CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalara TÜBİTAK'ın "montaj" raporu vermesine ilişkin, "Türkiye'nin en saygın kuruluşlarından birisine Hayvanat Bahçesi'nden müdür getirirseniz size böyle rapor verir. Bu rapor Erdoğan'ı aklamaz. Ağrı Dağı ne kadar doğruysa, gerçekse bu tapeler bu konuşmalarda o kadar doğru" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşmasına
başlamadan önce Türkiye'nin ilk kadın milli hakemi Leyla Orta'ya
CHP rozetini taktı.
"TÜBİTAK'A HAYVANAT BAHÇESİ'NDEN BİR MÜDÜR
ATANDI"
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, TÜBİTAK'ın
Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen
konuşmalara ilişkin verdiği "montaj" raporuna değinerek özetle
şöyle dedi:
"TÜBİTAK'a Hayvanat Bahçesi'nden bir müdür atandı. Ve onların öncülüğünde bir rapor hazırlandı. 17 Aralık'tan sonra Erdoğan'ın çocuklarıyla yaptığı konuşmalar hece hece montajlanmış. Böyle bir teknoloji daha dünyada yok. Yok ama kim bulduysa güzel bulmuş yani. Kendisini aklamaya çalışıyor, çocuklarıyla yaptığı konuşmanın gerçek olmadığını söylüyor. "Montajdır' diyor, "düzmecedir' diyor.
Ne derse desin ben bu ülkenin vicdanına seslenmeye devam
edeceğim. Çünkü her türlü eleştiriyi bana yapabilirsiniz ama kimse
şunu söyleyemez, "sen kul hakkı yedin' diyemez.
TAPELERİ OKUDU
Neden doğru biliyor musunuz, yapılan bütün konuşmaları dakikası,
saati ve saniyesi itibarıyla vereceğim.
17 Aralık saat 8.01.04, 8'i 1 dakika ve 4 saniye geçiyor. Nereden arıyorlar. Ankara Subayevleri'nden birisi arıyor. Hangi telefondan arıyor 0 530 826 26 26, telefonu açan Recep Tayyip Erdoğan. Kiminle konuşuyor İstanbul'dan Bilal Erdoğan ile hangi telefonla 0 533 167 81 81Görüşme süresi 14 saniye. "Oğlum evde misin?' "Evdeyim babacığım', "kriptolu cep telefonunu al seni arayacağım'.
8. 02. 56 yani 1 dakika sonra Ankara Subayevleri'nden Erdoğan arıyor. Görüştüğü kişi Bilal Erdoğan. Ne diyor biliyor musunuz, "operasyon yaptılar' diyor bakanların çocuklarının evlerinde. Bilal oğlan da yeni uyanmış, "babacığım bir daha tekrar eder misin' diyor. O da tekrar ediyor "operasyon yaptılar' diyor, "dikkatli ol' diyor.
Arayan Bilal Erdoğan, kimi arıyor Recep Tayyip Erdoğan'ı, babasını arıyor. O arada "Sümeyye'yi sana gönderiyorum' diyor. O da "baba Sümeyye gelecek paraları nerelere dağıtacağımızı bana verecek değil mi', "evet' diyor. "Ben sana onu gönderiyorum' diyor.
11.17.43 arama saatiErdoğan açıyor Bilal'e soruyor, "Sümeyye geldi mi' diyor. "Paraları tamamen sıfırlayın' diyor.
En sonunda yaptığı görüşmede Bilal Erdoğan diyor ki, "henüz tamamını sıfırlayamadık' diyor. "30 milyon Avro kaldı' diyor. "Bunun bir miktarını kapatacağız' diyor, akşam karanlık bastıktan sonra, kalan parayla da Şehrizar'dan villalar alacağız diyor.
Şu TÜBİTAK'ta bunun altına imza atan adamlarda acaba vicdan var
mı, acaba ahlak var mı, acaba iman var mı, acaba Müslümanlık var
mı, acaba kul hakkına saygı var mı?
"BU RAPOR ERDOĞAN'I AKLAMAZ"
Türkiye'nin en saygın kuruluşlarından birisine Hayvanat
Bahçesi'nden müdür getirirseniz size böyle rapor verir. Bu rapor
Erdoğan'ı aklamaz. Bu rapor bizim konuşmamıza yol açtı. Şimdi o
raporu mahkemelere delil olarak sunacaklar. Hayvanat Bahçesi
müdürünün ses mühendisi olmayan birisinin verdiği raporlar ne
zamandan beri delil oluyor? Hakim vicdanlıysa bir dakika diyecek,
kimsin sen, nasıl verdin bu raporu? Hakimi de değiştirebilirler.
Oraya başka bir hakim de getirirler. Ama bu milletin vicdanını
değiştiremezler.
"AĞRI DAĞI NE KADAR DOĞRUYSA, BU TAPELER BU KONUŞMALARDA O
KADAR DOĞRU"
Telaşa kapılmışlar, savcıya talimat veriyorlar, savcı dinleme ve
izleme kayıtlarını 15 Aralık'tan sonraki bölümlerini "silin' diyor.
Niye siliyorsun. Madem sahte niye siliyorsun? Çünkü onların tamamı
doğru. Ağrı Dağı ne kadar doğruysa, gerçekse bu tapeler bu
konuşmalarda o kadar doğrudur demiştim. Gerçekten de bunlar o kadar
doğru.
Sonra ne yaptı, gitti Şehrizar konutlarından 6 tane villa aldı. Kimin üzerine, damadı Berat Albayrak'ın kayınbiraderi bir avukat var, ona aldırtıyorlar, birisi çakmasın diye, sanki biz bilmiyoruz, biz senin bütün üçkağıt numaralarını biliyoruz. Sen bu milleti dolandırıyorsun. Bu millete ahlakı değil ahlaksızlığı öğretmeye çalışıyorsun. Böyle bir Başbakan olabilir mi? Sen kendine güveniyorsan, alırsın bunları, gönderirsin Amerika'da, Rusya'da, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da bu konuda uzman kuruluşlar var. Gönderirsin, raporu alırsın, şakır şakır mahkemenin önüne koyarsın. Ama sen ne yapıyorsun, bunu yapmıyorsun, TÜBİTAK'ın başına Hayvanat Bahçesi'nden bir müdür getiriyorsun, "raporu hazırlayın diyorsun, beni beraat ettirin, bunların hepsi hece hece yazıldı veya düzenlendi' diye.
Ne diyordu bunlardan birisinin genel yayın yönetmeni alo
Süleyman 2 milyon gönder de işçilerin parasını ödeyeceğim. Süleyman
dediği de evinde ayakkabı kutusunda para çıkan Halk Bankasının
genel müdürüydü.
"PARALAR NASIL GÖTÜRÜYOR, DEVLET NASIL SOYULUR, BUNLARIN
HEPSİNİ BİRBİRLERİNE ANLATSINLAR"
Sormak lazım sen nasıl bir bankanın genel müdürüne 2 milyon gönder
diye telefon ediyorsun. Sonra ne oldu bu genel müdür, Ziraat
Bankasının yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Bence Recep Tayyip
Erdoğan'a çok iyi bir danışman olur. Ya ona danışman olacak ya
onaParalar nasıl götürülüyor, devlet nasıl soyulur, bunların
hepsini birbirlerine anlatsınlar.
Bir gazeteci ile yapılan görüşme vardı. Kur'an ile dalga geçiliyordu. Gazeteci arkadaş çıktı özür diledi. Şimdi o özür dilediği doğru olduğunu kabul ettiği konuşmanın da montaj olduğunu iddia ediyorlar." (ANKA)