9 Şubat 2014 Pazar günü 'Yalana Karşı Gerçeğin Gazetesi' sloganıyla yayın hayatına başlayan Karşı Gazetesi 14 Nisan 2014 Pazartesi günü çalışanlarına ödeme yapılmadan kapatıldı.
Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kutlu Esendemir, gazetenin neden kapatıldığı sorumuzu yanıtladı.
Esendemir'in Karşı gazetesinin kapılması ile ilgili açıklamaları şöyle:
9 Şubat günü yayın yaşamına katılan Karşı Gazete, 13 Nisan günü
patronajın kararıyla kapatıldı. Gazete'nin imtiyaz sahibi, bu
kararın gerekçesini, ekonomik olarak tükenmekle açıkladı. Oysa hem
patron, hem de Karşı'nın kurucusu ve eski genel Yayın Yönetmeni
Eren Erdem tarafından projeye dahil olan her arkadaşa, "Bir yıl
boyunca bu gazete hiç satmasa dahi, 1 yıl birlikte yürüyeceğiz"
sözü verilmişti. Bu sözü bir kenara koyalım; gazete, yayın
yaşamının 66. gününde yok edilmeye kalkıldı. Gazete
çalışanları, maaşları ve ihbar tazminatları bile ödenmeden kapı
dışarı edilmek istendi. Çıkış mottosu olarak, Gezi Direnişi'ni esas
alan bir gazetenin emekçileri olarak, biz de bu büyük
hukuksuzluğa karşı durmak için, gazetemizin merkez binasını
haklarımızı alana dek terk etmeme kararı aldık. Şunu da sizin
aracılığınızla duyurmamda fayda var. Gazetedeki arkadaşlarımız,
uzun bir süredir Eren Erdem'in nerede olduğunu sorguluyorlar.
Kendisi, çalışma arkadaşlarımızla, gazete kapatılmadan 10 gün kadar
önce yaptığı toplantıda, "Bu gazetede çalışan 1 emekçi dahi
haklarından mağdur edilirse, ilk olarak ben gazetenin önünde çadır
kurar, otururum" sözünde bulunmuştu. Ama kendisi,
sorumluluğu gereği, çok yakından tanıdığı ve bu kadar insanı mağdur
eden patronaj ile arka plandaki sermaye yapısıyla ilgili
tek bir bilgiyi paylaşmıyor, susuyor, kaçıyor.
Gazete patronajının kapatma kararı aldığı 13 Nisan'dan bu yana
gazete binasındayız. Bu süreçte, sosyal medya üzerinden
çıkarttığımız tek sayfalık Karşı Direniş Gazetesi'yle bize destek
veren binlerce okurla buluşuyoruz. Bunun yanında tüm gazete
çalışanlarını temsil eden Çağdaş Hukukçular Derneği'nden Avukat
arkadaşlarımız Ceren Uysal ve Güray Dağ, patronla kimi
görüşmelerde bulunsa da, bugün şu ana dek somut bir ilerleme
sağlanamadı. Ama görünen şu: Avukatlarımıza her görüşmede
sunduğu plan, bir sonraki toplantıda koca bir aldatmacaya
dönüşüyor. Ayrıca gazetedeki pozisyonum gereği, anlaşma imzalarken,
patronajla özel bir sözleşme de imzalamıştım. Bu sözleşme de,
patronaj tarafından feshedilmiş durumda. Bu konudaki hukuki süreci
de, Avukatım Melis Sargın yürütüyor. Sözleşmemden elde
edilecek tüm kazanım, benimle birlikte gazeteye katılan
arkadaşlarımı da kapsayacaktır.
Direnişin ne zaman biteceğine, direnişteki arkadaşlarım ve
direnişin ruhu karar verecektir. Ama şunu söylemeliyim: Gazete
patronajı, kapatma kararını gazetenin 3 günlük genel yayın
yönetmeni olarak bana deklare etmişti. 13 Nisan günü akşamı,
arkadaşlarıma gazetenin kapatma kararını açıklamak da bana
düştü. O kararı açıklarken şunu söylemiştim ve şimdi de aynı
kararlılığımı size belirtmeliyim: Bu binada çalışan son kişi dahi
hakkını almadan, ben bu direnişten vazgeçmeyeceğim.
Eylem YILMAZ / Medyatava