Ziyareti Diyarbakır’da takip ettiğini belirten Zeyrek, “Daha önce Mardin'de dikkatimi çeken şey, Diyarbakır'da da vardı. Ana yollarda 50 metrede bir olan aydınlatma direklerinin tamamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı vardı. Aynı fotoğraf, Suriçi'ndeki reklam panolarını da süslüyordu. Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını aydınlatma direklerine sabit şekilde asmak bir ‘kayyum geleneği’ olmuştu” dedi.
Zeyrek, Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’da ilk olarak “Diyarbakır Anneleri”ni ziyaret ettiğini belirtti.
Yazının öne çıkan kısımları şöyle:
"Otele vardığımızda yoğun bir davul zurna sesiyle, genişçe bir halay vardı. Arabalardan indik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun o kalabalık ve halay arasından otele girişini gözlemleyelim istedik ama Kemal Kılıçdaroğlu konvoydan çıkmadı. Nerede olduğunu araştırınca öğrendik ki kimseye çaktırmadan konvoydan ayrılmış ve Diyarbakır Öğretmenevi'ne gitmiş.
Daha önce HDP önünde nöbet tutan 'Diyarbakır Anneleri' isimli grubun öğretmenevinde kaldığını duymuştum. Ben sormadan CHP'li kaynağım, 'Annelerin sözcüleriyle görüşüyorlar' dedi. Biraz daha araştırınca Kılıçdaroğlu'nun CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özer ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'la birlikte Ayşegül Biçer, Raif Biçer ve Celal Bektaş'la buluşup sohbet ettiklerini öğrendim.
Öğrendiğim başka bir detay ise grup sözcülerinin Kılıçdaroğlu'na 'geciktiniz' dediği, Kılıçdaroğlu'nun da 'İlk Diyarbakır ziyaretimde yanınıza geldim. Daha önce arkadaşlarımız sizleri ziyaret etmiş, ben de telefonla görüşmüştüm' karşılığını verdiği bilgisiydi. Kılıçdaroğlu'nun HDP önündeki çadırı ziyaret etmesi, iktidar yanlılarınca provoke edilebilirdi. Diyarbakır'daki ilk programında ailelerin temsilcileriyle öğretmenevinde buluşması akıllıca bir hamle olmuştu.
Gün boyu partisine katılanlara rozetlerini takıp, gençlerle, kanaat önderleriyle, aşiretlerle buluşan Kılıçdaroğlu, katılım töreninde Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nin büyük salonunu dolduran coşkulu kalabalığa seslenirken ilginç bir özeleştiri yaptı:
'Evet biliyorum, CHP'nin oyu Diyarbakır'da az. Ancak bu Diyarbakırlıların değil bizim hatamız. Gelmedik, derdinizi dinlemedik, çayınızı içmedik. Şimdi helalleşmek üzere buradayım. Dertlerinize talibim.'
Kemal Kılıçdaroğlu'nun dikkatimi çeken ilginç bir ziyareti de İsa Güneş'e yaptığı ziyaretti. Güneş, 12 Eylül 1980'deki askeri darbenin ardından işkence kötü muameleleriyle ünlü Diyarbakır Cezaevi'nde kalmış isimlerden biriydi.CHP lideri bugün de Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (DİTAM) Tigris Buluşmaları etkinliğine katılacak, Diyarbakır'ın kanaat önderlerinden gelecek Kürt sorunuyla ilgili soruları yanıtlayacak.
CHP liderinin bir önceki Diyarbakır seyahatini izleme şansı da bulmuştum. Arada ciddi farklar gördüğümü söyleyebilirim.
– Öncelikle, Diyarbakır halkının ilgisinin arttığının altını çizmeliyim. Oya döner mi bilmiyorum ama toplantılardaki kalabalık, sokaklardaki ilgi geçmişe göre çok artmış. CHP'nin Diyarbakır'dan en az bir milletvekili çıkarmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu da büyük ailelerin, temsilcilerini CHP'de görmek istemesine yol açmış.
– Tabi başka bir neden de AK Parti'nin bölgede kan kaybetmeye başlamış olması. CHP'nin Diyarbakır ve Şırnak teşkilatlarından iki kişiye ayrı ayrı yerlerde 'partiye gelenler HDP'den mi AK Parti'den mi geliyor' sorusunu yönelttim. Aldığım yanıt 'Genellikle Cumhur İttifakı'ndan' oldu. Belli ki HDP'ye oy vermek istemeyen Kürt seçmen, AK Parti yerine yeni bir güçlü/büyük parti koyma arayışında.
– Son olarak Kılıçdaroğlu önceki ziyaretine göre daha kararlı, özgüvenli ve cesur mesajlar veriyor.
Gördüğüm manzaradan şunu çıkardım: CHP ilk genel seçimlerde TBMM'ye bir Diyarbakır Milletvekili sokacaktır. Sayı ikiye çıkarsa da şaşırmam. Diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan finale kalsa, Diyarbakır büyük bir çoğunlukla Kılıçdaroğlu'nu destekler. İkinci turda Kılıçdaroğlu'na oy verecek olanlar arasında sadece HDP tabanı değil, AK Parti'nin eski seçmenleri de olacaktır."