15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltına alınan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da aralarında bulunduğu 12 şüpheli çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında merkez valisi, vali yardımcısı ve kaymakamında aralarında bulunduğu şüpheliler Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sabah saatlerinde getirildi. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı tarafından ifadesi alınan aralarında Vali Mutlu'nun da bulunduğu 12 şüpheli tutuklama talebiyle Nöbetçi 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlik, aralarında Vali Mutlu'nun da bulunduğu 12 şüphelinin "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı tutuklanmasına karar verdi. Tutuklanan isimler şunlar: Yusuf Yavaşcan, Nurullah Çakır, Necmettin Kalkan, Hüseyin Avni Mutlu, Haluk Nadir, Feyzullah Özcan, Fatih Şahin, Erdal Çakır, Birol Kurubal, Ahmet Aydın, Abdulkadir Demir ve İbrahim Özçimen." Tutuklanan şüpheliler cezaevine gönderildi. Başka suçtan tutuklu ulunan İbrahim özçimen'in ifadesinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla alındığı, ve tutuklanmasına karar verildiği öğrenildi.
VALİ MUTLU'NUN HAKİMLİK İFADESİ
Vali Mutlu'nun hakimlik ifadesinde "Ben daha önce meslek hayatıma Kocaeli'nde kaymakam adayı olarak başladım. Bursa Büyükorhan Kaymakamlığı, daha sonra Amerika'da dil eğitimi için bakanlığım tarafından görevlendirildim. Bilahare Silopi Kaymakamı, Şırnak Vali Yardımcısı, Ecabat Kaymakamı, Çanakkale Vali Yardımcısı, Bağcılar Kaymakamı görevlerinde bulunduktan sonra Siirt ve Diyarbakır Valiliği görevlerinden sonra İstanbul Valiliği'ne 2010 Mayıs ayında atandım. 2014 Eylül ayında da Merkez Valiliği'ne tayin oldum. O tarihten itibaren de Merkez Valisi olarak görev yapıyorum" dediği öğrenildi.
"BU TWEETLERİN BİR SUÇ OLDUĞUNU KABUL ETMİYORUM"
Kendisine mahkemedeki sorgusunda sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yaptığı paylaşımlar sorulan Vali Mutlu, " 9-13 Haziran 2013 tarihindeki twetter paylaşımları bana aittir. Ben Gezi eylemlerinin olduğu dönemde İstanbul Valisi olarak görev yapmaktaydım. Malumunuz sizlerinde belirttiği gibi atmış olduğum tweetler bellidir. Hiçbir soruşturmaya da konu olmamıştır. O gün itibari ile de suçlama olmamıştır. Aradan 3 yıllık bir süre geçmiştir. Bu tweetlerin bir suç olduğunu kabul etmiyorum. Gerek idari ve adli açıdan bu atmış olduğum tweetlerin bir suç oluşturması halinde o gün itibari ile gerekli işlemlerin başlatılması ve soruşturması icap ederdi diye düşünüyorum. Hali hazırda bunların bir suç olmadığına inanıyorum. Bu tweetleri paylaşımımdaki amaç, Gezi'de özellikle emniyet güçlerimiz ile çatışan marjinal gruplar ile değil çevreciler ile parkın muhafazasını amaç edinen gençlerin ruhundan bellidir. Dolayısıyla burada Gezi'de eylemlere kalkışan radikal gruplarla ilgili değil onlara ulaşan bir tweet değil, çevreci gençlere atılan bir tweettir. Bu çevreci gençler içerisinde gerçekten olaylara katılmayan gençlerde vardır ve bu twetlerde hiçbir olaya karışmayan gençlere yönelik atılmış bir tweettir" dediği belirtildi.
"GÖREV YAPTIĞIM BU SÜREDE AKIN ÖZTÜRK DİYARBAKIR'DA 2. ANAJET ÜST KOMUTANLIĞI'NI YÜRÜTÜYORDU. BU MESAİ VESİLESİ İLE KENDİSİNİ TANIRIM"
Cep telefonunda 'Paşa Akın Öztürk' olarak kayıtlı olan kişinin Akın Öztürk olduğunu belirten Vali Mutlu'nun, "Diyarbakır Valisi olarak 2007-2010 yıllarında görev yaptım. Görev yaptığım bu sürede Akın Öztürk Diyarbakır'da 2. Anajet Üst Komutanlığı'nı yürütüyordu. Bu mesai vesilesi ile kendisini tanırım. Bunun dışında kendisi ile bu soruşturma evrakı içerisinde bahsedildiği şekilde cunta girişimi, ihtilal teşebbüsü konusunda hiçbir temas, ilgi, irtibar söz konusu değildir. Bendeki kaydı 2007 yılılından itibaren vali olmamdan kaynaklı bir kayıttır, yeni bir kayıt değildir" ifadelerini kullandığı kaydedildi.
