İstanbul ’daki Gezi Parkı gösterilerine ilişkin bilinen ilk dava, “Greenpeace” üyesi Cenk Levi’ye açıldı. 30 Mayıs’ta bir toz maskesiyle gözaltına alınan Levi, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla yargılanacak. Levi, “ çevre açısından olumsuz sonuç doğuracağı ve ağaçların kesilmesini istemediği için” gösterilere katıldığını ancak, “ şiddet karşıtı olduğunu, sivil itaatsizlik ilkesini benimsediğini ve polise taş atmadığını” söyledi.
Greenpeace’te nükleer kampanyalar yöneticisi olarak görev yapan 35 yaşındaki Levi, 30 Mayıs’ta saat 05.20’de Cumhuriyet Caddesi üzerindeki gösterilere katılmıştı. Polise taş atan grup içerisinde bulunduğu iddia edilen Levi, yüzüne takmış olduğu toz maskesiyle birlikte yakalanıp gözaltına alındı. Savcılıkta, “çevre açısından olumsuz sonuç doğuracağı, ağaçların kesilmesini istemediği” için gösteriye katıldığını kabul eden Levi, “Bu benim anayasal zorunluluğumdur” dedi. TRT binası önünde polis ile yurttaşlar arasında arbede çıktığını kaydeden Levi, “Üzerimde bulunan maskeyi tozdan korunmak için boynumda taşıyordum. Toza karşı alerjim olduğu için takıyordum. Ben polise taş atmadım. İdeolojik olarak sivil itaatsizliği savunuyorum. Şiddet içeren eylemler içerisinde olmam mümkün değildir” diye konuştu. Adli kontrol istemiyle mahkemeye sevk edilen Levi, sorgusunda, taş atmadığını yineledi.
Buna rağmen Levi hakkında bir hafta sonra 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhafet iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, “Levi’nin dahil olduğu grubun TRT Radyo Evi istikametinden yürüyüşe geçip güvenlik görevlilerini taşladıkları, ağız ve burun kıszmını kapatan maske takılı olarak yakalandığı ve arkadaşlarının dağılıp kaçtığı” savunuldu. Haberin devamı için tıklayınız.