"Gerçekle Düş Arasında Ergenekon Davası" isimli Ergenekon raporunu yazan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins Cumhuriyet Gazetesi'nden Leyla Tavşanoğlu'na verdiği röportajda Ergenekon davasında 34 yıla mahkum olan Cumhuriyet Gazetesi eski Ankara Temsilcisi ve Yayın Kurulu Üyesi Mustafa Balbay için “İddianameyi, Balbay’a atfen yazılan sözleri okudum. Balbay, her gazetecinin yaptığı gibi toplantılarda notlar tutmuş. Yani herhangi bir suç işlediğine, bir terörist örgüt üyesi olduğuna dair en küçük bir kanıt bile yok" ifadelerini kullandı.
İşte Gareth Jenkins'in röportajı
Siz baştan beri Ergenekon davasının adil bir dava olmadığını ileri sürdünüz. Hatta, Ergenekon iddianamesini satır satır okuduktan sonra “Düşle Gerçek Arasında” başlıklı bir de rapor yazdınız. Şimdi Ergenekon kararlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben böyle kararlar bekliyordum, ama bu kadar ağır cezalar
beklemiyordum. Yani 117 yıl ceza nasıl olur? Tamam, Ergenekon
davasında sanıkların mahkeme tarafından suçlu bulunacakları
konusunda en ufak bir şüphem yoktu. Ama demin de dediğim gibi bu
kadar uzun cezalar beklemiyordum.
Örneğin Mustafa Balbay’ın 34 yıl 6 aya mahkûm edilmesini
nasıl karşıladınız?
Olaya mantık açısından baktığınız zaman Balbay’ın 34 dakikaya bile
çarptırılmaması gerekir. İddianameyi, Balbay’a atfen yazılan
sözleri okudum. Adam, her gazetecinin yaptığı gibi toplantılarda
notlar tutmuş. Yani herhangi bir suç işlediğine, bir terörist örgüt
üyesi olduğuna dair en küçük bir kanıt bile yok.
Balbay’ı hiçbir suç kanıtı olmadan beş yıldır cezaevinde tutuklu
olarak hapsettiklerine göre zaten baştan ona ağır bir ceza vermeye
kararlı oldukları belliydi. Aksi durumda zaten onu çok önceden
tahliye etmeleri ve tutuksuz olarak yargılamaları gerekirdi. Ona
verilen ceza beni şaşırtmadı. Ne daha uzun ne de daha kısa bir ceza
alacağını tahmin ediyordum.
Peki, Gezi olaylarının Başbakan tarafından uluslararası
komplo olarak nitelenmesine ne diyorsunuz?
Başbakan, dünyada kendilerini kıskandıklarını söyledi. Bu olaylar
Başbakan’a göre, hükümeti kıskananlar tarafından tezgâhlanmış.
Aslını ararsanız hiç kimse kıskanmadığı gibi gülüyorlar, sarakaya
alıyorlar.
Son iki yıldır Türkiye dışında kime bu davaları anlatsam bunları
ortaoyununa benzetiyorlar. Onlara iddianamenin bir bölümünü
okuduğum zaman insanlar gülmekten katılıyordu. Söylemek istediğim
davayla ilgili uluslararası algının muazzam ölçüde değiştiğidir.
Türkiye’de de böyle. Kimileri hâlâ bu davanın gerçekliğine
inanıyor.
Röportajın tamamını okumak için TIKLAYINIZ