Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin il başkanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Genişletilmiş İl Divanı Toplantısı'na katıldı. 14 Mayıs'ta yapılacak seçimle ilgili yapılması planlanan çalışmaların anlatıldığı toplantının 'Siyasal Konuşmalar' bölümünde konuştu. Karamollaoğlu, “Bir seçime gidiyoruz. Ülkemizin bugünkü şartlarda, adeta yeniden şekillenmesi için adımlar atmaya gayret ediyoruz. Zor bir dönemden geçiyoruz, zor kararlar almak mecburiyetindeyiz. Ancak şunu unutmayalım, Bizim davamız haktır. Biz bu davadan hiçbir zaman dönmeyeceğiz" diye konuştu.
'BAŞKANLIK SİSTEMİNİN NE MENEM BİR ŞEY OLDUĞUNU YAŞAYARAK GÖRDÜK'
6 Şubat'ta yaşanan depremler üzerinden başkanlık sistemini eleştiren Karamollaoğlu, “Şu anda resmi rakamlar her ne kadar belli sayıda gözüküyorsa da, biz onun çok daha fazla olmuş olabileceğinden endişe ediyoruz. Bunu da ifade edelim. Çünkü depreme müdahalede çok ama çok geç kalındı. Başkanlık sistemini biz doğru bir sistem olarak benimsememiştik. Aslında geçmişte bugün 'Altılı Masa' denilen veya 'Millet İttifakı' olarak tarif ettiğimiz masa, ilk başta bu konu üzerine inşa edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sisteminin bugünkü haliyle ülkemize faydalı olmayacağını düşünmüştür. Bu kanaatlerimizi de iktidara; Sayın Cumhurbaşkanı'na da ifade etmiştir. Tek bir kişi söz sahibi. Parlamento, arada sırada devreye girebilen şekli bir kurum. Ama Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararları müzakere etmek ülke çapında değiştirmek mümkün değil. Bugün bunu yaşıyoruz. Biz bu sistem teklif edildiği zaman ilk defa bir araya geldik. Bu sisteme karşı bir tavır sergiledik.
Bu başkanlık sisteminin ne menem bir şey olduğunu yaşayarak gördük. Bir ülkenin böyle idare edilmesi mümkün değil; kim ne derse desin. Herkes hazırlığını yapmış, sahaya inecek, Sayın Cumhurbaşkanı'nın haberi olmadan kim inebilir sahaya? Herkes beklemek mecburiyetinde kalır. İki gün neredeyse zaman geçti. Bu kadar beceriksizlik dünya tarihine girdi. Bunu yazacaklar. Öyle yani sadece gidip Adıyaman'da helallik dilemek yetmez. Bütün şehirlerden helallik dilenmesi icap eder. Bugün yapılan hatalardan dolayı bu milletin tamamından helallik dilenmesi icap eder" şeklinde konuştu.
'AHLAKİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİN İHYASI İÇİN ÇALIŞMAYA GAYRET EDECEĞİZ'
Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın Saadet Partisi Genel Başkanı iken hayata veda ettiğini hatırlatan Temel Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
“Davasından hiç vazgeçmedi. Biz de, eğer beklemediğimiz tavırlarla, hadiselerle karşılaşırsak hepimiz ahdetmeliyiz ki; bu dava bizim davamız. Erbakan Hocamız son nefesini verirken nasıl bu davaya sahip çıktıysa, biz de bu davaya hayatımızın sonuna kadar sahip çıkacağız. Hakiki manada 'Milli Görüşçü' prensiplerimiz değişmedi. Biz yine ahlaki ve manevi değerlerimizin ihyası için çalışmaya gayret edeceğiz. Bu bizim olmazsa olmazımız. Ancak zayıf bir dünya bu idealleri koruyamaz, taşıyamaz. Bunun için de maddi kalkınmaya mecburuz. Ülkemizde yaşayan her insanın rahat çalışacağı bir işi, geçimini sağlayacak kadar bir ücrete sahip olması icap eder. Bu bizim idealimiz."
