Sabah, gazetesi Doğan Medya'yı Başbakan Erdoğan'ın Soma'da protestolar nedeniyle girdiği markette bir vatandaşa tokak attığı haberini nedeniyle manşetine taşımış ve Başbakan'a iftira atarak halkı kışkırtmakla suçlamıştı.
Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu da, köşesinden Sabah'ın gündemi değiştirmeye çalıştığını ve görüntülerde Başbakan'ın bir vatandaşa tokak attığının görüldüğünü ifade etmişti.
Sabah, bugün markette tokak yediği iddia edilen vatandaşın 'Başbakan bana vurmadı. Beni korumalarından korudu' şeklindeki yeni ifadesini manşetine taşıdı. Erdal Şakaf da, Enis Beroğlu'na karşılık 'Markette ne olduğunu bugünkü manşetimizden öğrenin' şeklinde bir yazı yazdı.
Berberoğlu da, Şafak'ın yazısına karşılık Hürriyet'in yeni uygulamsı Hürriyet Sosyal aracılığıyla bir yazı kaleme aldı.
Erdal Şafak'ın yazısı şu şekilde:
Medya kavgalarından hoşlanmam ama bana/bize tokat atmaya kalkışanlara öbür yanağımı uzatacak kadar da saf değilim.
Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, önceki gün
"Son sözüm budur" diye noktaladığı SABAH'a sataşma yazısının
ardından hızını alamadı, bir yazı daha döşendi.
Onun da başlığı: "Sahi, orada gazeteci var mı?"
Berberoğlu'nun hiç kuşkusu olmasın; SABAH'ta sadece ama sadece
gazeteci var.
SABAH'ta mesaisinin ağırlıklı bölümünü patronunun gazetecilik
dışındaki işlerinde ortaya çıkan pürüzleri, sorunları çözmeye
çalışmaya ayıran bir genel yayın yönetmeni yok.
SABAH'ta yine patronunun gıllıgışlı işleri için
başbakanlığın, bakanlıkların eşiklerini aşındıran, özel kalem
müdürlerinin bürolarında randevu koparmaya çalışan gazete üst düzey
yöneticileri ve Ankara temsilcileri yok.
SABAH'ta sadece "Yarın nasıl bugünkünden daha dinamik ve
rakiplerimizden daha formda bir gazete hazırlayabiliriz" telaşında
ve çabasında olan bir kadro var.
Bugüne kadar başbakanlığın önünden bile geçmedim.
Bugüne kadar hiçbir bakanlığa uğramadım, hiçbir bakandan hiçbir
nedenle randevu talep etmedim.
Erdal Şafak'ın yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ
Enis Berberoğlu ise şunları yazdı:
...
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, bana diyor ki, “Bugün Sabah’ın haberini oku, gerçekleri öğren…”
Ben de diyorum ki;
- Ey Sabah’taki meslektaşım, bugün birinci sayfanıza o gencin üç ayrı ifadesini modern zaman tabiriyle “time- line”, Türkçe mealiyle zaman çizelgesi olarak koymuşsunuz… Güzel ve iyi yapmışsınız. Ama ve lakin bir zahmet o gencin birinci sayfaya taşıdığınız “Başbakan istem dışı bir hareketle bana vurdu” ifadesini içeren haberi gazetenizin arşivinden çıkarıp göstersenize…
Maalesef gösteremezsiniz, çünkü Sabah Gazetesi’nde o gün bırakın gencin ifadesini, Soma marketi haberi bile yoktu…
Dört gün sonra gencin ifadesini manşete taşıyıp, “Haklı çıktık” demeye getiriyorsunuz… Hayrettir.
Daha önce, “Orada gazeteci var mı?” diye yazdım, alındınız.
Galiba yanlış sormuşum, düzeltiyorum.
Doğrusu, “Orada medyum var mı?” olmalıymış.
Enis Berberoğlu'nun yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