Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) düzenlediği "İstanbul İklim Vizyonu " programına katıldı. Kadıköy'de bulunan Müze Gazhane'de düzenlenen program, UNDP Küresel kampanya videosunun gösterimi ile başladı. Genç iklim elçileri konuşma yaptı.
"KANAL İSTANBUL İHALESİNİ HİÇ KİMSE ALMAYACAK"
"İklim krizi sadece bizim değil sadece İstanbul'un değil tüm dünyanın ortak sorunu" diyen Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla da mücadelenin ortak sürdürülmesi lazım. Sadece devletlerin değil, devletler dışında uluslararası kuruluşların da bu konuda yoğun çaba harcadığını biliyorum. Ancak bu çalışmalar ne kadar başarıya ulaşıyor bunun da bir şekilde sorgulanması lazım. Ortak çaba derken de gelişmiş ülkeler var, gelişmekte olan ülkeler var. Krizle mücadelede gelişmiş ülkelerin sorumluluğu biraz daha fazla. Eğer biz fosil yakıtların sonlandırılmasını istiyorsak o zaman uluslararası fonların gelişmekte olan ülkelere aktarılması ve belli koşulların getirilmesi lazım. Ortak bir çaba harcanabilirse dünya mavi gezegen olmaya devam edecektir. Yoksa kendi sonumuzu getirmiş olacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Ayrıca Kanal İstanbul'dan da bahsetmek istiyorum. Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Eğer alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir. İster içeriden ister dışarıdan bu coğrafyaya ihanet etmek üzere açılan bir ihaleyi birisi alıyorsa ve iklim krizinin bu kadar yaygın olarak konuşulduğu bir dünyada siz hala İstanbul'a ihanet etmeye devam edecekseniz ve bunun ihalesi açılacaksa, o ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir. Bunu herkesin bilmesini isterim" diye konuştu.
"5 TEMEL STRATEJİ BELİRLEDİK"
İmamoğlu konuşmasında İstanbul, ekonomik ve sosyal açıdan Türkiye'nin merkezi olduğuna dikkat çekerek , "İstanbul'un ikliminde meydana gelecek olumsuzlukların etkisi ulusal ve hatta küresel boyutta olacaktır. Bu nedenle bilim insanlarının önümüze koyduğu riskli tabloyu yaşamamak için İstanbul İklim Vizyonu çerçevesinde 5 temel strateji belirledik. Bu stratejiler şunlardır: Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim krizine uyum sağlama kapasitesinin artırılması; İklim adaletinin sağlanması ve iklim krizinin sosyal ve ekonomik etkilerinin azaltılması; İklim krizine ve çevre yönetimine yönelik kurumsal kapasitenin geliştirilmesi;
İstanbul'un özgün ekolojisinin ve doğal kaynaklarının korunması, doğasının iyileştirilmesi ve onarılması; Yaşam döngüsünün desteklenmesi, kirlenmenin ve karbon ayak izinin azaltılması. 2050 yılına kadar hayata geçirilmesi öngördüğümüz başlıca stratejik hedeflerimiz ise şunlar: Tüm otomobil ve taksilerin kademeli olarak elektrikli olması, şehir genelindeki yolculukların % 35'inin toplu taşıma ile gerçekleştirilmesi, deniz ulaşımının oranının % 10 seviyesine çıkartılması, günlük yolculukların % 50'sinin yürüme ve bisiklet ile gerçekleşmesi, su kayıp ve kaçakların 2030 yılında %18 ve 2050 yılında %32 azaltılması, kişi başı su kullanımının 2040 yılına kadar %11 azaltılması ,yemek ve bahçe atıkları gibi organik atıkların en az %50 geri kazanılması, kentsel donatılarda % 100 enerji verimliliğinin sağlanması; enerji tedarikinin % 55'inin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması; bertaraf edilen atıklardan elde edilen çöp gazının % 95'inin enerjiye çevrilmesi; organik atıklarının kompostlama metodu ile % 100 geri dönüştürülmesi; kağıt ve ambalaj atıklarının % 100 geri dönüşümü, tüm İBB binalarının enerjisinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması, sıfır atık yaklaşımının uygulanması İETT filosunun %100 elektrikli olması" diye sıraladı. İmamoğlu, İstanbul, bütün bunları başarma ve 2050 yılında iklim krizine dayanıklı hale gelme kapasitesine sahip bir kenttir. Bunun için, ortak aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, iklim adaleti vizyonuyla ve insan odaklı bir yaklaşımla hareket etmek zorundayız" diye konuştu.
Programa Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu ve CHP'li yöneticiler eşlik etti.