Beyoğlu'nda, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yüzlerce kişi, Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen Özgecan Aslan için yürüyüş yaptı.
'Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla toplanan gruba, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Melda Onur, şarkıcı Demet Akalın ile eşi Okan Kurt da destek verdi.
Demet Akalın, “Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum" dedi.
Özgecan Aslan, Mersin'de son yolculuğuna uğurlandığı saatlerde, yüzlerce kişi İstiklal Caddesi'nde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla saat 13.30'da Fransız Konsolosluğu önünde toplanan çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, “Yeter! Özgecan'ın hesabını soracağız" yazılı pankart açtı. “Kadın cinayetlerine son", “Katillerden hesap sorduk. Soracağız" ve “Kadın katilleri yargılansın" sloganları atan kadınlar bir süre sonra Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüşe geçti.
"CAYDIRICI DÜZENLEMELER YAPIN"
Galatasaray Lisesi önünde biten yürüyüşün ardından açıklama
yapan 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi'
Gülsüm Kav, “Kadınların öldürülmesi bir doğal afet değildir. Koruma
kanunu uygulayın, siyasiler kadın cinayetlerini kınasınlar, ceza
kanunlarında caydırıcı düzenlemeler yapın. Bunlar hiç de zor şeyler
değildir. Yıllardır bu adımları atmadılar. En son geçen hafta da
üst üste 2 defa meclise gidip aynılarını söyledik. Bu gül yüzlü
kardeşimiz sadece evine giderken, başına dünyada gelebilecek en
kötü şey geldi. Bu sanki korku filmlerindeki gibi… İnsanlar artık
daha bir öfkeyle sokakta. Biz Mısır'da öldürülen Esma için de,
Özgecan için de sokağa çıkıyoruz. Birileri gibi sadece Esma
demiyoruz. Biz bütün kadınlar için buradayız" dedi.
"BİZE KİM HESAP VERECEK"
Eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in ablası Çiğdem Evcil
ise , “Bugün güzel bir gün, sevgililer günü. Sevgiden, şefkatten
bahsetmemiz gerekirken, 20 yaşında gencecik bir bedenin vahşice
katledilişine tanık olduk. Benim de 16 yaşında bir kızım var ve
lise öğrencisi. Dolmuşa, minibüse tek başına binerek okula gidip
geliyor. Ben bundan sonra çocuğumu nasıl göndereceğim onu
düşünüyorum. Benim kardeşim öldürüldü. Bize kim hesap verecek" diye
konuştu.
"CUMHURBAŞKANI'NA DA YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Yürüyüşe desteğin daha fazla olması gerektiğini ifade eden Demet
Akalın da “Sanatçılar olarak, hiç olmazsa kadınlar olarak böyle bir
olayda daha çok olsaydık daha mutlu olurdum. Burada daha çok
sanatçı olmak zorundaydık bence. Duyuldukça yayılıyor. Daha fazla
olacağımıza inanıyorum. Çünkü dünden beri benim beynim uyuşmuş
durumda. Ben dün akşamdan bu yana uyuyamadım. Buraya gelmemdeki tek
sebep de bu zaten. Özgecan'la alakalı ben her şeye katılacağım.
Yazacağım. Kim ne derse desin. Nereye mektuplar yazılacaksa
yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da
yazmayı düşünüyorum. Muhakkak onlar da çok üzülmüşlerdir. Korkunç
bir şey. İnanın ensem duyduğumdan beri, orada sanki bir şey
birikti. Uyuşuğum. Ailesini düşünemiyorum. Herkesi tepkiye
çağırıyorum. Bunu bir şekilde yasalar mı değişecek, ne yapılacaksa.
Sözün bittiği yerdeyiz" diye konuştu. (DHA)