Her gün yeni bir taktikle ortaya çıkan dolandırıcıların şimdiki yöntemi ise sahte kargocularla senet vurgunu.
Sabah gazetesinden Betül Alakent'in haberine göre, çete önce Karaköy, Kapalıçarşı, Laleli gibi İstanbul ticaretinin kalbi olan noktalardaki varlık sahibi esnafları tespit edip, gözüne kestiriyor. Sonra hackerlar yoluyla mağdurların banka hesaplarını inceliyor. Ardından malvarlığı olanların kargolarını takip ediyor.
Faturanın altına koyuyor
Esnafı uzunca bir süre takip eden sahtekarlar, dükkana gidecek bir kuryeyi kullanıyor ya da faturaya ulaşıp kendi elemanını kuryeymiş gibi gönderiyor. Dükkana evrak teslimi için giden kurye, imza alınacak faturanın altına geçirgen kağıt ve onun altına da senet yerleştiriyor. Fatura için imza attığını sanan kişi aslında binlerce liralık senedi de imzalamış oluyor. Bunu ise aylar sonra evine gelen hacizle öğreniyor.
Bilirkişi atanıyor
Böyle bir senede imza atmadıklarını belirten mağdurlar, duruma itiraz etmek için adliyenin yolunu tutuyor. Adliyede önce bilirkişi atanırken senedin gerçek mi sahte mi olduğu araştırılıyor. Ancak senet metnindeki imza dolandırılan mağdura ait çıkıyor. Hal böyle olunca sorunun çözülmesi de uzun zaman alıyor. Son dönemde bu tür şikâyetlerde yaşanan artış nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün konuyu yakın takibe aldığı öğrenildi.
Şikayetlerde artış var
Akademisyen ve hukukçu Mustafa Zafer, son dönemlerde bu tür şikâyetlerde artış yaşandığını belirterek, "Vatandaşların daha önce hayatlarında hiç tanımadıkları kimselere borçlu gibi gösterilmesi yeni nesil bir dolandırıcılık olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Mağdurların kendi isimlerine düzenlenmiş senetlerden haberdar olduktan sonra duruma itiraz etmeleri ve süreci kendi lehlerine çevirmelerinin zaman aldığını anlatan Zafer, "Hiç kimseye borcu olmayan bir vatandaş, sadece imzasının bir dolandırıcılık işlemine konu edilmesi sebebiyle borçlu hale gelebiliyor. Bu sebeple ticari hayatı bozulan birçok mağdur var" diye konuştu.