce Taksim’de yaşanan olaylarda 300 aracın yakılması şiddet içermeyen olaylar mıydı?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Oraya gelen insanları gördünüz mü? Sizin benim gibi insanlar. Ellerinde molotof kokteyli olanlardan bahsetmiyorum. Ama hepsinin aynı kefeye konmasını kabul etmiyorum. Kusura bakmayın. 70 yaşındaki teyze de gördüm, 18 yaşında çocuk da. Bunlar mı ülkeye zarar verecek. Bundan vazife çıkartan insanlar tabii ki olmuştur.”
HIÇKIRIK MI ÖKSÜRÜK MÜ
Geçen yıl Mustafa Koç’un gazetecilerle sohbet sırasında kur konusundaki bir iddiayı kaybetmesinden çıkan ve geleneksel hale gelen öğle yemeği, Nakkaştepe’deki holding merkezinde yapıldı. Koç Holding CEO’su Turgay Durak ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl’ın da katıldığı yemekte gündemdeki ekonomik ve siyasi konular konuşuldu. Mustafa Koç, şunları söyledi: “Mayıs’ın ortasına kadar baktığınızda Türkiye’de her şey hakikaten gıpta edilecek durumdaydı. Mayıs başı Londra’ya gittiğimizde ne kadar kapı çaldıysak herkes Türkiye’den övgüyle bahsediyordu. Hala da öyle. Sonra Fed’in açıklamaları geldi. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin neredeyse hepsi kırılganlık gösterdiler. Ama rakamlara baktığımız zaman bizim kırılganlık oranımız diğerlerine nazaran çok daha fazla. Hıçkırık mı öksürük mü tuttu diyeyim artık. Hem siyasi hem özel sektör hem de devlet olarak ona göre yönetmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Haberin devamını okumak için tıklayınız.