Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetenin 3 yöneticisi hakkında “FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme” suçundan hazırlanan iddianame kapsamında bugün hakim karşısına çıktı.
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, Çağlayan’da 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Ankara Adliyesi’nde SEGBİS ile katıldı. Çölaşan mahkemede; yazılı olarak verdiği ifadesinde; Türkiye’de FETÖ ile mücadele eden ilk isimlerden birisi olduğu madde madde anlattı.
İşte, o ifade:
"1-) Adına Fetullahçılar denilen cemaat ve onun başı olan Fetullah Gülen'le ilgili olarak bugüne kadar 200'den fazla yazı yazdım ve bunların ipliğini her fırsatta pazara çıkardım. Bu yazılarım 1999 yılından başlamak üzere hem 2007 yılı öncesinde Hürriyet gazetesinde, hem de 2009 yılı sonrasında Sözcü gazetesinde çıkmıştır. Sadece az sayıda bir bölümünü 2018 yılı ocak ayında Savcılık Makamına sunduğum yazılı savunmamda sunmuştum.
2-) Gerek Fetullah ve gerekse cemaatin en amansız düşmanlarından biriyim. Hakkımda nice davalar açtılar. Ceza davalarının tümünden beraat ettim, aleyhime açtıkları tazminat davalarının tümü reddedildi. Bana ulaşamayan, çengel atamayan Fetullah Gülen'in bana hiç utanmadan yazdığı adeta yalvaran mektubunu da çeşitli zamanlarda köşemde yayınladım. Bu konuda bile haberleşmenin gizliliğini yok ettiğim iddiasıyla davalar açtı, tamamı reddedildi.
Zaman gazetesi, satış rakamlarında hile yapıyordu. Bayi satışı 18 bin olan gazete sahtekârlık yapıp 800 bin satıyor gösteriyor ve devletten ona göre resmi ilan parası alıyordu. Yani devleti ele geçiren cemaat, devleti resmen soyuyordu. Bu sahtekârlığı da belgeledim. Yine davalar açtılar, hepsini kaybettiler. Yani Fetullah ve cemaat hakkında yazdığım bir tek olumlu yazı bile yoktur.
3-) Konumuzla doğrudan ilgisi olmasa da, burada bir hususu daha dile getirmek isterim. Bank Asya'da hiçbir zaman param ve herhangi bir hesabım olmadı. Telefonumda By-lock olmadı. Türkiye'de olduğu dönemler dahil Fetullah'la hiçbir zaman karşılaşmadım, tanışmadım. Tiksindiğim biridir. Herhangi bir cemaat toplantısına (gazeteciler toplantıları dahil) katılmadım. Herhangi bir cemaat yöneticisi ile herhangi bir ortamda karşılaşmadım, tanışmadım. Tam tersine, onların gazete ve televizyonlarında sürekli hedef gösterilen bir gazeteci oldum. Dernek, sendika ve vakıflarına da üyeliğim yoktur. Yurt dışında param, herhangi bir mülküm yoktur, hiçbir zaman olmamıştır."
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN...