Fuat Uğur'un tv100.com'daki "Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nu ikna etmeye çalıştığı plan" başlıklı yazısı
Dikkat ediyor musunuz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partiyi yeniden Atatürkçü fabrika ayarlarına döndürüyor. Aralarında pek çok tartışmalı ve şüpheli ismin bulunduğu danışmanlarının tamamını işten çıkarmasından tutun da grupta buram buram “Kuvâ-yi Milliye” kokan konuşması bunun işaretleri. Önceki gece Halk TV’de Abdüllatif Şener’in itirafı da her şeyin üzerine tüy dikti. Ne CHP’ye ne de Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermiş meğer CHP Milletvekili Abdüllatif Şener. Artık eski CHP’li vekil diyelim ona çünkü istifa etmiş. Barış Pehlivan şaşkınlıkla “Siz ilk turda CHP milletvekiliydiniz, nasıl Sinan Oğan’a oy verdiniz?” diye soruyor. Şener “Verdim” diyor. Bu kadar, VERDİM… O “Verdim” cevabındaki tonlama beni benden aldı. Açık söylemek gerekirse çok eğlenceliydi.
Asıl meseleye gelelim. Sular durulmuyor tabii partide. Malum, Ekrem İmamoğlu’nun yarattığı fırtınalı tartışmalar. Görüşüp duruyorlar baba-oğul-kutsal ruh.
Hararetli pazarlıklardan dışarıya çıkan çok net bilgi yok ama istikamet az çok belirginleşmeye başladı.
Okumasını bilenler zaten anlıyordur.
Pazarlıklar aşağıda yazacağım olasılıklar çerçevesinde dönmekte. Bu çerçevede de plan aşağı yukarı netleşti.
13 Haziran tarihli yazımda (*) İmamoğlu’nun seçeneklerini anlatmıştım. Çok sınırlı.
Şimdi olaya biraz daha içeriden bakalım.
İmamoğlu’nun önündeki OLASILIKLAR ZİNCİRİ şöyle:
A- İmamoğlu eğer Genel Başkanlık kendisine altın tepside armağan edilmezse Kurultay için isyan bayrağı açıp aday olacak.
İmamoğlu Kurultay’da CHP Genel Başkanlığı'nı kazanırsa iki olasılık var:
1) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İBB Meclisi’nde azınlık olduğu için kaybedilecek ve AK Parti’ye geçecek. Yerel seçimlere bu dezavantajla gidilecek. İstanbul’un kaybedilmesi ise CHP’de büyük bir yenilgi anlamına gelmekte, tıpkı AK Parti’de olduğu gibi.
2) İstinaf'ta hakkında yürüyen ceza davası onanırsa genel başkanlığı elinden alınacak ve siyaset yasağı gelecek. Bu durumda yeniden İBB başkanı da olamayacağı için siyaset hayatı bitecek.
B) İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözünü dinleyip genel başkanlık sevdasından vazgeçerek yeniden İstanbul için aday olacak.
Bu durumda İKİ OLASILIK var:
1) CHP İmamoğlu’nun kazanması için tüm gücüyle yüklenecek. Amaç İBB Meclisi’nden de çoğunluğu sağlamak olacak. İstinaf sonuçlandığında İmamoğlu siyaset yasağı alsa bile yerine yine CHP’den bir isim başkan seçilebilecek, böylece İstanbul kaybedilmemiş olacak.
2) VE KILIÇDAROĞLU’NUN İMAMOĞLU İÇİN HAZIRLADIĞI PLAN:
Kemal Kılıçdaroğlu, eğer Ekrem Bey dediğini yapar, İstanbul için aday olur ve seçimi kazanırsa, gemiyi Nisan ayının hemen başında sakin bir limana yanaştırıp genel başkanlıktan artık ayrılma kararı verdiğini açıklayarak olağanüstü kurultay çağrısında bulunacak. Bu Kurultay’da da Ekrem İmamoğlu’nu CHP Genel Başkanlığı için bir “baba” olarak aday gösterecek.
Kemal Bey'in ısrarla Ekrem Bey'e teklif ettiği PLAN bu…
Ancak yukarıda da anlattığım gibi eğer İmamoğlu kendisi için Kemal Bey'in sunduğu planı inandırıcı bulmaz ve reddeder, Kurultay’da da aday olursa karşısına hem Özgür Özel gibi tavşan adaylar çıkacak hem de CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun da açıkladığı üzere Kemal Kılıçdaroğlu yeniden aday gösterilecek. Ve Faik Öztrak’ın da işaret ettiği gibi kazanacak adayı da yakında il, ilçe ve mahalli teşkilatlarda seçilecek delegeler belirleyecek. Parti teşkilatının dün Kılıçdaroğlu tarafından sağ kolu Engin Özkoç’a teslim edildiğini belirtelim de ne demek istediğimiz tam anlaşılsın.
Öyle anlaşılıyor ki İmamoğlu’na siyasete ilelebet elveda demek istemiyorsa Kılıçdaroğlu’nun planını kabul etmekten başka seçenek görünmüyor.