Olay 25 Temmuz'da Adana merkez Yüreğir ilçesine bağlı Dadaloğlu Mahallesi’nde bulunan özel bir hastanenin yanında yaşandı.
43 yaşındaki Aydın Akça, kanser sebebiyle tedavi gördüğü özel hastanede yaşamını yitirdi. Ağabeyi Ömer (48) kardeşinin ölüm haberini aldıktan sonra oğlu ile hastaneye doğru yola çıktı.
Hastanenin sokağına gelen Ömer Akça, ters yönden gelen Ferdi Çağlayan'ın otomobilini gördü. Akça'nın eliyle 'git' işareti yapmasının ardından ikili arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgayı hastane güvenlik tarafları ayırdı.
"KANINI İÇECEĞİM"
İddiaya göre Ferdi Çağlayan aradan sıyrılarak Akça'yı kalbinden bıçakladı. Ardından Çağlayan, ‘Getirin onu bana, kanını içeceğim’ diyerek tehditler savurdu. Kanlar içindeki Akça hastaneye kaldırıldı.
Akça yaklaşık bir ay boyunca hastanede tedavi görürken Ferdi Çağlayan ise gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde, ‘Kalabalığın içerisindeki birinin elinde bıçak vardı. Bu şahıs, bıçakla sağ baş parmağıma vurarak yaraladı. Aracıma tekme ve taş atarak zarar verdiler. Kendimi korumak için arabamın torpido gözünde piknikten kalan küçük meyve bıçağını aldım. Ömer Akça üzerime atladığında elimdeki bıçağın göğsüne saplandığını tahmin ediyorum. Onu öldürme kastıyla vurmadım. Bıçağı karşımdakileri korkutmak için elime aldım. Canımı zor kurtardım’ dedi. İfadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"UZAK MESAFEDE OLSAYDI KURTULAMAZDI"
Ömer Akça’nın avukat kuzeni Nazan Akça Subaşı ise konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi ve, “Kuzenimin ölmemesi için tek şansı bu olayın hastanenin önünde olması. Kuzenim yoğun bakımda kaldı ve uzun süre tedavi gördü. Doktorlar da eğer uzak bir mesafede olsaydı kurtulamazdı diyorlar” dedi.
"SUÇ DELİLİ YOK SAYILDI"
Şüpheli Ferdi Çağlayan’ın ‘Bıçak, meyve bıçağıydı’ ifadesi hakkında ise Subaşı, “Küçücük bir meyve bıçağı ile hem kalbe, hem dalağa hem de ciğere gelecek şekilde yaralayamazsınız. Zaten şüpheli orada esnafmış. Esnaf olduğu için bütün herkes gelip suç delilini yok ediyorlar. Ayrıca kuzenimin aracına da zarar veriyorlar. Belki kuzenimin kendisini toparlaması uzun yıllar alacak” dedi.
Yargı sürecinin devam ettiğini aktaran Nazan Akça Subaşı, “Kardeşinin cenazesine de katılamadı, son kez onu da göremedi. Kardeşini biz defnederken o yoğun bakımdaydı. Bütün gerekli davaları açtık, kimse elini, kolunu sallayarak hareket edemez” dedi.
"KARDEŞİMİ SON KEZ GÖREMEDİM BİLE"
Tedavisinin ardından taburcu edilen Ömer Akça kardeşine son görevini yerine getiremediği için çok üzgün olduğunu söyledi ve, “O gün araç sürücüsüne kardeşim cenazem var çekilir misin dedim. Ancak adam gelip beni darp etti, sonrada bıçakladı. Ben ölümden kıl payı kurtuldum. Son hatırladığım, ‘Onu getirin, kanını içeceğim’ dediği oldu. Gerisini hatırlamıyorum. Kardeşimi son kez göremedim bile, ona çok üzülüyorum” dedi.
"DAVADAN VAZGEÇ DİYORLAR"
Ferdi Çağlayan’ın ailesinin kendisini aradığını söyleyen Akça, “Şuanda o kişinin ailesi beni arıyor ve davandan vazgeç, oldu artık diyorlar. Bende onlara kendilerini benim yerime koymalarını söylüyorum. Bu iş kolay bir şey değil. Ben sonuna kadar davamdan vazgeçmeyeceğim. Bu işin peşini bırakmayacağım” ifadelerini kullandı.