Bir konferansa katılmak için İstanbul’a gelen İngiltere
Dışişleri eski Bakanı Jack Straw, A Haber'e Gezi Parkı eylemlerini
değerlendirdi. "Eylemler ancak barışçı olduğunda meşrudur"
diyen Straw, bu krizin aynı zamanda sağlıklı demokrasi için bir
fırsat olduğunu belirtti. Straw'ın açıklamaları şu şekilde
oldu:
"EYLEM BARIŞÇI İSE MEŞRUDUR
Eylemler her demokratik ülkede olur. Barışçıl gösterilerin
demokrasilerde çok önemli birer rolü vardır. 60'larda öğrenci
lideriydim, Eğitim Bakanı Margaret Thatcher karşıtı eylemler
organize ediyordum. Eylemler hakkında bilgim var, onlar güvenlik
sübaplarıdır. Eylemler ancak barışçıl olduğunda meşrudur. Hükümet
ve polisin de sorumluluğu var, polis faaliyetlere hakkında dikkatli
olmaları gerekiyor. Şiddet kullanmış olan eylemcileri kınıyorum
ancak hükümetin de polisin başta çok sert müdahale ettiğini kabul
ettiğinden de mutluluk duyuyorum. Durumun yatışmış olmasından da
hoşnutum. Eylemcilerin taksim meydanı ve gezi parkının geleceği
konusundaki rahatsızlıkları, Türk halkının ve hükümetin çözeceği
bir konudur, bu konuda görüş belirtemem. Ancak diyebileceğim şey,
konuştuğum milletvekillerinden bana söyledikleri, bu deneyimden
Türk demokrasisinin daha da güçlenmiş olacağına inanıyorlar ve
böyle olmasını umuyorlar. Demokrasi şu an 10-20-30 yıl öncesinde
olduğundan zaten daha güçlü.
BU KRİZ AYNI ZAMANDA BİR FIRSATTIR
Demokrasi her ülkede bir serüvendir ve asla bitmez. İnsanlar
Türkiye’nin 20-30 yıl önce nerede olduğuna bakarlarsa, değiştiğini
görürler. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal ilerlemelerini
memnuniyetle karşılıyoruz. Bu yaşananın (taksimi kastediyor) bir
kriz olduğunu düşünüyorum, ancak Çinlilerin söyledikleri gibi, bir
kriz aynı zamanda bir fırsattır. Umarım bu fırsat
değerlendirilir.
ÇÖZÜM SUNMAK AB'NİN İŞİ DEĞİLDİR
bir iç meselesi olan bu konuya çözüm sunmak AB'nin işi değildir. Bu
tür çatışma ve tartışmalar dünyanın her demokrasisinde oluyor.
Ülkenin iç meselesidir ve iç dinamiklerce çözülmelidir. Ancak şunu
biliyorum; ab üyelik ihtimali, Türkiye’de reform sürecini
kamçıladı. Ancak Fransa ve Almanya ile büyük bir hayal kırıklığım
var. Bu reformları daha ileri götürebilecekken, Türkiye’deki insan
hakları meselesi yüzünden set çekip blokaj uyguladı. Bunun zarar
verici olduğunu düşünüyorum."