21 Kasım 2018’de Kırıkhan’ın Ceylanlı Mahallesi’nde; birlikte olduğu S.Y.'yi şiddete maruz bıraktığı suçlamasıyla gözaltına alınan Vural İşler, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
DHA'nın haberine göre; polis memuru Muhammed Şimşek, şüphelinin serbest bırakılmasına sinirlenerek Vural İşler’in çalıştığı araç yıkıma dükkanına gitti. Burada İşler’e aracını yıkatan Şimşek, kiralık ev aradığını belirterek yardım istedi.
Vural, kendisine yardımcı olabileceğini söyleyen İşler’in akşam saatlerinde otomobiliyle aldı. Araçla giderken kiralık ev için bir tanıdığını da arayan Vural İşler, eve başkalarının talip olduğunu, tutmamaları halinde yarın gidip bakabileceklerini söyledi.
ÖLDÜRDÜKTEN SONRA TÜRBEDE ŞÜKÜR NAMAZI KILDI
Muhammed Şimşek, daha sonra bagajda silahı olduğunu ve satmak istediğini belirterek denemek için Ceylanlı Mahallesi’nin Çor mevkisine gitti. Araçtan inen Muhammed Şimşek, bagajdan aldığı çivili sopayla Vural İşler’e saldırdı. Aldığı darbeyle yaralanan İşler’in ellerini iple bağlayan Şimşek, muşta ile yüzüne vurup dişlerini kırdıktan sonra kılıç ile vurmaya başladı. Şimşek, daha sonra İşler’in başına taş ile vurdu. Öldüğünü anladıktan sonra da Beyazıt Bestami Türbesi’ne giderek şükür namazı kıldı.
OLAY YERİNE GİDEN YOLDAN 3 KEZ GEÇTİĞİ TESPİT EDİLDİ
Vural İşler’in eve dönmemesi üzerine yakınları, Kırıkhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek kayıp başvurusunda bulundu. En son polis memuru Muhammed Şimşek ile görüldüğü belirtilen İşler’i arama çalışmalarından sonuç çıkmadı. 12 Aralık 2018’de yanında çivili sopa ve muşta bulunan ve tanınamayacak cesedin yapılan inceleme sonrası İşler’e ait olduğu belirlendi.
Bunun üzerine başlatılan Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan araştırmada PTS kayıtlarına göre, Muhammed Şimşek’in otomobilinin olay yerine giden yoldan 3 defa geçtiği görüldü. Şimşek ve İşler’in telefonlarının da aynı baz istasyonundan sinyal verdiğinin tespit edilince Şimşek, jandarma tarafından gözaltına alındı. Sorgusunda suçunu itiraf eden Muhammed Şimşek, Vural İşler’in eşine şiddet uygulamasına çok sinirlendiğini belirterek, cinayeti tüm detaylarıyla anlattı. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Şimşek ise tutuklandı.
SUÇ TARİHİNDE CEZAİ EHLİYETİ TAM ÇIKTI
Hazırlanan iddianame ile Şimşek hakkında ‘canavarca hisle kasten öldürme suçundan’ ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Şimşek dava boyunca çelişkili ifadeler verip olayda yalnız olmadığını öne sürerken, yanında başka biri olduğuna dair somut bir delil bulunamadı. Şimşek’in tanık olarak dinlenen yakınları da sanığın akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia etti. Bu iddialar üzerine mahkeme tarafından 2 farklı tarihte ilgili kurullara sevk edilen Şimşek’in suç tarihinde cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde raporlar verildi.
Karar duruşmasında son kez hakim karşısına çıkan Şimşek, hasta olduğunu ve bu nedenle daha önceki ifadelerinde ne söylediğini hatırlamadığını söyledi. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Şimşek’i önce ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, daha sonra cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdir indirimi uygulayıp, müebbet hapse çevirdi.
MAHKEME CEZA GEREKÇESİNİ DE AÇIKLADI
Cezayla ilgili mahkemenin gerekçeli kararında şöyle denildi:
“Sanıkla maktulün olay öncesinde birbirlerini tanımamaları, aralarında herhangi bir sorun bulunmaması, tartışma ve kavganın yaşanmamış olması, öldürmeyi gerektiren bir nedenin olmaması, sanığı öldürmeye iten neden ile eylem arasındaki oransızlık, silah satacağını söyleyen sanığın silahına bakma amacından başka bir davranışı olmayan, hatta sanığa ev dahi arayan maktulü öldüren sanıktaki ahlaki kötülüğün yoğunluğu ve insani duygulardan yoksunluğu, olay sırasında kullandığı araçlar ve maktulün vücudunda otopside yapılan tespitler göz önünde bulundurulduğunda maktulü sırf öldürmüş olmak için öldürdüğü anlaşılan sanığın eylemi canavarca hisle kasten öldürme suçunu olarak nitelendirilmiştir.”
BİR ÜYE CEZAYA ŞERH KOYDU
Öte yandan bir üye, Vural İşler’in öldürülme şeklinin canavarca hisle olmadığını savunarak karara şerh koydu. Öldürmenin ardından kafanın gövdeden ayrılmasının dahi canavarca sayılmadığı Yargıtay kararları olduğunu belirten üye, şerh gerekçesini şöyle açıkladı:
“Eylemin canavarca bir his sevki işlenmesi başka, işleniş tarzının canavarca olması başka şeydir. Türk Ceza Kanunu’nda bu suç için hakaret değil, his itibarıyla güdü ağırlaştırıcı neden olarak benimsenmiştir. Sanığın, maktul Sanık Vural İşler’e yönelen tepkisi, öfkesi ve öldürme sebebi sadece ve sadece karısına uyguladığı şiddet haksız bir eylemdir. Bu haksız eylemin yarattığı öfke ve hiddet maktulü öldürme sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Somut olayda yüzüne muşta ile vurulması veya çok sayıda darbe ile öldürülmesi, vücudunda kesikler oluşturması da TCK’nın 81’inci maddesi kapsamında kasten öldürme suçunu meydana getirmektedir. Bu durumda somut olayda canavarca his ile adam öldürme suçunun unsurlarını oluşturmadığı kanaatine varılmakla çoğunluğun kararına muhalif kalınmıştır.”