"HÜSEYİN NAKİPOĞLU'NA OKUL İÇİN TEŞEKKÜR ETTİM. TANIŞIKLIĞIM BUNDAN İBARETTİR"
Mutlu'nun soru üzerine, "Hüseyin Nakipoğlu'nu tanırım. Kendisi ile sık görüşmem, tanışıklığım İstanbul'da kendilerinin özürlü çocuklara yaptırmış olduğu bir okul vardır. Devlete aittir. Bu okulda engelli çocukların yapmış olduğu bir programa iştirak ettim. Bu program esnasında da okulu yapan hayırsever olarak kendisi de orada bulunuyordu. Orada tanıştım. Kendilerine bu okul için teşekkür ettim. Tanışıklığım bundan ibarettir. Bunun ötesinde bütün telefon kayıtlarım açıktır. Gerek valilik gerekse şahsi telefonlarıma bakılabilir. Bu sayının da diğer vatandaşlarla yaptığım görüşmelerden az olduğunu da ifade etmek isterim. Bunlar gibi tanışıp görüştüğüm pek çok kişi vardır. Dolayısıyla Hüseyin Nakipoğlu'nun diğer görüştüğüm kişilerden hiçbir farkı hususiyeti yoktur" şeklinde konuştuğu ifade edildi.
"DOSTLARIMI ARAMAK TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU OLARAK
NİTELENDİRİLİYORSA BU ÜLKEDE HERKES FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBUDUR
DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Ayşegül Jale Saraç'ı Diyarbakırda görev yaptığı dönemde tanıdığını
söyleyen Mutlu'nun, "Kendisi Dicle Üniversitesi rektörüdür. Açığa
alındığını duyunca geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bunun insani
bir duruş olarak değerlendiriyorum. birlikte çalıştığımız ve
tanıdığımız bir insana geçmiş olsun dileklerimi iletmek FETÖ terör
mensubiyeti olarak nasıl değerlendiriliyor anlamış değilim.
Dostlarımı aramak terör örgütü mensubu olarak nitelendiriliyorsa bu
ülkede herkes FETÖ terör örgütü mensubudur diye düşünüyorum" dediği
öğrenildi. .
"KİTAPLAR BANA AİT DEĞİLDİR"
Evinde ele geçirilen 2 adet Gülen hareketi ve Türk okulları
kitaplarına ilişkin olarak Vali Mutlu'nun şu beyanlarda bulunduğu
öğrenildi: "Kitaplığımda bu yapı ile ilgili bütün kitapları
özellikle 17-25 Aralık hukuk darbesi sonrasında kaldırdım ve
kitaplığımda bu yapının fikrini düşüncelerini ifade eden
kitaplarımı kitaplığımdan çıkarttım. Ben evimde aynı zamanda
baldızım ile de kalıyorum. Kendisi 2 çocuğu ile birlikte bizim
yanımızda kalırlar eşinden ayrıdırlar. 4 yıla yakın bir süredir
yanımdadırlar. Gerek kendisi gerekse üniversite okuyan çocuğu
kitaba düşkündürler, okumaya meraklılar ve kitaplığımızı da evimiz
gibi paylaşıyoruz. Muhtemelen baldızım veyahut oğluna ait olabilir,
bana ait değildir. Bana ait olsaydı zaten daha öncede arz ettiğim
gibi evimde bu tarz kitapları çıkarttım"
"HAKKIMDA HERHANGİ BİR FEZLEKEDE
DÜZENLENMEMİŞTİR"
Diyarbakır'da görev yaptığı dönemde hakkında FETÖ silahlı terör
örgütü yapısı ile ilgili hakkında herhangi bir adli ve idari bir
işlem yapılmadığını ifade eden Mutlu'nun, "Hakkımda herhangi bir
fezlekede düzenlenmemiştir. İstanbul Valisi olduktan sonra Sodes
kapsamında emniyet yapmış olduğu öğrencilere yönelik üniversiteye
hazırlık eğitimi maksadıyla destek hakkında bir ön inceleme yapıldı
ancak herhangi bir aykrılık tespit edilmedi" şeklinde konuştuğu
öğrenildi. .
