Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, 4 bakanla ilgili soruşturma komisyonu haberleri için bazı yayın kuruluşlarına müeyyide uygulanmasını değerlendirirken, "Mahkeme kararını eleştirebiliriz, beğenmeyebiliriz, 'mahkeme kararı doğru değil' diyebiliriz. Ama ortada bir mahkeme kararı varsa yokmuş gibi hareket etmek de doğru değil. Mahkeme kararına uyulmadığından dolayı Üst Kurul'un müeyyide uygulaması söz konusu" dedi.
Dursun, Ankara 7’nci Sulh Ceza Hakimliğince, dört eski bakan hakkındaki TBMM Soruşturma Komisyonu'na sunulan bilgi, belge ve açıklamaların yanı sıra bilirkişi beyanlarıyla ilgili 27 Aralık 2014'e kadar yayın yasağı getirildiğini anımsattı.
Bu kararla ilgili de tartışmalar yaşandığını ve üst mahkemeye yapılan itirazın reddedildiğini kaydeden Dursun, yayın kuruluşlarının mağdur olmaması için mahkeme kararıyla ilgili uyarıldığını söyledi.
Yayın kuruluşu, mahkeme kararı yokmuş gibi bir tavır sergiler ya da mahkeme kararı kapsamındaki yasakları ihlal ederse yayın ilkelerinden biri olan hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlal edildiği sonucunun ortaya çıkacağını bildiren Dursun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yasaklama kararını biz almış değiliz. Yasaklama kararı tamamen bir mahkeme kararıdır. Mahkeme kararına yayın kuruluşlarının, hem görsel hem yazılı hem de internet ortamında yayın yapan kuruluşların uyması gerekir. Buna uyulmaması ihlal oluşturduğundan dolayı Üst Kurul uzmanı, izleme yapan arkadaşlarımız, bunlara kimin uyup uymadığını takip eder. Uymayan kuruluşlarla ilgili, yani bir tür mahkeme kararı yokmuş gibi hareket eden kuruluşlarla ilgili ihlal raporları tanzim eder. Bu sadece bu mahkeme kararına, yasaklamaya ilişkin değil. Daha önce de muhtelif mahkemelerce alınan kararlarda, yayın kuruluşlarından karara uymayan olması durumunda ihlal raporları tanzim ediliyor ve müeyyide uygulanıyordu."
"Mahkeme kararına uyulmadığı için müeyyide uygulandı"
Bu konuyla ilgili de mahkemenin yasaklama kararına uymayan medya hizmet sağlayıcılarının tespit edildiğini, tanzim edilen ihlal raporlarının üst kurul gündemine geldiğini ve tartışma konusu olduğunu dile getiren Dursun, "Bazı arkadaşlarımız haklı olarak tabii, bunun haber değeri olduğu için kısıtlanmaması gerektiği şeklinde kanaat beyan ettiler. Bazı arkadaşlar farklı değerlendirmelerde bulundular ve sonuç olarak mahkemenin yasaklama kararının ihlal edildiği yönünde bir kanaatin oluşması durumunda ve 5 oydan fazla kişi tarafından dile getirilmesi, oylanmasıyla müeyyide uygulandı" dedi.
Mahkeme kararının ihlal edildiği kanaati taşımayan üyelerin kamuoyuna yansıyan açıklamalarına dikkati çeken Dursun, "Bazı arkadaşlarımız 'bunun diktatörlük olduğu, faşizan bir şey olduğu' şeklinde maksadını aşan sözlerle değerlendirmeler yaptı. Mahkeme kararını eleştirebiliriz, beğenmeyebiliriz, 'mahkeme kararı doğru değil' diyebiliriz. Nitekim öyle diyenler zaten itiraz ettiler ve itiraz da reddedildi. Ama ortada bir mahkeme kararı varsa yokmuş gibi hareket etmek de doğru değil. Bütün tartışma konusu bu. Mahkeme kararına uyulmadığından dolayı üst kurulun müeyyide uygulaması söz konusu burada" ifadesini kullandı.
