Kılıçdaroğlu, "Sanatçı dik durur ve onuruyla durur. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen 1970'li yıllarda Deve Kuşu Kabere'yle vardı. Siyasetçiler de gelirdi oraya. Kendilerini hicveden sanatçıları izlerlerdi. Efendim 'Beni kimse eleştiremez' diyor, iyi de sen o koltuğa şartları kendi lehine çevirerek geldin. Sen 80 milyona 'haddini bil' diyorsun birisi de sana haddini bil desin. " diye konuştu.
Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
“İsmet İnönü bu ülkenin bağımsızlığının harcını ilk karanlardan biridir. Aynı zamanda Osmanlı paşasıdır. Kendisine şükran borçluyuz. Tek parti yönetimini çok partili bir düzene kavuşturan bir liderdir. Ender demokrasi sevdalılarından biridir. 14 Mart 1950’de çok partili hayatı seçmiş bulunuyoruz diyecek kadar hoşgörülü bir devlet adamı. Mustafa Kemal’e saldırmak isteyenler İnönü’den yola çıkıyorlar. Bazı çevreler hala kin ve öfke kusuyorsa oturup bunu düşünmemiz gerekir.
Sanatçılar özü itibariyle demokrasi sağlar. Sanatçı dik durur ve onuruyla durur. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen. 1970’li yıllarda Deve Kuşu Kabere vardı. Siyasetçiler de gelirdi oraya. Kendilerini hicveden sanatçıları izlerlerdi. Efendim beni kimse eleştiremez diyor, iyi de sen o koltuğa şartları kendi lehine çevirerek geldin. Sen 80 milyona haddini bil diyorsun birisi de sana haddini bil desin. Sanatçıdır eleştirme hakkı vardır. Ama siz eleştiriye tahammül edemiyorsunuz. Çıkıyorsunuz talimat veriyorsunuz, Hitler de o talimatı veriyordu. Benim Cumhurbaşkanım değilsin. Nasıl seçimle geldiğini ben gayet iyi biliyorum. Zorbalığı, estirdiğin korkuyu gayet iyi biliyorum. Müsveddenin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan aynaya bak göreceksin kardeşim.
20 Temmuz denince sinirleniyor arkadaş. İyi de aç gazetelere bak. O zaman da hapishaneler doluydu şimdi de hapishaneler dolu. Senin gibi bir zorbanın seçilmesi için Anayasa değişikliğine evet dedik biz. Sen geldik kitaplara ağır vergiler getiriyorsun millet okumasın diye. Bizim demokrasi anlayışımız 81 milyon kişi içindir.
AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortak oyları ile 2019 bütçesi kabul edildi. Bu bütçe vatandaşa bir şey getirmiyor. 2 bin 20 lira açıklamışlar neden 2 bin 200 lira değil? 2 bin 200 lirayı CHP’nin bütün belediyelerinde uygulayacağız. Ocakla Mart arasındaki farkı onlara ödeyeceğiz. Hiçbir işçinin kılına dokunmayacağız. Yarın kazandığımızda bir işçinin işine son verirse o işçi beni bulsun. Beraber gideceğiz ve o işçi işine geri dönecek.
Biz ezilenlerin, hak arayanların yanındayız. Halkının mutlu olması için mücadele eden partilere her zaman saygımız vardır ama cebi için çalışanlara orada dur demek zorundayız.
Bu Saray’ın ne dini var ne vicdanı var ne de ahlakı var. Bu bütçe emekliye bir şey getiriyor mu. Çiftçiye beş kuruş bile getirmiyor. 154 milyar lira çiftçinin Ak Parti belediyelerinden alacağı var. Ben bunu eleştirdiğim zaman Saray’da oturan beyefendi çiftçiye traktör yetiştiremiyoruz diyor. Traktör üretimi Türkiye’de yüzde 32 azaldı. Yalanı ben kanıtlamıyorum bu işi yapanlar diyor. Ben ne yetiştiremediğimizi çok iyi biliyorum, sana ejder meyvesi yetiştiremiyoruz. Malatya’da kendini yakan bir çiftçi vardı. Saray’ın bir memuru vardı diyor ki çiftçi çok çok çalışır az az kazanır. Peki bizim çiftçi neden az az kazanıyor. Bu Saray’ın kanunu. Çiftçinin gırtlağını tutmuş para vermiyor. Hala öğrenmedin mi kardeşim hala öğrenmedin mi? Gırtlağına basıp senden alıyorlar gidip başkasına veriyorlar.
