Tarık Toros, bugünkü köşesinde Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 2 ayrı kanala uyguladığı politikayı eleştirdi. Kanaltürk'e ceza kesen RTÜK'ün 24 TV'ye para cezası vermediğini belirten Toros'un yazısı şu şekilde:
"Çifte standart
Bugün önünüze aynı konuda iki "farklı" karar koyup yorumu size bırakacağım.
Mevzumuz RTÜK. (Radyo Televizyon Üst Kurulu.)
24 Eylül 2013 tarihli kurul toplantısı.
İlk kararın numarası "26" ve "Kanaltürk TV" hakkında.
Özetle şöyle deniyor:
"22 Ağustos 2013'te yayımlanan sabah ve akşam haberlerinde Suriye'deki katliama ilişkin haber görüntülerinde flulaştırma tekniği kullanılmakla birlikte bunun oldukça yetersiz olduğu, izleyiciyi şiddetin olumsuz ve yıkıcı etkisinden koruyamadığı tespit edilmiştir. Bu uygulama ile yayın kuruluşunun yasaların yaptırımından kurtulmaya çalıştığı kanaati oluşmuştur. Yayın hizmetlerinin insan onuruna aykırı olamayacağı şeklindeki ilkeyi ihlal ettiği anlaşılmakla İDARİ PARA CEZASI YAPTIRIMININ UYGULANMASINA... Oy birliği ile..."
Uzun kararın kısa özeti bu. Ceza 30 bin TL.
Ayrıca dikkatinizi çekmiştir. Metinde "niyet okuma" da var. RTÜK
diyor ki, "Hafif flulaştırma yaparak yasal yaptırımdan kurtulmaya
çalıştın!"
Yaz kızım...
Tıpatıp aynı konudaki bir başka karar, o günkü toplantıda bu
karardan önce alınmış.
Karar numarası "17", haber kanalı "24 TV" hakkında.
Yine özetle şöyle:
"Kanal 24'te 21 Ağustos 2013 saat 18:00'deki haber bülteninde, Suriye'de yaşanan kimyasal silah saldırısında yaralanan ve ölen sivillerle ilgili haber ve görüntülere yer verilmiştir. Yetişkin ve çocuklara yapılan tıbbi müdahaleler ve yaralı veya ölü olduğu düşünülen insanların görüntüleri herhangi bir flulaştırma veya buzlama yapılmaksızın ekrana getirilmiştir. Bahsi geçen görüntüler 21, 22, 23 Ağustos 2013 tarihlerinde gün boyunca saat başlarında yayınlanan tüm bültenlerinde verilmiştir. Her ne kadar Daire Başkanlığı'nca 6112 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA... Oy çokluğu ile..."
Gerekçede uzun uzun niye ceza verilmediği anlatılıyor, buraya sığmaz."
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.