"FETÖ SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELEBAŞISI FETULLAH GÜLEN İLE
YÜZYÜZE BİR GÖRÜŞMEM YOKTUR, BİR TELEFON GÖRÜŞMEMİZ
VARDIR"
"FETÖ silahlı terör örgütünün elebaşısı Fetullah Gülen ile yüzyüze
bir görüşmem yoktur" diyen Mutlu'nun , "Bir telefon görüşmemiz
vardır, şöyle vuku buldu; İstanbul Valiliğim dönemimde ziyarete
gelen pek çok kişi kurum kuruluşlar oluyordu. Bu ziyarete gelen
şimdi tam hatırlayamadığım bir sivil toplum kuruluşu bu ziyaretleri
sırasında ABD'ye yakında gideceklerini ve orada bir geçmiş olsun
dileğinde bulunacaklarını ifade ettiler. O günlerde önemli bir
rahatsızlık geçirdiği hatta hastaneye kaldırıldığı konusunda çok
yoğun bilgi paylaşılmıştı. Tarihini hatırlamıyorum 2011 ya da 2012
yolları olabilir beni ziyarete gelen kişiler hastalık konusunda
konuşuldu. Bu maksatlı ziyaret yapılacağından geleneklerimizeden
gelen bizim geçmiş olsun dileklerimizi iletiniz şeklinde çok doğal
her öllünün arkasından başsağlığı, her hasta olan kişiye geçmiş
olsun dileğinde bulunmak örf adetlerimizde var olan bir
uygulamadır. Ben bu gaye ile hareket ettim. Bir müddet sonra ifadem
de de belirttim telefonumdan Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem
Dumanlı direkt olark kendisi çıkarak Amerika'dan aradığını ifade
ettiler. 'Sizin geçmiş olsun dileklerinizde iletilmiş bu vesile ile
Fetullah Gülen de size bir teşekkür de bulunmak isterler' diyerek
telefonu Fetullah Gülen'e vereceğini söyleyerek bir görüşme
yaptırdırlar. Fetullah Gülen ile tek görüşmemiz budur. Çok kısadır,
'bana göndermiş olduğunuz geçmiş olsun dileklerinizi aldım,
teşekkür ederim' dedi. Bunun dışında görüşmede başkaca hiç bir
husus olmamıştır. Benim de bir talebim olmamıştır" şeklinde
konuştuğu belirtildi.
"EKREM DUMANLI'YI RESİM SEGİSİNDE İLK KEZ GÖRDÜM"
Zaman Gazetesi'nin Diyarbakır'da açtığı resim sergisinde ilk kez
Ekrem Dumanlı'yı gördüğünü belirten Mutlu'nun şunları söylediği
öğrenildi: "İstanbul Valisi olduğumda İstanbul'dak bütün
gazetelerin, Televizyonların, internet sitelerinin sahip ve
yönetimlerini tek tek ziyaret ettim. Bunlar kayıtlarda vardır. Bu
ziyaretlerim içerisinde Zaman Gazetesi'ne de uğrayıp kendisi ile
bir kez görüşmem vardır, bunun haricinde Ekrem Dumanlı ile bir
görüşmem yoktur"
"BU KUMPASIN BAŞINDA ALİ FUAT YILMAZER OLDUĞUNU BİLİYORDUM,
ZATEN ONU DA GÖREVDEN ALDIK"
7 Şubat 2012 tarihinde MİT Başkanı Hakan Fidan'ın KCK soruşturması
kapsamına alınması ve bu yönde bir kumpas kurulması olayından
sonraki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki İstihbarat Terör ve Mali
Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne yapılan atamalara ilişkin soru
üzerine Vali Mutlu'nun soru üzerine şunları söylediği öğrenildi:
"Hatırladığım en önemli değişiklik orada bu kumpas girişiminin
başında İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile ilgili
bir değişiklik yaptık ve sayılmış olan bu isimlerde değişiklik
listesinin içerisinde bulundu. Zira bize söylenen bu kumpası
yürüten kişinin Ali Fuat Yılmazer olduğu bilgisiydi. Bu nedenle il
müdür yardımcılığı görevinden kendisini bir gece onayı ile aldık,
bunun ekinde de il emniyet müdürümüz Hüseyin Çapkın'ı ekinde
getirmiş olduğu bu atamalara ilişkin oluru verdim. Ben bu kumpasın
başında Ali Fuat Yılmazer olduğunu biliyordum, zaten onu da
görevden aldık."
"BİLSEYDİM ZATEN GEREĞİNİ O VAKİT
YAPARDIM"
Vali Mutlu'nun, "Bana emniyette sorulan bu atamaların 17-25 ARalık
kumpas soruşturma dosyaları ile Selam Tevhid Kumpas
soruşturmalarını devam etmesini ve sızmamasını sağlanmasına yönelik
olarak ben böyle bir kasıtla hareket etmedim. Bu iddiayı kabul
etmiyorum. Böyle bir kumpası bilseydim, 17-25 Aralık hukuk darbesi
ve Selam Tevhid soruşturmalarını açığa çıkartmamak gibi bir amaçla
yapıldığını bilseydim zaten gereğini o vakit yapardım" dediği ifade
edildi.