Esnafın durumu, para yok kardeşim olmayan paranın nesini ödeyeceksin sen? Suriyeliye dükkan kapat dedikleri zaman vay efendim bunu nasıl söylersin. Esnaf ne düşünüyor. Halkından bu kadar kopuk dünyada bir devlet adamı yoktur, affedersiniz ‘devlet adamı’ dedim ama onla ilgisi yok.
Esnaf vergi verir ama Erdoğan kilosu 4 bin liralık olan çay içer. Taşaron işçisine bir şey getiriyor mu bu bütçe hayır. 275 bin kişi yolunuz bellidir, oyunuzu vereceğiniz parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir kardeşim. 16 yılda hala işsizliği yüzde 20’lere çıkardılarsa bunların yatacak yeri yoktur. Fabrika kuracaksın. İşsize bakın kendisini yakıyor, Meclis’in duvarında. Bu hale bu memleketi 16 yılda bunlar getirdi.
Şimdi yeni bir tezgah kurdular. Netanyahu’ya diyorlar ki sen Erdoğan’ı kötüle o da seni kötülesin. Ver takke al külah. O zaman sormak lazım beyefendiye damadını neden İsrail’e gönderdin. At takke ver külah yola devam ediyorlar. Arka arkaya Kılıçdaroğlu’nu susturabilir miyiz diye davalar açıyorlar. O kibir abidesi yakında ne demek ekmek yok, ekmek bulamıyorsanız badem unundan pasta yiyin.
Vatandaşın karnı aç obezite merkezi açacakmış beyefendi, haram yediklerini kusmasın diye. 2005 yılında Erdoğan gayet net bir şekilde ‘fabrika kurmayacağız’ demiş. Bunu söylede ne oldu. Diyarbakırlılar koştu Erdoğan’a oy verdi. Ya arkadaşlar sizi sömüren bu sömürü düzeninden hala ders çıkarmadınız mı? İkizdere’de fabrika kurulacaktı, çıkardılar. Şimdi kalktılar askeri fabrikaları satıyorlar. Sakarya’da tank palet fabrikası var. Müthiş arazileri var.
Emeklilikte yaşa takılanlara bir şey veriyor mu hayır bu bütçe onlara da bir şey vermiyor. Kişi başına milli geliri yılda 11 bin dolara çakırdık diyorlar. Ayda 24 bin lira almayan bütün ailelerine sesleniyorum madem kişi başına gelir 11 bin dolar ise benim param nerde? Melletin anasına küfredenler etrafında zaten. Ya garibana? Her biriniz ayda 24 bin lira alıyor musunuz? 10 ayda bankalara borçlu vatandaşların sayısı 31 milyona dayandı. Nüfusun yarısından fazlası borç batağında. Saray ve çevresinin bütün amacı tefecilere hizmet etmektir.
Bunlar geldiler dolarları getirin bozdurun dediler. Bunlar bunu istediler. Sonra geldiler Hazine ve maliye bakanı dolar bazında tahvil çıkardılar. Dolar üzerinden yüzde 4 sana faiz vereceğim diyor. Aynı bakanlık dolar ve euro üzerinden yabancılara da satacağım diyor. Yabancılara euro üzerinden 5.25 dolar üzerinden yüzde 7. Türkiye iliklerine kadar sömürülüyor. Sömürenlerin başında da o kubur abidesi geliyor.
Mart’ta sandıklara gideceğiz, Ekrem İmamoğlu İstanbul’da kazanacak, Mansur Yavaş Ankara’da kazanacak… Her yerde kazanacağız ve Türkiye’ye baharı getireceğiz.”