Türkiye'deki demokrasi 1946'da kurulmasından bu yana, geçirdiği tüm sarsıntılara rağmen yarım yüzyıldan bu yana ayakta kalmayı başardı. Bu demokrasi Müslüman bir ülkede uzun ömürlülüğünü din ve devletin ayrılması anlamına gelen laik destekleyici unsurlara borçluydu. Bugün ise bu sistem AKP ve liderliğinden kaynaklanan en büyük meydan okumayla karşı karşıya. Ülkemiz, hızla işler durumda olan demokratik rejimden, iktidardaki tek bir kişinin hevesleriyle inşa edilmiş, açıkça sıkı yönetim taraftarı ve müdahaleci bir yapıya dönüyor.
2002 yılından bu yana Türkiye'yi yönetmekte olan AKP liderliği politik amaçlarla Sünni İslam ideolojisini kullanarak, sistematik şekilde demokrasimizin altını oymaktadır. Türk Anayasası'nda yer alan güçler ayrılığı ile denetim ve denge göz göre göre bir kenara itilmiştir. Yargı artık bağımsız değildir ve millet meclisi rutin bir şekilde Başbakan'ın emirlerini uygulamaktadır. Haberin devamını okumak için tıklayınız.