Kanal D'de yayınlanan '2. Sayfa' programına açıklama yapan Sinan Çetin, 'Cem Özer'i oyundan attık' dedi. Çetin'in açıklamalarına kısa sürede cevap veren Cem Özer, 'Sinan Çetin markası 40 bin liraymış demek ki. Durumu kötü bir yapımcı yazık' diye konuştu.
Film setinde yaşadığı talihsiz kaza sonrası ayağı kırılan Cem Özer tedavi gördüğü hastanede kötüleşmiş ve yoğun bakıma alınmıştı. 42 gün hastanede yatan Özer ölümden dönmüştü.
Özer, bu zorlu süreçte filmin yönetmeni Sinan Çetin'in kendisini aramadığını ve setteki hiçbir çalışanın sigortası olmadığını söylemişti. Hastane masraflarını kendisi karşılayan oyuncu, Sinan Çetin'e sitem etmişti.
Cem Özer'in açıklamalarına Sinan Çetin'den cevap geldi. '2. Sayfa' programına konuşan Çetin, şunları söyledi:
'Yalan söylemeseydi devam ederdi'
''Ben çok kırıldım. Cem Özer'i aramıyorum artık. Ben onu hiç zorlamadım. Kendi beyanatları da var, haberler var, şahitler var. Ben böyle bir konuyla Cem Özer gibi büyük bir şahsiyetle yan yana olmaktan hiç hoşlanmıyorum.
Hastane masrafları için elimizden geleni yapacağız. Bilmiyorum, nedir o masraflar… Bize yansıyan masraflar kırık, çıkıktan dolayı olan masraflar değil onun hastanede 42 gün yatmasından doğan masraflar. Biz o kadarını karşılayamayız. Kırık, çıkıktan doğan her türlü masrafları karşılayacağız. Biz çok mağdur olduk. 42 gün set bekledi. Cem Özer filmde devam etmeyecek. Hakkımızda yalan söylemeseydi devam ederdi ama artık etmeyeceğiz. Bir sözleşme imzaladık, sözleşmeyi biz feshediyoruz, kendisini oyundan atıyoruz.''
Cem Özer: Elini vicdanına koysun
Sinan Çetin'in açıklamalarına Cem Özer sessiz kalmadı. '2.Sayfa' programına telefonla bağlanan Özer şunları söyledi:
''Benim için güzel şeyler de söylemiş sağ olsun. Kendisi iyi bir yönetmendir, onun aleyhinde bir şey söylemedim.
Ama ben yalan söylemiyorum 'Beni çukura attılar demedim ki' tabii ki çukura ben atladım. Orada bir dublör vardı da 'durun dublör atlamasın, ben atlayayım' da demedim ki.
Ama bana kimse de atlama, 'Sen atlarsın ben çekmem' demedi ki, hiçbir önlem alınmadı ki. Bir şey rica ettim, 'Çukurun üstünü aç, ben atlayacağım yeri göreyim. Çukurun içine karton üstüne de minder koyun' dedim.
Sadece 5 cm minder koydular, üstünü de açmadılar. Ben atladığım yeri görmedim. Sinan'ın çalışma şartlarını herkes bilir. Sürekli 'çabuk, çabuk' deyip ortada dolaşır. İnsanda bir psikolojik suçluluk hissettirir.
Mahkemeye başvuracağım, ben kırık, çıkığın masrafını talep ediyorum. Başka bir şey istemiyorum. Doktor arkadaşımdı, tutan paranın yüzde 50'sini indirttim. 79 bin TL'ydi 40'a indirttik. Sinan'lar bize 6 bin TL teklif etti. Benim ayağım içinde 8 bin TL'lik vida var zaten!
Sinan Çetin markası 40 bin liraymış demek ki. Bir de 'Hastaneyi ödeyemeyiz' diyor. Sinan bu filmi Kültür Bakanlığı'ndan aldığı parayla, babasından kalan emekli parasıyla yapıyor… Durumu kötü bir yapımcı yazık!
Hekimler bilir, kırık çıkıkta emboli atması en yüksek durumdur. Ben bu durumdan dolayı 42 gün yattım. Sinan Çetin'in elini vicdanına koyup düşünmesi lazım.
Beni filminde oynatmayacakmış ay çok üzüldüm ben şimdi ne yapacağım!..''