Yalçın, "Haber ve yorum hürdür. Anayasa teminatı altındaki basın ve haber alma özgürlüğünün hukuk marifetiyle ve RTÜK kararıyla hayata geçirilmesi hukukun katlidir.
AKP hükûmetinin Irak ile Suriye’de hüküm süren kaos karşısındaki aczini, perişanlığını gizleme telaşı vardır. Çünkü AKP’nin çarpık dış politika anlayışı yüzünden Türkiye terör bataklığına saplanmakla kalmamış, komşu ülkelerdeki vatandaşlarımızın can güvenliği de tehdit altına girmiştir” dedi.
Basına sansürün giderek ağırlaştırıldığı gerekçesiyle yazılı değerlendirme yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Türkiye’de gazetecilerin ya havuz medyası mensubu olmak ya da yasaklarla boğuşmak zorunda olduğunu ifade ederek, AK Parti iktidarının medya için üçüncü bir seçenek bırakmadığını söyledi. “Halkın temel haklarından olan haber alma hürriyeti hükûmetin güdümündeki yargı eliyle ortadan kaldırılmış, sansür zihniyeti RTÜK marifetiyle basının tepesine Demokles’in kılıcı gibi asılmıştır.” diye eleştirisini sürdüren MHP’li Yalçın, “Medyada işler böyle gittiği takdirde önüne gelen mahkemeden 'Can güvenliğim ve haklarım tehlikede, hakarete uğruyorum.' diye karar çıkartacak, böylece basının Anayasa ve yasaların teminatı altındaki işlevini yerine getirmesi tamamen imkânsızlaşacaktır. Böyle giderse Türk basını sadece hükûmet icraatını alkışlayan güdümlü ve alkışçı bir medya hâline gelecektir” düşüncesini paylaştı.
"BAŞBAKAN'IN EMİRLER VE TALİMATLAR DİKTE ETMEYE ÇALIŞMASI DESPOTİZMDİR"
Türkiye’de basına sansürün bir numaralı failinin Başbakan olduğuna dikkat çeken Yalçın, şöyle dedi: “Erdoğan zaman zaman medyayı azarlamakta, ilgililere de yasakların uygulanması yönünde talimatlar yağdırmaktadır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere divan üyelerimizin yaptıkları açıklamaların internet medyası dâhil, basında yer alması yasaklanmıştır. Erdoğan son olarak Musul’da olup bitenlerle ilgili haber yasağı konulacağının işaretlerini vermiş ardından da mahkeme ve RTÜK kararları birbirini takip etmiştir. Bir Başbakan’ın 'Filan konuda yazın, filen konuda yazmayın; yasaktır.' kabilinden talimatlar ve emirler dikte etmeye çalışması despotizmdir. Bu son yasağın arkasında AKP hükûmetinin Irak ile Suriye’de hüküm süren kaos karşısındaki aczini, perişanlığını gizleme telaşı vardır. Çünkü AKP’nin çarpık dış politika anlayışı yüzünden Türkiye terör bataklığına saplanmakla kalmamış, komşu ülkelerdeki vatandaşlarımızın can güvenliği de tehdit altına girmiştir.”
"RTÜK KARARIYLA HAYATA GEÇİRİLMESİ HUKUKUN KATLİDİR"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, ayrıca sadece Irak’taki vatandaşların can ve mal emniyeti değil, bu ülkede yaşayan Türklerin de selametinin söz konusu olduğunu belirterek, “İnsanlarımızın can güvenliği bahane edilerek haber yapma ve haber alma hürriyetine yasak getirilmesi hukuksuzdur ve anti demokratik bir sansürdür. Basının olan biteni ortaya çıkarması ve yapılan hataları sorgulaması, bölgedeki çıkarlarımızı korumak ve terör örgütlerinin eylemleri karşısında uluslararası platformu harekete geçirmek için elzemdir. Hür basının varlığı, caydırıcı unsurdur. Medyaya Musul’da olup bitenler karşısında yayın ve haber yasağı getirilmesi kabul edilemez. Haber ve yorum hürdür. Anayasa teminatı altındaki basın ve haber alma özgürlüğünün hukuk marifetiyle ve RTÜK kararıyla hayata geçirilmesi hukukun katlidir. MHP olarak, hükûmetin talimatıyla RTÜK tarafından basın özgürlüğüne indirilen bu darbeyi kınıyoruz. Hükûmeti, medyanın anayasal haklarını ve halkın haber alma hürriyetini engelleyen yasa dışı uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz.” (Cihan)