Milyonlarca öğrenci sadece dönem sonu, yüzlerce gazeteci ise her sabah ‘karne’ heyecanı yaşar… Çünkü; gazetecinin karnesi tiraj ve reyting raporudur. Gazete ve TV yöneticileri, her sabah bir önceki günün izlenme ve satış rakamlarını inceler. Kurumların yöneticileri, “Tiraj hangi bölgede artmış… ya da düşmüş, reyting nerede düşmüş ya da yükselmiş?” gibi soruların yanıtlarına bakar ve yeni güne hazırlanmaya başlar.
Şu an herhangi bir TV’de yönetici olmasam da katıldığım programların izlenme oranlarını mutlaka incelerim. KANTAR adlı medya kuruluşunun yaptığı reyting ölçümleri, toplumun genel eğilimini anlama fırsatı verir. Zira; gazetem Korkusuz’un tirajını da yakından takip ederim.
‘KILIÇDAROĞLU KESİNLİKLE ADAY’ DEYİNCE…
Pazar sabahı da ilk işim önceki gece TV 100’de katıldığım “Gündeme Dair…” programının reytingine bakmak oldu. Pınar Işık Ardor’un yönettiği programın genel izlenme durumu hayli iyiydi. Ancak saat 23.15’teki bölüm tüm haber kanallarının izlenme oranını geride bırakmış, 1.81 gibi yüksek bir izlenme çıtasına ulaşmıştı. Raporu aldıktan sonra Youtube’tan hemen programın ilgili bölümünü buldum.
Tahmin ettiğim gibiydi…
Gecenin en çok izlenen bölümü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin yorum yaptığım ve bilgi verdiğim bölümdü.
KAMPANYA İÇİN HAZIRLIK BAŞLADI
Programda CHP Genel Merkezi’ndeki “son hava’’yı aktarmış ve özetle şunları söylemiştim:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı artık çok net. Bununla ilgili olarak kampanyanın çatısını oluşturmak için ilk toplantı yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir sloganla çıkması ve kampanyanın çatısının nasıl oluşturulmasına ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu. Kılıçdaroğlu artık her koşulda adaydır. Kılıçdaroğlu, öncelikle Millet İttifakı’nın adayı olmak; ‘Tek ve Ortak Adayla İlk Turda Kazanmak’ formülünü işletmek istiyor. Bu gerçekleşmediği takdirde CHP’nin adayı olarak yarışa girecek. Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi, adaylıkta ‘kritik eşiğin’ aşıldığına inanıyor.”
Peki CHP lideri bu özgüvene nasıl sahip oldu?
Zira; kamuoyu araştırmaları çok da iyi sonuçlar vermiyordu…
CHP’ye moral veren sonuçlar…
Yukarıdaki yazının bitiminde dile getirdiğim sorunun cevabını CHP Genel Merkezi’nin koridorlarında aradım. CHP Genel Merkezi’ndeki havayı aktaran bir kaynağım, “Çünkü; sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda ‘kritik eşik’ artık aşıldı’’ dedi. Ardından ise şöyle konuştu:
“Sizin de önceki yazınızda ifade ettiğiniz üzere, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sayın genel başkanımıza yönelik yaptığı ‘Adaylığını açıkla’ çağrısı en çok bizim işimize yaradı. Bu çağrı, sayın genel başkanımızın adaylığını pekiştirdi. Kafalardaki soru işaretlerini kaldırdı. CHP tabanında konsolidasyon yarattı. Bu sonuç, sizin TV 100’de ve Korkusuz’da yayınladığınız Motto-Bulgu’nun sonuçlarında da görülüyor. Dört ay önceki tablonun çok çok ilerisindeyiz.”
Kılıçdaroğlu’na yakın ismin anlattıkları bunlarla sınırlı değil tabii ki…
Ankara’daki kaynağım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik ilgi, sadece bize değil, Altılı Masa’ya gelen kamuoyu araştırmaları ve anketlerde de görülüyor. Erdoğan-Kılıçdaroğlu kıyaslamalı anketlerin sonuçları cuma günü diğer partilere de gitti. O anketler de de görülüyor ki; Sayın Kılıçdaroğlu için ‘adaylık eşiği’ çoktan aşıldı. Toplumda Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hiç olmadığı kadar büyük bir ilgi ve destek var. Altılı Masa’nın diğer aktörleri de bu gerçeği kabul edeceklerdir.”
Devam edelim…
CHP’de tek gündem var…
Görüldüğü üzere, CHP Genel Merkezi’nde tüm hesaplar Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine yapılıyor. Hatta sadece adaylık dönemi değil cumhurbaşkanlığı döneminin nasıl olacağı üzerine de kafa yoruluyor. Öyle ki; kimin TBMM Başkanı olacağı, kimin Kılıçdaroğlu sonrası CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturacağı bile konuşuluyor. TBMM Başkanlığı için Engin Altay’ın, CHP Genel Başkanlığı için ise Faik Öztrak’ın ismi geçiyor.
Tartışmaları yakından izleyen ve çalışmalarını da adaylık sürecine göre şekillendiren Kılıçdaroğlu, adaylığını açıklamak için gün sayıyor. CHP liderinin bu yüzden sahada daha çok olacağı ve genel merkeze süreli sınırlarda geleceği ifade ediliyor.
Kılıçdaroğlu’nun seçim beklentisi
Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim üzere, Kılıçdaroğlu’nun öncelikli hedefi Millet İttifakı’nın adayı olarak kamuoyunun önüne çıkmak… Bu olmadığı taktirde ise CHP’nin adayı olarak yarışa girmek… Bu konuda hayli kararlı görünüyor.
Eylül ayının ortaları, siyasetin yeni dönemi hakkında ciddi gelişmelere gebe…
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklaması ile birlikte, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “erken seçim çağrısı’’ yapması ve en kısa sürede de seçime gidilmesi bekleniyor. CHP lideri bu yüzden İzmir’de yaptığı konuşmada şu ifadeyi kullanıyor:
“Büyük olasılıkla Erdoğan erken seçim kararı alacak, erken seçim kararı alması için parlamentoyu feshetmesi lazım, son uygulamalara göre o zaman kendisi aday olabiliyor. Dolayısıyla ‘zamanında seçim olacaktır’ gibi açıklamalar yapıyor ama aslında erken seçim olacak bizim tahminimize göre, Erdoğan da aday olacak ve biz de onu inşallah hep birlikte emekli edeceğiz.”
Eylül ayı bu kez sıcak geçecek gibi görünüyor…