MİT TIR'ları haberi nedeniyle casusluk suçlaması ile
tutuklanan ve hakkında hazırlanan iddianame ile ağırlaştırlmış
müebbet hapis cezası ile yargılanan Cumhuriyet gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın kaldığı Silivri Cezaevinde özel haber
yapan kayyum denetimindeki Bugün gazetesi "Can Dündar Dubleks
Dairede Kalıyor" başlığı ile sürmanşetten bir haber yayınladı.
Silivri Cezaevi Kampüsü içindeki atölye ve tutukevi bölümlerini
ayrı ayrı görüntüleyen Bugün gazetesi muhabiri Fatin
Dağıstanlı, ‘yüksek güvenlikli cezaevi’ne de özel izin ile
girdi. Can Dündar ve Erdem Gül'ün ayrı koğuşlarda tutuluyor olması
ve avukatları dışında kimseyle görüştülmemesi yüzünden tecrit
uygulandığını yalanmayı hedefleyen haber Silviri Cezaevinin yüksek
güvenlikli hücrelerini "dubleks daire" olarak lanse etti.
Bir yandan “Silivri Cezaevi’ni gezdin, gördün, ne
diyorsun” diye sorarsanız, işte cevabım: Allah kimseyi cezaevine
düşürmesin. diyen muhabir diğer yandan da, "Dubleks koğuşta
banyo, lavabo, masa ve plazma ekran TV bulunurken, üst katta yatak
ve elbise dolabı ile geniş bir pencere var. Özel havalandırma alanı
da mevcut." gibi cümleler ile cezaevindeki koşulları yere göğe
koyamadı.
İşte Bugün gazetesinde Fatin Dağıstanlı imzası
ile yayımlanan o haber:
Ergenekon, Balyoz gibi davaların duruşmalarının da görüldüğü sırada
adını belleğimize kazıyan, bir dönem ünlü paşaların, gazetecilerin,
bürokratların ve siyasetçilerin kaldığı Silivri Cezaevi Kampüsü’nü
ziyaret etme fikri, Ankara Haber Müdürümüz Helin Şahin’le konuşunca
belirdi.
Silivri Cezaevi, FETÖ sanıkları ile Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Can Dündar ve yine aynı gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem
Gül’ün de bu cezaevine konulmasıyla yeniden gündemimize girmişti.
Cumhuriyet Gazetesi’nin her gün birinci sayfadan ‘Silivri Nöbeti’
diye yaptığı fotoğraf yayını ve Dündar ile Gül’ün bazen yazdıkları
yazı ve mektuplarla dikkatimizi cezbediyordu.
Bir cumartesi sabahı cezaevine girerken Cumhuriyet’te her gün
yayımlanan fotoğrafın çekildiği yerde kimseyi göremiyoruz. İçeride
gezmeye başlarken kendimi pırıl pırıl, her şeyin dört dörtlük
yürüdüğü bir mekanizmanın içinde buluyorum. Mutfak, fırın, hastane
ve sosyal tesisleri geziyoruz. Sanki cezaevi değil kocaman bir
işletme. Her yerde çalışan mahkûmlar, ama mahkûm oldukları hissine
kapılmıyorum. Cezaevini gezerken hijyen, düzen ve intizam
gözlerden kaçmıyor.
Mutfakta kazanlar dolusu yemek pişiyor. Temizlik, yemeklerin
kalitesi 1. sınıf. Sonra ortak kullanım alanlarını geziyoruz.
Dershaneler, açık ve kapalı futbol, basketbol, voleybol ve
tenis sahaları, masa tenisi alanları, bilgisayar ve hobi
odaları.
Amatör tiyatro çalışmasına da, resim kursuna da tanıklık ediyoruz.
Profesyonel tiyatro gruplarının gelip oyun sahneledikleri alanları
da geziyoruz.
Cezaevleri birer işletmeye dönüşmüş. İsteyen belirli bir ücret
karşılığı buralarda çalışabiliyor. Ayakkabıdan çanta atölyesine,
hatta Merkez Bankası için bozuk para çantası üreten tekstil
atölyesine kadar ne ararsan var. En ilginç yer Ergenekon ve Balyoz
gibi davalar tamamlandıktan sonra yapılan yeni bina. 3 mahkeme
salonu var burada. İki tanesi 650’şer, diğeri bin 500 metrekare.
17/25 Aralık hesaplanarak yapılmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve arkadaşlarının yargılanması için hazırlanmış mekânlar.
En son ise ‘yüksek güvenlikli cezaevini’ geziyoruz. Can Dündar ve
Erdem Gül’ün de aralarında bulunduğu kişilerin kaldığı bölüm.
Dündar ve Gül’ün kaldığı hücrenin bire bir aynısını
gezdiriyorlar. Dubleks, stüdyo bir daire. Üst kat yatakhane ve 25
metrekare. Alt kat ortak kullanım alanı 25 metrekare. Havalandırma
alanı da 25 metrekare. Satın alıp bir buzdolabı ve TV’de
bulundurabiliyorlar. Dündar ve Gül’ün kaldığı bölümde bir
bilgisayar odası da hazırlanmış. Bu odada gazeteye yazılarını yazma
imkânı sunulmuş. Dündar ve Erdem Gül’ü 90’ı aşkın milletvekili ve
100’ü aşkın avukat ziyaret etmiş. İşte Silivri Cezaevi
yolculuğumuzun özeti. “Silivri Cezaevi’ni gezdin, gördün, ne
diyorsun” diye sorarsanız, işte cevabım: Allah kimseyi cezaevine
düşürmesin.
DUBLEKS KOĞUŞTA “TECRİT” YALANI
“Casusluk” yaptığı iddiasıyla tutuklu bulunan Cumhuriyet
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın sık sık “tecrit var”
iddiasıyla gündeme taşıdığı Silivri Cezaevi’nde tecritten eser yok.
Dündar ve Erdem Gül’ün kaldığı cezaevindeki koğuşu olanakları son
derece geniş bir halde yapılmış. Dubleks koğuşta banyo, lavabo,
masa ve plazma ekran TV bulunurken, üst katta yatak ve elbise
dolabı ile geniş bir pencere var. Özel havalandırma alanı da
mevcut.
Ayrıca Dündar ve Gül için cezaevi önünde saatlerce nöbet tutulduğu
haberleri de yalan çıktı. 13 Şubat’ta bütün gün gelen bir kişi bile
yoktu. Demek ki bir saat durup, fotoğraf çektirip gidiyorlardı.