Gazetelere bir müeyyide uygulanmadığı halde televizyonlara ceza verilmesinin eleştirildiğinin anımsatılması üzerine Dursun, şöyle konuştu:
"Doğru. O şekilde eleştiriler de var. Tartışma konusu olan şu, 'Gazeteler buna ilişkin söz konusu komisyonla ilgili çalışmalar bilgiler konusunda çarşaf çarşaf yayın yapıyor. Bu yayınları televizyonlar ekrandan okuduğu zaman ihlal mi oluyor? Suçsa mahkeme kararına niye gazeteler uymuyor' şeklinde spekülasyonlar yapılıyor. Arkadaşlarımızın açıklamalarında da bu hususların altı çizilmiş. Biz tabii yazılı basınla ilgili olmadığımızdan dolayı gazetelerin mahkeme kararlarına uymamalarını değerlendirecek durumda değiliz. Bu konuda bizim bir yetkimiz söz konusu değil. Muhtemelen basın savcılıklarıyla ilgili bir konu o. Fakat 'gazeteler uymadı öyleyse televizyonların da uymama hakkı doğdu' şeklinde bir yorumlama asla doğru değil. Gazetelerde mahkeme kararına uyulmamış olsa bile televizyonların uymaları gerekir. Biz televizyonlar açısından meseleyi değerlendiriyoruz."
RTÜK Başkanı Dursun, daha önce bir radyoya, mahkeme kararına aykırı olarak gazeteden yapılan bir alıntıyla ilgili müeyyide uygulandığını, bu karara mahkemede yapılan itirazın yerinde bulunmadığını anımsatarak, "Mahkeme kararına gazete uymadı, televizyonlar radyolar da uymasın" şeklindeki bir genellemenin doğru olmadığını vurguladı.
Bu konuda yayın yapan bazı televizyonlarla ilgili, haberi veriş biçimine bakarak "ihlal olmadığı" sonuca ulaştıklarını da anlatan Dursun, komisyon çalışmalarının detayına girmeden, sadece haber vermek amacıyla yapılan yayınlar da olduğunu, bunlarla ilgili "ihlal yok" kararı verildiğini söyledi.
RTÜK Başkanı Dursun, "Ama komisyonda verilen bilgiler, bu bilgiler üzerine birtakım spekülasyonlar, tartışmalar, yarım saat bir saat süren programlar kabul edilemez" diye konuştu.
Söz konusu yayınlarla ilgili ihlal olmadığını düşünenlerin yargıya başvurabileceğine dikkat çeken Dursun, mahkemenin başvuruları yerinde bulması halinde işlemin iptal olacağını belirtti.
Bir soru üzerine, mahkeme kararı çerçevesindeki yayınları değerlendirdiklerini vurgulayan Dursun, Ankara 7’nci Sulh Ceza Hakimliğinden de "Komisyonla ilgili haber yapılmasının değil burada verilen ifade ve bilgileri içeren yayınların yasaklandığı" açıklamasının geldiğini anımsattı.
14 Aralık'tan sonraki yayınlar
14 Aralık'taki operasyondan sonra bazı yayın kuruluşlarının taraflı yayın yaptığını, bu nitelikte de birtakım ihlaller olduğunu kaydeden Dursun, "Bu söz konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar iktidar ilişkileri açısından değerlendirildiğinde muhalif kanallar gibi gözüküyor ama muhalefet yapmak, muhalif yayın yapmak biir müeyyide gerektiren yayın değil" diye konuştu.
RTÜK Başkanı Dursun, yayın kuruluşlarının, yayın ilkelerine uymak koşuluyla istedikleri gibi yayın yapabileceklerini ancak tarafsızlık ilkesine uyulmasının gerekli olduğunu belirterek, bir yayın kuruluşunun belli bir taraf içinde olsa bile haber verirken tarafsızlığını korumasının şart olduğuna dikkat çekti.
Bütün bu operasyonlarda, gelişmelerde tamamen taraf olarak hareket eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarla ilgili de "tarafsızlık ilkesinin ihlali" nedeniyle müeyyide uygulandığını anımsatan Dursun, "Burada altı çizilmesi gereken husus, bu kuruluşlar hükümet karşıtı yayın yaptıklarından, hükümeti eleştirdiklerinden değil tarafsızlık ilkesini ihlal ettiklerinden dolayı bu şekilde değerlendirilmiştir. Bir yayın kuruluşu hükümet yanlısı olabilir, hükümet karşıtı olabilir. O kendisinin editöryal bağımsızlığı içerisinde vereceği karardır. Ama yaptığı yayın ister hükümet yanlısı ister karşıtı olsun belli bir tarafsızlık ilkesine uymak koşuluyla yapması gerekiyor" şeklinde konuştu. (AA)