BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, İmralı görüşme
tutanaklarının basına kendileri tarafından verilmediğini
belirterek, "Görüşme tutanaklarıyla ilgili bilgiler hükümet
tarafından mı verildi, başka bir yerden mi sızdırıldı bizim
bilmemiz mümkün değil. Onu açığa çıkarmak da hükümetin görevidir
diye düşünüyoruz" dedi.
-BDP'DEN "SABOTE" UYARISI-
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TBMM'de düzenlediği basın
toplantısında İmralı görüşmeleri ile başlayan yeni sürece işaret
ederek, "Başlayan yeni süreç ile ilgili devrede olan politikalarda
herhangi bir değişiklik göremiyoruz" dedi. Baluken, şöyle devam
etti:
"Bu süreçle ilgili de Sayın Başbakan'da silahlar sussun siyaset konuşsun gibi bir çerçeve belirlemişti, biz bu çerçeveye anlam biçtiğimizi bunun önemli bir tespit, iddialı bir tespit olduğunu ve siyasetin de mutlaka bu çerçeveyi destekleyecek şekilde politikalar üretmesine vurgu yapmıştık. Ancak söylem ile AKP Hükümetinin uygulamaları arasında çok ciddi çelişkiler var, tam tezat uygulamalar var. Bir taraftan silahlar sussun denirken diğer taraftan askeri operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Bu askeri operasyonların sonlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Temennimiz odur ki bir taraftan PKK gerillalarını sınır dışına davet etme, silah bırakmaya davet etme pozisyonunda olan Sayın Başbakan ve sayın hükümet diğer taraftan da bu askeri operasyonlar ilgili durumunu gözden geçirir ve yeni süreci sabote edecek yeni süreci bitirme riski taşıyacak bu operasyonları bir an önce bitirecek şekilde bir süreç işletir, temennimiz odur.
Biz Urfa davasındaki bu karar sürecini hem de Van'daki sivil
toplum örgütlerini susturmaya yönelik bu yargısal süreci yeni
süreci sabote etmeye yönelik bir girişim olarak
değerlendiriyoruz.
Dünkü Urfa davasında çıkan kararlar ve Van'daki sivil toplum
örgütlerine yönelik kapatma girişimleri hükümetin inisiyatifinde
olmayan bir yargı vesayetinin müdahaleleri midir yoksa hükümetin de
bir parçası olduğu hükümetin de bilgisi dahilinde olduğu yargısal
süreçler midir diye BDP olarak merak ediyoruz. Sadece söylemle yeni
bir sürecin kapısını aralamak mümkün değildir."
"Önemli bir süreçteyiz" diyen Baluken, "Bu ilk adımlar bazen
hedefe götürecek büyük bir yürüyüşü başlatabilir bazen de bu
yürüyüş başlamadan süreci tamamen bitirebilir. İlk adımı sağlam
atmazsanız, ondan sonraki yürüyüş sağlıklı olmayabilir" uyarısını
yaptı.
-SORULAR-
Bir basın mensubunun, "İmralı görüşme tutanakları bir gazetede yer
aldı ne diyorsunuz? Mektupları götüren heyetler hakkında bilgi
verebilir misiniz?" sorusuna Baluken şu yanıtı verdi:
"Basında yer alan görüşme tutanakları bizim tarafımızdan basına
verilmemiş durumda. Görüşme tutanaklarıyla ilgili bilgiler hükümet
tarafından mı verildi, başka bir yerden mi sızdırıldı bizim
bilmemiz mümkün değil. Onu açığa çıkarmak da hükümetin görevidir
diye düşünüyoruz.
Bir heyetimiz şu anda federal Kürdistan bölgesinde temaslarda
bulunuyor. Heyetimiz içerisinde 4 eş başkanımız var, Gültan
Kışanak, Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Altan Tan
ve Sırrı Süreyya Önder var. Yine Grup Başkanvekilimiz Pervin Buldan
Avrupa'ya geçti."
"Bu görüşmeler de ikna mı ön planda?" sorusuna Baluken, "Hayır bir
ikna durumu söz konusu değil, tamamen görüş alışverişi" yanıtını
verdi.
"Yayınlanan görüşme tutanaklarına göre PKK'dan size Anayasaya
ilişkin bir öneri geldi mi?" sorusuna Baluken, "Hayır öyle bir şey
olması söz konusu değil" dedi.
"Öcalan'ın mektubu geldi, anayasa ile ilgili ne gibi bir önerisi
var" sorusuna Baluken, "Böyle tek tek anayasa çalışması detaylarına
girecek şekilde tespitler yok. Vatandaşlık tanımıyla ilgili, idari
sistemle ilgili, anadille ilgili Sayın Öcalan'ın da doğal olarak
görüşleri var, bu görüşleri de paylaştı arkadaşlarımızla ama tek
tek madde olarak anayasal talep olarak BDP'nin önüne koyduğu
herhangi bir metinden söz edemeyiz" yanıtını verdi. ANKA