"SUÇ YAPILANMALARI İLE HİÇBİR ŞEKİLDE HAYATIM BOYUNCA
İRTİBATIM OLMAMIŞTIR"
17 Temmuz 2016 tarihinde açığa aldınığını belirten Mutlu'nun
şunları söylediği öğrenildi: "Açıkcası böyle bir şeyi hiçbir zaman
beklemiyordum. Çünkü açığa alınma gerekçemizi oluşturan suç
yapılanmaları ile hiçbir şekilde hayatım boyunca irtibatım
olmamıştır. Meslek hayatımı şerefle, bu devlete ve aziz millete
,onun birliğine, refahına, milli egemenliğimizin muhafazasına ve
ülkemizin yüksek idealine bağlı olarak yerine getirmeye çalıştım.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenci olduğum yıllarda
bu devlerin ve aziz milletin biz öğrencilere verdiği öğlen yemeğini
4 TL'ye yemiş bir vatan evladıyım. Yediğimiz bu yemeğin bedelini
ödemek için hayatım boyunca devletimize hizmet ettik. Aziz
devletimize ve milletimize zeval gelmesin diye her daim dua ettik.
Ve bu duamı Merkez Valiliği'ne alındığım günde basınla paylaştım.
Merkez Valisi olduğum günde en ufak bir yüksünme küsme olmamıştır.
Devlet memuriyetinde soruşturmalar olur, bunlar doğaldır, görevden
de alınabilirsiniz"
"80 MİLYON VATAN EVLADI 24 SAAT FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ DİYE
BAĞIRSA BAŞIMI BİR CM ÖNE EĞMEM, BU LEKE DE BENİM ÜSTÜMDE
DURMAZ"
"Soruşturulursunuz tekrar göreve iade edilirsiniz bunların hepsini
memuriyet içerisinde kabul edebilirim. Ama 246 vatan evladığını,
2500'e yakı insanımızın yaralanmasına ve milli irademize silah
çekilmesine sebebiyet veren ihlal kalkışmasının ardından iki gün
sonra açığa alınmayı bin yıl ömrüm olsa bin yıl boyunca reddederim.
FETÖ terör örgütü ve bütün terör örgütlerini ile 17 yaşımdan beri
mücadele ediyorum. İstanbul'da kaldığım yerler, yurtlar bellidir.
karakterim bellidir, inançlarımın ne olduğu bellidir. Bir tek
cemaatim var ümmetim, bir tek önderim var peygamberimdir. Bunun
dışında önder ve cemaat tanımam beni bu şerefsizlerin arkasında
takıp cuntacılarla birlikte yargılanmayı asla kabul etmiyorum.
Sabaha kadar bununla ilgili konuşabilirim. Benim aziz devletim
şayet benim üniversite yıllarımdan itibaren duruşumu, fikriyatımı ,
gönül bağımı tespit edememişte 15 Temmuz gecesi tespit etmişse ve
beni FETÖ Terör örgütü olarak ilan etmişse söyleyeceğim şudur; ' 80
milyon vatan evladı 24 saat FETÖ terör örgütü diye bağırsa başımı
bir cm öne eğmem, bu leke de benim üstümde durmaz. FETÖ terör
örgütü ile diğer terör örgütlerini lanetliyorum. Ayrıca ben
darbenin olduğu gece Twitter hesabımdan darbeyi lanetlediğimi,
hukuk önünde hesap vermeleri gerektiğini, açık ve net bir şekilde
belirttim. Benim 2 milyon takipçim vardır. Bunların hepsi darbeye
karşı duruşumu görmüşlerdir. Ayrıca o saatlerde hiçkimse erkenden
ve darbenin en yoğun saatleriydi. Hiçbir kimse benim kadar net
duruş sergilemiş midir, mukayese edilmesini istiyorum."
Tutuklanan Hüseyin Avni Mutlu Silivri Cezaevi'nde
Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul,(DHA) 15 Temmuz darbe girişimi
sonrası gözaltına alınan İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni
Mutlu'nun da aralarında bulunduğu 11 şüpheli çıkarıldığı mahkeme
tarafından tutuklandı. Tutuklanan Mutlu ve diğer şüpheliler saat
04.00 sıralarında iki çevik kuvvet otobüsüyle Silivri Cezaevi'nde
getirildi. (DHA)