2023 seçimleri öncesi herkes Altılı Masa'nın açıklayacağı adayın ismine kilitlendi. 2 Mart'ta bir araya gelecek olan Altılı Masa'da gündem aday olacak. Peki toplantı sonrasında Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı açıklanacak mı? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu sorunun yanıtını verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yarın yapılacak Altılı Masa toplantısı öncesi gazetecilere TBMM'de önemli açıklamalarda bulundu. Altılı Masa'nın 2 Mart'ta yapacağı toplantıda adayın kim olacağına dair bir isim açıklanması bekleniyordu.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki flaş açıklamalarını köşesine taşıdı. Kılıçdaroğlu yarın yapılacak Altılı Masa toplantısı sonrasında cumhurbaşkanı adayı isminin açıklanıp açıklanmayacağı konusunda çok net ifadeler kullandı.
İşte Muharrem Sarıkaya'nın gündeme bomba gibi düşen yazısı:
“Yarın yapılacak Millet İttifakı Liderler Zirvesi’nden bir aday isminin açıklanacağını sanmıyorum…”
Sözün sahibi en yetkin isim, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu…
TBMM’de dün makamında üç gazeteci olarak sohbet ederken, Perşembe günü aday isminin gündeme gelip gelmeyeceğini konuştuk.
Son dönem siyasi kulislerde aday adının bu toplantıda karara bağlanacağına ilişkin açıklamalara dikkat çekip, yarınki toplantıda aday adının açıklanıp açıklanmayacağını sorduk.
“Sanmıyorum ki açıklansın…” diye söze girdi.
Yine de bir marj bırakıp, “Tabii ki orada 6 liderin birlikte alacağı karara bağlı” diye de sözünü tamamladı…
Nedenini sorduğumuzda ise geçmişten örnek gösterip ekledi:
“Nasıl ki Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnini liderler olarak belirledik ama açıklaması için bir tarih verdik. Anayasa metni ile ilgili olarak da benzer bir yol izledik. Burada da benzer bir durum olur. Adayı belirleriz ve açıklamak için de ileri bir tarih belirleriz...”
YÖNTEMİ KONUŞURUZ
Bu aşamada İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu’nun basın toplantısında “2 Mart'ta Millet İttifakı 13'üncü cumhurbaşkanını belirleyecek” sözünü anımsattığımızda, “Evet yolda gelirken okudum… Bu toplantıda aday belirleme yöntemi konuşuruz…” demekle yetindi.
Bu kararlarının gerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Mart’ta seçim kararını açıklama beklentisinin yatıp yatmadığını sorduğumuzda ise yanıtı şöyle oldu:
“Burada bizim adayı açıklamamız konusunda Erdoğan’ın seçim yenileme açıklamasının bir önemi yok... YSK’nın bu konudaki kararı önemli…”
YSK’NIN GÜVENİLİRLİĞİ
Bunun üzerine, YSK’nın seçimi yapmama gibi bir yetkisinin olup olmadığını sorduğumuzda da yanıtı şöyle oldu:
“Öyle bir şansı yok. YSK güven veren bir kurum değil ki! Zaten YSK Başkanı gelir gelmez yaptığı açıklamalar var. Yaptığı açıklamalar güvensizliğimizi pekiştirdi…”
Bu aşamada YSK’nın geçmişte yine deprem nedeniyle seçim ertelemesi taleplerini geri çevirdiğini anımsattı…
Malatya’nın bir köyünde YSK’ya deprem nedeniyle gelen seçim erteleme talebini reddettiğini belirtti.
Başka örnekler olduğunun da altını çizdi...
MAYIS’A KADAR VAKİT VAR
Bu aşamada İYİ Parti’nin depremzedelerin göç ettiği kentlerde, kendi illeri için oy kullanmasına dönük yasal düzenleme yapılmasına ilişkin girişimini anımsattık.
Üzerinde çok durmadı, karşı da çıkmadı ancak olabilirliğini olanak dahilinde görmediğini de şu sözlerle hissettirdi:
“İlettiler. Arkadaşlar bakıyor ama Mayıs’a kadar da vakit var. YSK’nın seçmen kütüklerini ve sandıklarını bu tarihe kadar düzenlemek için vakti var…”
YSK’nın bütün bunlara karşın, “Ben seçim yapamıyorum” deme hakkının olmadığını “bunun kabul edilemez” bulunduğunu da kayda geçirdi.
SAKİN GÜÇ…
Diğer konulara girmekten de uzak durmayı tercih etti…
Konuşmalarımızdan çıkardığım sonuç şu ki Kılıçdaroğlu, bugüne kadar sergilediği siyasi nezaketinden geri durmama konusunda kararlı.
Fazlasıyla sakin ve tartışma yaratmadan sorunları sesini yükseltmeden ve kriz içinde kriz yaratmadan çözme özeliğinden bir adım geri atmamama konusundaki tutumunu devam ettiriyor.
Bu tutumu ile ilgili olarak bir röportajında eşi Selvi Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti:
“Kemal hiçbir zaman sesini yükselterek konuşmaz, bağırıp çağırmaz. Ağız tadıyla kavga bile edemezsiniz. Bu kadar sakin olması, bazen beni gerçekten çileden çıkarıyor...”
Buna kendisi ile ilgili hiçbir talepte bulunmama özelliğini de eklemek gerekiyor…