CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun partiyi birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğini belirtmesi ve bu kişinin tanınmaya ihtiyacı olduğu açıklamasının ardından gündeme gelen isimlerden biri de akademisyen Mehmet Karlı oldu. Karlı, hayatı boyunca hiçbir makamı 'devralan' olmadığını belirterek, "Bu benim siyaset anlayışım ile uyumlu bir tavır değildir" dedi.
Yaptığı yazılı açıklama ile iddiaları reddeden Karlı, CHP'de değişime ihtiyaç olduğunu belirterek, "Ben bu sürece şu aşamada aktif siyasetçi olarak destek verecek bir noktada değilim. Öte yandan, CHP’de üst yönetim kim olursa olsun, bir akademisyen, hukukçu olarak kendilerine destek olmaya her zaman devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
Karlı'nın açıklaması şöyle:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Ekim 2023 tarihinde Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan söyleşisindeki ‘Partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim, böyle biri var ama görünür hale gelmesi lazım’ sözlerinin ardından kastedilen kişinin ben olabileceğim yönünde hem parti içinde hem de çeşitli güvenilir gazeteciler arasında bazı tahminler yapıldı. Bu noktada bir açıklama yapmamın gerekli olduğunu düşünüyorum.
Elbette, Sayın Genel Başkan’ın aklında ne olduğunu bilemem. Lakin ben uzun süredir aktif siyasetin içinde değilim. Her zaman, çok gurur duyarak, bir CHP üyesi oldum ve bir akademisyen, hukukçu kimliğim ile CHP’nin başarısı için elimden geleni yaptım ve yapmaya da devam edeceğim.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığı süresince CHP için önemli değişimlere ön ayak olmuş, partiyi toplumun geniş kesimleri ile konuşabilir hale getirmiştir. Bundan ötürü bir CHP’li olarak kendisine büyük saygı duyarım.
Bugün geldiğimiz noktada, parti içinde hem Sayın Genel Başkan’ın hem de değişim isteyen arkadaşlarımızın kabul ettiği üzere, CHP’nin yoluna güçlenerek devam edebilmesi için tarihinde birçok kez görüldüğü üzere bir yenilenmeden, bir dönüşümden geçmesi gerektiği açıktır.
HİÇBİR ZAMAN BİR MAKAMI DEVRALAN OLMADIM
CHP tarihi boyunca, temelindeki değerleri koruyarak birçok dönüşüm yaşamış ve ayakta kalmayı başarmıştır. Lakin böyle bir dönüşüm ancak bir siyasi mücadelenin sonucu olarak, dipten gelen bir dalga olarak gelirse başarılı olur. Bir makamı devralarak, amiyane tabiri ile paraşütle makamlara gelinerek siyasi meşruiyet ve başarı sağlamak mümkün değildir. Ben her zaman örgüt siyasetine, örgütsel mücadeleye inanarak siyaset yaptım ve hayatım boyunca hiçbir zaman bir makamı ‘devralan’ olmadım. Bu benim siyaset anlayışım ile uyumlu bir tavır değildir.
Hayatta başardım diye düşündüğüm her şeyi kendi emeğim ve çabam ile gerçekleştirdim. Sayın Genel Başkan’ın da örgütlü siyasete, siyasetin örgütle yapılacağına inandığını çok iyi biliyorum. CHP örgütünü kendisinden önceki içine kapanık halinden çıkararak çok daha dinamik hale getiren sonuçta kendisidir. Bundan ötürü, kendisinin aklında ne olduğunu tabii ki bilemem ama bunun aktif siyasetin içinde olmayan benim gibi biri olmadığını düşünüyorum.
CHP’nin başarılı olması, dinamik olarak yoluna devam etmesi Türkiye’de yok olmakta olan demokrasinin inşası için elzemdir. Ben bu sürece şu aşamada aktif siyasetçi olarak destek verecek bir noktada değilim. Öte yandan, CHP’de üst yönetim kim olursa olsun, bir akademisyen, hukukçu olarak kendilerine destek olmaya her zaman devam edeceğim."