Merkezi New York'ta bulunan Gazetecileri Koruma Derneği'ne (CPJ) göre yeni internet yasa tasarısı, Türkiye'de basın özgürlüğü krizini daha da derinleştirebilir.
Türkiye'de internete yönelik yeni düzenlemeler, Amerika'daki basın ve ifade özgürlüklerini savunan kurumlar arasında kaygı oluşturmaya devam ediyor.
Amerika'nın Sesi'nin "TBMM Radikal Sansür Düzenlemesini Oylayacak" başlıklı haberine göre, Merkezi New York'ta bulunan Gazetecileri Koruma Derneği'ne (CPJ) göre yeni internet yasa tasarısı, Türkiye'de basın özgürlüğü krizini daha da derinleştirebilir.
CPJ'in San Francisco'daki İnterneti Gözetim Koordinatörü Geoffrey King'in kaleme aldığı raporda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni yasa tasarısını onaylaması durumunda internete "radikal sansür düzenlemesini oylamış olacağını" yazıyor. King, yeni düzenlemelerin, hükümete web adreslerini erişime kapatma, internet kullanıcılarının kayıtlarını iki yıl boyunca saklama ve erişim sağlayıcıları özel bir kurum altında kontrol etme yetkisi tanıyacağını hatırlatıyor.
CPJ'in web sitesindeki yazıda, yeni internet düzenlemelerinin,
zaten "dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olan" Türkiye'deki
basın özgürlüğü krizine yeni sorunlar ekleyeceği belirtiliyor ve
düzenlemelerin özellikle 17 Aralık'taki rüşvet ve yolsuzluk
soruşturmasının hemen ardından gündeme getirildiğine dikkat
çekiliyor.
5651 sayılı, yasanın Türkiye'de zaten iyi niyetli olmayan bir
sansür ortamı yarattığı kaydedilen yazıda, yeni yasa tasarısının
mevcut sansür yetkisinin çok ötesine gideceği vurgulanıyor.
Meclis'teki yasa tasarısına göre erişim sağlayıcı, her türlü içerik ile ilgili kendilerine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nca (TİB) tarafından ulaştırılacak 'erişim engelleme' kararını derhal uygulamak zorunda. Erişim sağlayıcılar, suç oluşturma ihtimali gerekçesiyle internette içerikleri kullananlar hakkındaki erişim kayıtlarını da saklayacak. Dolayısıyla internette kim, neye tıklarsa bu bilgi kayıt altında olacak.
İnternet içeriğinde "özel hayatın gizliliğinin ihlali" olduğu iddiasıyla gerçek veya tüzel kişiler mahkeme yerine doğrudan TİB'e başvurabilecek. TİB, içeriğe erişimin engellenmesine karar verirse bunu Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirecek ve TİB'in kararı 24 saat içinde uygulanacak. Bu da mahkemelerin devre dışı bırakılmasını sağlayan bir durum.
CPJ yetkilisi Geoffrey King, yeni internet yasa tasarısının,
"internet özgürlüğünün istikrarlı bir şekilde azaldığı" Türkiye'de
çok sürpriz olmadığını belirtiyor. Google'ın 2013 yılı Şeffaflık
Raporu'na örnek veren yazıda, Türk hükümetinin geçen yılın ilk altı
ayında 1673 içerik kaldırma başvurusu yaptığı, bunun diğer
ülkelerin üç katı fazla başvuru olduğu kaydediliyor.
ABD DIŞİŞLERİ: "YENİ DÜZENLEME RADARIMIZDA"
CPJ raporu, Türkiye'nin internette de "otoriter" yaklaşımı
benimsemesinin, Erdoğan hükümetinin Avrupa Birliği ve Amerika'yla
ilişkileri açısından da yansımaları olabileceğine işaret
ediyor.
Yazıda, CPJ'e konuşan ve Türkiye'nin yeni internet düzenlemelerinin "resmi radarlarında olduğunu" söyleyen Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Katherine Pfaff'ın açıklamalarına da yer veriliyor. Pfaff raporun yazarı Geoffrey King'e yaptığı açıklamada, "Türkiye'de internet özgürlüğüyle ilgili hükümet kararları ve potansiyel yasa tasarısından söz eden son haberleri gördük. Türk hükümeti, internet özgürlüğüne yönelik yaklaşımını değerlendirdikçe, açıklığın ve özgürce ifadenin en üst düzey standartta korunmasını umuyoruz" diye konuşuyor. (ANKA)