İsveç'te gündem' baklava yiyen gazeteciler'! Türkiye ziyaretiyle ilgili tartışma büyüyor! Polemiğe Medya Etik Kurulu da dahil oldu!

İsveçli 14 gazetecinin Türk Hükümeti’nin davetlisi olarak Türkiye’ye yaptıkları gezinin yol açtığı basın etiği tartışmaları dinmek bilmiyor.

Google Haberlere Abone ol
İsveç'te gündem' baklava yiyen gazeteciler'!  Türkiye ziyaretiyle ilgili tartışma büyüyor! Polemiğe Medya Etik Kurulu da dahil oldu!

İsveç Devlet Radyosu (sr) geçtiğimiz günlerde günün konusu olarak İsveçli gazetecilerin Türkiye gezisini belirledi. Dinleyicilerden cezaevlerindeki meslekdaşları mahkemede yargılanırken baklava yiyen gazeteciler hakkındaki düşüncelerini bildirmelerini istedi. Ardından da İsveç Radyosu Kürt Redaksiyonu’nun konuyu ele almasıyla beraber gazetecilik etiği tartışmaları alevlendi.



Baklava ile tutuklu gazetecilerin birlikte anılmasının nedeni Kürt asıllı İsveç’in tanınmış Gazetecilerinden Kurdo Baksi’nin İsveç’in en büyük gazetelerinden birinde yayımlanan makalesiydi. Baksi makalesinde gezinin 26’sı tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı günlerde yapıldığına dikkat çektikten sonra “İsveçli gazeteciler üç çeşit yemeklerini yerlerken Alman ve Fransız gazeteciler cezaevlerindeki meslekdaşları ile dayanışmak için mahkeme önünde gösteri yapıyordu. Baklava yiyip çay içmeye başladıklarında da Belçikalı gazeteciler göstericilerin saflarına katılıyordu” İfadelerini kullananıyordu.



Gazetecilerin çok sıkı kurallar altında çalıştığı İsveç’te olanlar basın örgütleri ve halk tarafından hayret veşaşkınlıkla karşılanırken Türkiye gezisinin neden olduğu gazetecilik etiği tartışmalarına Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König ve İsveç Gazeteciler Federasyonu Başkanı Jonas Nordling’in de katılmaları tartışmalara daha farklı bir boyut kazandırdı.



İsveç’in ikinci büyük gazetesi Expressen’de yayımlanan makalelerinde Türkiye gezisini mercek altına alan sendika liderleri, basın ve ifade özgürlüğü konusundaki tavırlarının oldukça net olduğunu, Türkiye’de baskı altına alınan ve cezaevinde tutulan meslekdaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını hatırlatıyorlardı. Gezinin basın etiği ile bağdaşmadığını belirten König ve Nordling “Basın Etik Kurulu”nu göreve çağırıyordu.



İsveç radyosunda Türkiye gezisini konu alan bir programa katılan “Basın Etik Kurulu” Üyesi Anita Wahlberg “Gezilerle ilgili çok katı kurallarımız var. Temel kuralımız bu tür bedava gezilerin kabul edilmemesidir” dedi. Gazetecilik mesleğine gölge düşürmemek için bunun zorunlu olduğunu belirten Wahlberg geziye katılan gazeteciler hakkında başvuruda bulunulması durumunda konuyu ele alacaklarını söyledi.



Bu arada İsveç Radyosuna ulaşan bilgi ve yazışmalar gezinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İsveç ziyareti sırasında kararlaştırıldığını, Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği aracılığıyla iki Türk gazeteci ile birlikte örgütlendiğini gösteriyor.



Geziyi örgütleyen ve katılan gazeteciler radyo programanına katılmayı ve sorulara cevap vermemeyi yeğlerlerken gezide yer alan” Itar TASS” Ajansı İsveç Temsilcisi Irina Dergacheva Abdullah Gül’ün İsveç ziyaretinin bir devamı olarak sıradan insanların görüşlerini almak ve ekonomiyi konu alan bir haber yapmak için daveti kabul ettiğini ancak davetin kim tarafından yapıldığını ve ödediği 650 kronun ne için kullanıldığını bilmediğini iddia ediyor.



Aynı programa katılan Murat Kuseyri ise, Türkiye’ye giden gazetecilerin tamamının gezinin tüm masraflarının Türk Hükümeti tarafından karşılandığını ve ödedikleri paraların Türk yetkililere hediye almak amacıyla kullanılacağını bildiklerini kanıtlayan belgeler olduğunu söylüyor.



Basın Etik Kurulunun belirlediği gazetecilerin uymaları gereken  12 kural arasında basın mensuplarının hediye kabul etmemeleri yer alıyor.  Ancak bu kurallar arasında hediye verilmemesi bulunmuyor. Şimdiye kadar ortaya çıkmayan bu fenomen hakkında “Medya Etik Kurulu”nun nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor.



@ Medyatava.com


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin