Dünyada basın özgürlüğünü korumak amacıyla gazeteciler tarafından 1950’de kurulan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), kapsamlı bir Türkiye raporu yayınladı.
27 Mart’ta Myanmar’ın Yangon kentinde düzenlenen IPI 2015 Genel
Kurulu’nda, “Demokrasi Risk Altında” başlıklı 42 sayfalık bir rapor
açıklandı.
Gazetecilere yönelik hakaret davaları ile tutuklamaların bugün
Türkiye’de demokrasiyi tehdit eden en ciddi ihlaller olduğunu
belirten rapor, ülkede son 10 yılın basın özgürlüğü sicilini
çıkarıyor.
Raporda şöyle deniliyor:
“Türkiye Haziran 2015 parlamento seçimlerine yaklaşırken, insan
haklarına ve özellikle de ifade ve medya özgürlüğü genel bir
aşınmaya uğruyor. Ne yazık ki iktidardakilerin tavır ve
davranışlarında temelden bir değişim yaşanmamasının, demokrasinin
zayıflamasının ve bu çemberin kendisini her gün hem idame edip hem
artırmasının yakın gelecekte bir sonu varmış gibi görünmüyor.”
IPI, New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ile
kurulan bir ortak heyetle 28 Eylül – 1 Ekim 2015’te İstanbul ve
Ankara’da gazeteciler ve üst düzey yetkililerle gerçekleştirdiği
basın özgürlüğü misyonunun sonuçlarını da raporda aktarıyor.
IPI bu misyon kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç ile önde gelen gazetecilerin de olduğu bir dizi isimle
görüşmüştü.
Raporun sonundaki öneriler kısmında Türkiye’ye, eleştirel medyaya
karşı devletin maliye ve diğer araçlarla baskı yapmaya son vermesi,
medya kuruluşlarına el konulup sahipliğinin hükümet destekçilerine
aktarılması gibi uygulamaların durdurulması ve yetkililerin “medya
karşıtı ateşli retoriği” terk etmesi çağrısı yapılıyor.
Raporda, “(Gazetecilerin üzerindeki) baskı aynı zamanda devlet
yetkililerine ‘hakarete’ karşı özel koruma sağlayan ve hapis cezası
ya da hükümete yönelik yolsuzluk iddialarını açık bir şekilde
yayınlayan herkese karşı cezaların yükseltilmesini öngören
kanunların kullanımıyla da ortaya çıkıyor,” deniliyor.
IPI İletişim Direktörü Steven M. Ellis, raporda, “Türkiye,
otoriterleşmeye doğru gidişin bir parçası olarak son yıllarda medya
üzerinde artan bir baskıya şahit oluyor, bu da her yere nüfuz eden
bir otosansür ikliminin ve Avrupa’daki en sıkıntılı basın özgürlüğü
tablolarından birinin oluşmasına neden oldu,” ifadesini
kullandı.
Raporda medya kuruluşlarının baskılardan uzak, adil bir ortamda
ifade özgürlüğünü kullanmasının “sağlıklı bir demokrasi için hayati
bir rol oynadığı” belirtiliyor.
Bu kapsamda Ankara’ya, TCK ve TMK gibi yasaları demokratik
kıstaslara göre reforma tabi tutması, tutuklu gazetecileri
salıvermesi ve hakaret gibi nedenlerle gazetecileri dava etmemesi
gibi tavsiyeler iletiliyor.