'AİLE MEFHUMUNUN DEJENERE EDİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYİZ'
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, toplumun diri kalması, canlı tutulması için ailenin önemli olduğunu ifade ederek "Aile mefhumu bozulursa siz toplumu ayakta tutamazsınız. Biz aile mefhumunun dejenere edilmesine rıza gösteremeyiz. Bunu bilmek mecburiyetindeyiz. Aile bir erkek bir kadın ve çocuklardan meydana gelir. Bunu da unutmamalıyız. İki tane erkek, iki tane kadın bir araya gelmiş, 'biz de bir aileyiz'. Hadi oradan. Biz aile mefhumunu toplumun diri kalması, canlı tutulması için elzem görürüz" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEĞİNİ GARANTİ GİBİ GÖRÜYORUZ
Millet İttfakı olarak 14 Mayıs Seçiminde başarılı olmayı hedeflediklerini belirten Karamollaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Millet İttifakı üyeleri bir araya geldiğimizde altı üye olduğu için aramızda bir mutabakat sağladık. Bir cumhurbaşkanı adayı olacak, diğer partilerin genel başkanları da cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini üstlenecek. Böylece biz ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Dış politikada da, iç politikada da birlikte hareket edeceğiz. Bu noktada bir ittifak sağlandı. Seçimlerin neticesinde biz Sayın Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçileceğini hemen hemen garanti gibi görüyoruz. Ama elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
Şuna dikkat etmemiz lazım burada. Yeri geldiğinde bazı tenkitlerle karşı karşıya kalıyoruz. Doğru, geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi'nin icraatlarında sıkıntılı dönemler olmuş, bunu da görüyoruz. Ama bugüne kadar aralarında sadece bir kişi çıktı. O da Sayın Kılıçdaroğlu, 'Ben helallik istiyorum' dedi. Düne kadar kavga ettiğiniz bir komşunuz gelse, size zarar vermiş bir insan bile gelse, dese ki; 'Ben bugüne kadar yaptığım miktarlarından dolayı sizden helallik istiyorum'. Ne diyeceksiniz ona? 'Hadi oradan mı' diyeceksiniz. Elbette helal edersiniz, hepimiz de. Çünkü diyor ki; 'Ben hata etmişim. Bu hatamdan dönmeye karar verdim'. Kendisini Erbakan Hocamızı anma toplantısında davet ettiğimizde yaptığı konuşma herkesi şaşkına çevirmiştir. Daha sonra Kudüs Mitingi'ne geldi. Kudüs Mitingi'nde yaptığı konuşma hakikaten destansı bir konuşma oldu. Bizim arkadaşlarımızın dedikleri şu: 'Yahu sen o konuşmayı yapmalıydın'. Yahu sen benim önüme geçtin diye ona tavır mı koyacaksın"
'YENİDEN REFAH PARTİSİ'NİN YAPTIĞINI YAPMAYIZ'
Seçimde en iyi sonucu almak için gayret göstereceklerinin altını çizen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Şartların yeri geldiği zaman zor olduğunu ben de görüyorum. Ama bizi maalesef üzen, hayra vesile olur diye düşündüğümüz, Yeniden Refah Partisi'nin yaptığını yapamayız. İki günde çark edemeyiz. Yani hangi şartlardan dolayı böyle hızlı bir çark yaptılar onu bilmiyorum. Ama attıkları adımın, verdikleri kararın kendileri için faydalı olduğu kanaatinde değilim. Yalnız bir şey oldu, milletimizin gözü açıldı. Bu önemli Biz bu seçimlerde gerçekleri ortaya koymaya gayret göstereceğiz. Biz adalet istiyoruz, hakkaniyet istiyoruz. Biz yolsuzlukların olduğu bir ülkede yaşamak istemiyoruz, israfın zirveye çıktığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.